Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ankara için bir “kriz yönetim” sınavı daha...
Bu kez hem dışta, hem içte...
.......................
Irak Şam Devleti (IŞİD) “!” Musul’da Türk TIR’larına el koydu.
28 Türk şoförü de rehine.
Yakın zamana kadar böyle bir sorun yaşanmazdı.
Yaşansa bile çözüm zor değildi.
Ankara’yla IŞİD arasında iletişim kanalları açıktı.
“Esad’a karşı IŞİD’in silahlı mücadelesine Türkiye’nin destek verdiği” bile konuşulmaktaydı.
Belki “destek” yoktu ama “köstek” de vardı denemez.
Türkiye’nin El Kaide bağlantılı IŞİD’i “terör örgütleri listesine aldığını” açıklamasıyla birlikte roller değişti.
Herhalde...
28 Türk TIR şoförünün “rehin” alınması, Ankara’ya hafife alınmayacak bir mesaj...
Daha birkaç gün önce, otobüsü “tuvalet ihtiyacı” gerekçesiyle durdurtan Arap yolcunun koşarak az ilerideki ormana dalması...
Geri dönmemesi üzerine otobüsün bagaj bölümünde o Arap yolcuya ait valizin patlamaya hazır maddeyle dolu olması bir işaretti.
Neyse ki şoför uyanık çıktı ve büyük bir facia atlatıldı.
Yorumlara göre yolcu bir “intihar bombacısıydı.”
Belki de valizi daha büyük bir eylem için taşıyordu.
Her neyse...
Ağzımdan yel alsın ama...
“El Kaide bağlantılı IŞİD’le Türkiye epey uğraşmak zorunda kalacak” gibi görünüyor.
Bu örgütün bir mensubunun, çarpışırken öldürdüğü kişinin yüreğini bıçakla söküp, yediğini TV görüntülerinde izlemiştik.
Bilmem nasıl bir bulaşmanın kıyısında olduğumuz hakkında fikir veriyor mu?
Ne isteyecekler?
Ankara ne yapacak?
“Zor ve bulaşık” bir problem.

HER YER GÖSTERİ
GENE “kriz yönetimi” ustalığını gerektiren “duyarlı ve yaygın” problem.
Türkiye’nin 40’a yakın ilinde yani neredeyse yarısında “bayrak” gösterileri var.
2’nci Hava Kuvvetleri’ne bağlı üssün dikenli tellerini aşarak içeri giren ve bayrak direğine tırmanarak Türk bayrağını alan, aşağıya atan çocuk irisinin görüntüleri TV’lerde, gazetelerde yayınlandı...
Hele bayrağı aşağılama gösterileri.
Türkiye’nin sinir uçlarına bu görüntüler yüksek voltajlı elektrik verdi.
Tepkiler yayılıyor.
40’a yakın ilde Türk bayraklarıyla yürüyüşler kurulmuş ve gerilmiş zembereğin boşalması gibi.
Bunlar toplum psikolojisinin yansıması...
Demokratik gösteri hakkı -yakmaya, yıkmaya, şiddete dönüşmedikçe- çağın gerçeğidir.
Ancak...
Adapazarı’nda HDP Parti binasındaki tabelanın indirilmesi kırmızı çizginin aşılma eşiği ve misali olmamalı.
Başka yerlere de bu tür “şiddet içeren” eylemler yayılırsa olabilecekleri düşünmek istemiyorum.
Çatıda siyasetçilerin çatışmaları ya da çatışmacı üslubu ve “barış süreci kundaklanmasın” diye gösterilen tolerans görülüyor ki ulusal değerlere saldırılarla toplumda yaygın tepkilere neden oluyor.
Öte yandan...
Lice’de “kalekol” engellemeyle başlayan protesto gösterileri sürmekte.
Varto’da yolu kapayan 500 kişilik gruba hava destekli operasyon yapıldı.
.........................
Burada en büyük sorumluluk HDP ve BDP’nindir.
Olaylara daha fazla büyümeden telkinlerle örgütün milisleriyle diyalog kurarak fren yaptırmalılar.
HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in dün Lice’de toplanan parti grup toplantısında “Artık amaca ulaşılmıştır, dikkatler çekilmiştir, eylemlere son verin, barış yolu tıkanmasın” söylemi bu umudu veriyor.
Ancak yeterli değil.
TSK’nın ve Emniyet güçlerinin toleranslı tavırları karşısında gittikçe cesaret bulup çirkin saldırılara geçenleri etkinlikle durdurmaları gerekir.
Öcalan’ın mesajı da onlara destek niteliğindedir.
Ateşle oynanmasın.