Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İkinci Başkan Orgeneral İlker Başbuğ da aylık bilgilendirme toplantısında, ortamı germemeye özen gösterdi. "Egede ek uçuşların yapılmadığı, askerin, Kerkük için bir müdahale planı olmadığı" yolundaki söylemi, buna kanıt.Duyarlı görülen kırmızı çizgileri vurgularken bile "tehdit gibi algılanmayacak" söylemler kullanmış. Askerden gelen sesler sağduyuyu yansıtıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, "17 Aralıka kadar hiç hata yapılmamalı" dedi. Bu sütunun okuyucuları anımsarlar...Kısa süre önceki bir yazım "sıfır hata" başlığıyla yayımlanmıştı.17 Aralıka kadar Türkiyenin "sıfır hata takvimi uygulaması gereğine" işaret etmiştim. Bu deyim, yaşamsal anlam taşıyan süreçler için kullanılır. Örneğin...Türkiyede üretilen F - 16ların deneme uçuşları ve diğer testleri için aranan kalite "sıfır hatadır."10 binlerce feet yükseklerde uçarken ya da hedefe dalış yapıp "U" çizerek dar açıyla havalanırken ve "G" çekişlerinde vücut kanının baş ve baş yöresinden karına çökmesini, böylece bayılmayı önlemek için ciğerler tüm gücüyle ıkınırken "yapım hatası" toleransı yoktur. Olamaz da. Ölümle yaşam arasındaki kıldan ince, kılıçtan keskin çizgide görev yapan asker, duyarlı süreçlerde "sıfır hata" ilkesine göre eğitilmiş ve görev disiplini kazanmıştır. Sıfır hata O nedenle dikkat ediniz, üniformalı kesimden olumsuz ne bir ses, ne bir nefes var.Kimileri, üniformalı kesimi "postal kokusu" ya da "postal sesi" gibi söylemlerle anmak alışkanlığında.Bir tür gölge boksu yapıyorlar.Ancak görmeliler ki... 17 Aralıka uzanan sürece gölge düşürmemek için en özenli kesim de asker. Hem Türkiyenin geleceğinin o doğrultuda olduğuna inançları nedeniyle... Hem de bir - olası - yol kazasının sorumlusu konumuna girmemek için... Ses ve nefes Ancak...Orgeneral Başbuğun konuşmasında netameli alanlardaki görüşlerin de altları çizilmiş.Şöyle ki:"- Kerkükte demografik yapının zorbalıkla ve göçlerle değiştirilme çabalarının dikkatle izlendiği...- Türkiyenin üniter yapısının kesinlikle korunacağı...- Yeni azınlık tanımlarının gündeme taşınması çabalarının talihsizliği...Azınlık haklarının bireysel kültür hakları olduğu, grup kimliği olmadığı..- Millet tanımını Atatürk ilkelerinin oluşturduğu ve değişmeyeceği...- Terör ve diğer nedenle Türkiyede başlayabilecek bir rahatsızlığın tüm yöreyi içine alacak sarsıntılar yaratacağı, herkesin hesabını buna göre yapması gereği..."Herkese mesaj var.Çizilmiş çizgiler var.Kimseye "tehdit" yok. Netameli başlıklar Şu süreçte yukarıdaki maddeler çok önemli...Sadece ABye dönük "sıfır hata" değil, ABden tarih alırken, Türkiyenin temel değerlerini korumak için de "sıfır hata" gereğini ortaya koymakta.Sosyal/siyasal gerçekler, yaşandıkları zamanlar için geçerlidir.Bir süre yanlış yapılmazsa, onlar zaten ileride böyle bir ölçüte gerek bile duyurmayacak kadar geri planlara düşeceklerdir.Bundan 20 yıl sonra oy kullanacak olanlar, Çankayadaki Cumhurbaşkanı için değil, belki Brükseldeki Avrupa Cumhurbaşkanı için tek dereceli seçimde kime oy vereceklerini tartışacaklar.Çocuklar "Büyüyünce Avrupa Cumhurbaşkanı olmak istiyorum. Avrupa Çankayasına çıkacağım" diyecekler.Avrupa ordusunda askerlik yapacaklar.Belki de generalleri bir Çek ya da Polonyalı subay olacak.Milli geliri 20 bin doları bulmuş bir Türkiyede, Avrupa pasaportu taşıyanların düşünebilecekleri son şey "Türkiyeden kopmak, azınlık sorgulaması yapmak, Kerkük petrolü ekseninde Barzani/Talabani devletini düşlemek" olacak.Ve Türkiyeyi de o noktaya gene Atatürk zihniyeti taşımış olacak.Şimdilik yere sağlam basmak, o günlere "sıfır hata" ile varmak gerek. Silahlı ve silahsız güçlerimizin ortak amacı bu olmalı. g.civaoglu@milliyet.com.tr Kimin generali?