Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Çin, topraklarını işgal eden Japon güçlerine karşı direniş ve savaşında Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nı örnek almış.
Atatürk’ün ölümü üzerine Şanghay’da yayınlanan SHEN BAO gazetesindeki (12 Kasım 1938) yazıda şu satırlarla gurur duydum:
“Kemal’in liderliğinde Türklerin Kurtuluş Savaşı’nı başarıyla sonuçlandırması, bizim de Japonlara karşı savaşta topraklarımızı kurtarmak için mutlaka galip gelmemize dair güvenimizi arttırıyor.
......................
Biz Çinlileri cesaretlendiren ve güvenini arttıran bir başarı olduğunu biliyoruz.”
Japon işgal güçlerine karşı Çin’in bile örnek aldığı Mustafa Kemal dehasına saygı duyan ve tarihi değiştiren onurlu zaferi için teşekkür borcumuzun olduğuna inanan Türkiye insanının büyük çoğunluğu gibi yürekten Atatürkçüyüm.
Ve...
TV tartışmalarında “Kemalizm” sözcüğünü adeta “itibarsızlaştırma” amacıyla kullananlara karşı -açık söyleyeyim- içimde öfke dalgaları yükseliyor.
Dünya’nın kabul ettiği Mustafa Kemal gerçeğini yansıtan SHEN BAO’daki haberden bazı satırları aşağıda sunuyorum:
Yeni Türkiye’nin kurucusu Kemal önceki gün sabah saat 07.00 (metne sadık kalınmıştır) vefat etmiştir. Yaşamı boyunca elde ettiği ve bütün dünya tarafından bilinen başarılarını burada tekrarlamaya gerek yoktur. Burada anlatmak istediğimiz konu, Onun, Birinci Dünya Savaşı sonrasında gerçekleştirdiği direniş savaşı sonrası yeni bir devlet kurmasıdır. Bu noktada, bizi yüreklendiren ve ders çıkartmamız gereken birçok husus bulunmaktadır. “Onun verdiği savaşın başarı ile sonuçlanması, bizim Japon savaşında mutlaka galip gelmemize dair güvenimizi arttırmaktadır.” Çünkü, biliyoruz ki, Türkiye İmparatorluğu I. Dünya Savaşı’ndan sonra dağılarak paramparça olmuş, dış emperyalistlerin etkili tacizine maruz kalmıştır.
Zamanın emperyalistleri galip olmanın verdiği kibirle Osmanlı’yı esir almışlardır. İstanbul’daki acil hükümet ise kesilmeye hazır kuzu gibi çaresizdi.
.........................
Sevr Anlaşması imzalandıktan sonra hemen hemen bütün Osmanlı’yı böldüler.
..........................
Devlete son veren böyle bir anlaşma, şüphesiz Kemal liderliğindeki Ankara Devrim Hükümeti’nin protestosuyla karşılaştı.
Ancak dönemin emperyalistleri yeni kurulan Anakara Hükümeti’ni hiçe sayıyorlardı. Ankara yönetimi ancak “asi” olabilirdi.
........................
Kemal ise silahlı kuvvete başvurmazsa, Türkiye’nin bağımsızlığını, tekrar sağlayamayacağı bilincindeydi.
“Milli Ordu” oluşturdu.
.........................
İşte istila güçlerine karşı galibiyet elde eden güçlerin temeli bu “Milli Ordu”dur.
........................
Bizim (Çinlilerin) Japonlara karşı direnişimiz tıpkı Türkiye gibi olacak ve düşmanı kovacağız.
Şimdi Kemal’i anmamız; bu inancımızı kuvvetlendirmek ve Türkiye’yi kendimize örnek almamız anlamlı bir tavır olacaktır.

HALK VE DOSTLUK BÜYÜKELÇİSİ
Yukarıdaki SHEN BAO gazetesinin 12 Kasım 1938 tarihli nüshasını, TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş’a Çin yönetimi vermiş.
Kemal Baytaş TÜTAV’ın dışında Türk-Çin dostluk derneğinin 20 yıldır kurucusu ve başkanı.
Baytaş, bu ayın başlarında devlet konuğu olarak Çin’deydi.
Dünya’da Çin’in sadece 14 kişiye verdiği “Halk ve Dostluk Büyükelçisi” payesine sahip olan Kemal Baytaş devlet konseyi üyeleriyle, uluslararası dostluk üyesi başkanıyla görüşmeler yaptı.
Çin yetkililerle yapılan bir anlaşma sonucu Çin’in Xian şehrinde 1,29 milyon metre kare alanda inşa edilen “İpek Yolu” konseptli Tang King projesinde önemli bir misyon “Türk-Çin Dostluk Derneği”ne verildi.
Bu misyon “projede Türkiye bölümünün işletmecilere tahsis yetkisi...”
Baytaş başkanlığındaki Türk grubu, Türkiye ve Çin arasında turizmin geliştirilmesini hedefleyen görüşmeler yaptı.
Baytaş’ın Çin’de üst düzey güçlü ilişkileri var.
Keşke Türkiye Dışişleri ile Kültür ve Turizm Bakanlıkları bu ilişkiler ağından yararlansa...
Oysa bırakınız yararlanmayı bir yana, devletten en küçük bir destek gelmiyor.
Öte yandan Baytaş ile Çin’e giden grupta yer alan eski Milli Eğitim Bakanı ve o dönemin AK Partili TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Zonguldak Milletvekili Köksal Totan 31 Ocak 2007’de Dışişleri Bakanı’na bir mektup yazarak olumlu izlenimlerini anlatmış ve satırlarını şöyle noktalamıştı:
“Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde Sayın Baytaş’ın bu durumundan yararlanma imkânı olabilir diye düşünmekteyim. Bakanlığınızın bilgi ve takdirine sunarım...”
O zaman muhatap bakanlıklar sessiz kalmışlardı.
Dileriz ki Davutoğlu ve Günay seleflerinden farklı olarak bu avantajı değerlendirsinler.

Haberin Devamı

Atatürk, Çin direnişine de model

Kemal Baytaş, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi üyesi bayan Gu Xiulian ile...