Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir yarbayın yıllar önce Cumhurbaşkanı Demirel'e yazdığı ve ona ulaşmayan mektup, gazete başlıklarında rüzgâr estiriyor.O başlıklara ve satırlara bakarak sanılabilir ki, "Mektup bir ciddi araştırmanın bilimsel bulgusudur.TSK'da Alevi görüş ekseninde -sanki- bir örgütlenme ve politika oluşmuştur.Sünniler dışlanmaktadır!"Oysa...Cumhurbaşkanı'na binlerce mektup gelir. Bunlardan biri de, şu garip ve gerçekdışı iddiayı yansıtmış olabilir. Mektubun sahibinin subay üniforması neyi değiştirir? Alevi de, Sünni de bu yurdun insanları... Laik Türkiye'de değerlendirmeler mezhebe göre yapılmaz.Ancak... Böyle iddiaları alev alev gazete başlıklarına taşımak ve bu tür yanlışları birkaç kez daha tekrarlamak, bir depremi tetikleyebilir.Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine mezhep farklılığı virüsünü sokmak çok tehlikelidir...................Türkiye'yi bir arada tutan değerler tek tek hedef alınıyor ve sarsılıyor.Atatürk yıllardır bu saldırıların odağında.Vahdettin tartışmasının aldığı boyutlar, bu kuşkuları doğrulamakta.Cumhurbaşkanı, yargı, üniversite zaten yıpratılmakta. Şimdi de çoğunluğu Sünni olan toplumda kamuoyunda en fazla güvenilen kurum olan TSK, Aleviliğin odaklandığı bir kurum olarak gösterilme sürecinde mi?Bunu sızdıranların değil ama yayımlayanların o oyunun içinde olduklarına inanmak istemem.Fakat en azından böyle bir iddianın haber değerinin, içeriğinin incelenmesi ve değerlendirmenin bu gözlemden sonra düzenlenmesi gerekmez mi?Bir genelleme yapmaksızın sadece kasıt aranabilecek olanlara sesleniyorum...Asker içine sokulabilecek nifak, belki iç politikada kimilerinin gücünü göreceli olarak artırır ama unutmayın ki, Silahlı Kuvvetleri'ne güve girmiş bir ülke, ayakta kalamaz. Türkiye, çocuklarınıza ve torunlarınıza da bağımsız miras olarak bırakılmalıdır.Türkiye'nin her zamankinden daha çok bütünlüğe ihtiyacı var....................CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın PKK terör eylemlerine karşı "zirve" çağrısı -gecikerek bulunmuş olsa da- aklın yoludur.Bu köşeyi izleyenler bilirler, daha 10 gün önce 17 Temmuz'da, "liderlerin bir araya gelmelerini ve toplumu şiddete karşı gösterilerle ağırlık koymaya çağırmalarını demokratik bir ağırlık koyuş" olarak önermiştim.Türkiye'nin her yöresinde milyonlar "iç güvenlik ve barış" için meydanlarda, caddelerde sel suları gibi akarlarsa, 3-5 bin teröristi derinliklerinde boğar, yok ederler.Yerkürenin tüm coğrafyalarında "son galip" tarih boyunca hep "halk hareketleri" olmuştur.Ne zalimler, ne diktatörler, ne çeteler, ne terör örgütleri bu sağduyulu insan selleri karşısında direnebildiler...Milyonların caddelerde ve meydanlarda oluşturduğu psikolojik etki ve gök gürültüsü gibi sağduyu korosu, terör örgütlerinin en dehşet verici silahlı propaganda patlamalarını bile "çatapata" seviyesine indirger.....................Bu öyle bir kolektif akıl hareketi olmalıdır ki, içinde Türk'ü, Kürt'ü, Boşnak'ı, Çerkez'i, Abaza'sı, Arnavut'u, Gürcü'sü... Sünni'si, Alevi'si, Hıristiyan'ı, Yahudi'si ile Türkiye insanlarının harmanını yansıtmalıdır."İnsani değerler" ortak paydasında bütün farklı renkler, etnik mozaikler bütünleşir.Bir kolektif ruh paylaşılır.Bütün liderlerin bir arada kürsüye çıkıp konuştukları platform, Türkiye'deki tüm TV kanalları tarafından aynı anda yurdun her köşesindeki gösteri meydanlarında kurulmuş dev ekranlara yansıtılır.Politikacının boş lafları için değil, insan haklarının en kutsalı olan "yaşama hakkı" için bir araya gelen milyonlar müthiş bir kamuoyu baskısı oluştururlar.Böyle bir güç karşısında kim direnebilir? g.civaoglu@milliyet.com.tr Medyada bir haber: "Silahlı Kuvvetleri'nin yönetimi, Alevilerin elinde..."