Suriye Başkanı Esad’ın “kalbi” sayılan salondaki patlama, sadece en üst düzeydekilerin ölmeleri ve yaralanmasıyla “di’li geçmiş zaman kipi” değildir.
“Ağır uyarıdır.”
Esad’a ,“senin de başına gelecek olan budur” mesajı çok ciddi verildi.
“Rusya ve Çin seni B.M. Güvenlik Konseyi’nde koruyabilir. Yaptırımları engelleyebilir. Dış müdahalelere karşı silahlı güçleriyle engelleme yapabilir ama suikasttan kurtaramaz. Sen ve ailen bir anda paramparça edilirsiniz.
İyisi mi, direnmeyi bırak.
Aileni de alıp güvenliğinin sağlanacağı bir ülkeye uç.
Kan dursun.”
.............................
Kanla yazılmış bu mesajdan sonra patlamada hangi imza var tartışması anlamını yitiriyor.
İsrail’in gizli servisi “Mossad...?”
“CIA.”
Suriyeli direnişçiler.
Belki de “üçünün işbirliği...”
Ne fark eder?
Esad’a Azrail’i ensesinde hissettirdiler mi?
Azrail’in artık etrafında dolaştığını biliyor mu?
Esad’ın ve kurmaylarının psikolojileri bu korkuyla bozulmadı mı?
Yıllar önce Kaddafi’nin evini de denizden füzeyle vurduklarını, oğlunu yitirdiğini Esad ve çevresi elbette biliyor...
Filistin lideri Yaser Arafat’ın da zehirlenerek öldürüldüğü yaygın kanı değil mi?
........................
Suikastlar, patlayıcılar, aileleri bile hedef alarak adres sormayan kör kurşunlar...
Bunları sevmek, onaylamak mümkün değil.
Keşke Esad ve kurmayları işi bu noktaya getirmeselerdi.
Artık ayaklarının altındaki toprak kayıyor.
Yürüdükleri kırmızı halıyı da aşağılara çekiyor.
Bu kanlı bir heyelan.
Ülkesini seven bir lider, kendisinden sonra topraklarının bütünlüğünü, devletin egemenliğini ve demokrasiye geçişi sağlayacak bir anlaşmaya açık olur.
Bunu sağlar.
Ve...
Gözü arkada kalmadan ailesini de alıp gider...
Bir şey daha...
Rusya ve Çin ile ABD arasındaki Suriye için birbirine ters tavırlar, görüntüyü kurtarmak için “kayıkçı kavgası” da olamaz mı?
Bu bir fantezi ama imkânsız değil.
HALİKARNAS IŞIKLARINI AÇTI
Deniz kıyısında Kale’ye bakan konumuyla Halikarnas Bodrum’un simgesidir.
Kısa bir karartma süresinde eksikliği hissedildi.
Çarşamba gecesi görkemli bir partiyle açıldı.
Paylaştığım bilgileri yansıtayım:
‘Baştan aşağı yenilenen Halikarnas gece kulübünün muhteşem tasarımında Mick Jagger’ın kızı Jade Jagger’ın da imzası var. Kendi ses sistemi ve bar alanına sahip olan Gizli Bahçe (secret garden) Jade Jagger tarafından tasarlandı. Beş bin kişilik toplam kapasitesi, vale park hizmetinin sunulduğu yeni VIP bölümü ve Gizli Bahçe’si ile Halikarnas, dünyanın en ikonik açık hava gece kulüplerinden biri olacak. Yerli ve yabancı birçok ünlünün katıldığı açılış gecesinde headliner olarak Kelis çıktı. Ayrıca Halikarnas şov ekibi, High on Heels, Batala Drummers, Jade Jagger ve Jezebel Soundsystem DJ’leri ile DJ Mert sahne aldı. Birçok ünlünün katıldığı gecede ünlü modacı Atıl Kutoğlu New York’tan dost olan Jade Jagger ile gece boyunca sohbet etti.
Halikarnas’ta isteyenler nargileleri ve dansözleriyle Arabesque Lounge’da, isteyenler kendi bas ağırlıklı ses sistemine sahip late night Dragon Disco’da gece geç saatlere kadar eğlenebilecek, isteyenler muhteşem açık hava chill out mekânı Zen Lounge’da veya büyük açık hava amfi tiyatroda eğlencenin tadına varabilecek.
YILDIZLAR GEÇİDİ
İlk olarak 1979’da Türk Rivierası olarak bilinen Bodrum’da açılan Halikarnas, otuz yıldan uzun bir süre aralarında Mick Jagger, Michael Caine, Yves Saint Laurent, Valentino, Pamela Anderson, Prenses Margaret ve Claudia Schiffer’ın da bulunduğu pek çok ünlüye ev sahipliği yaptı.
Halikarnas yaratıcı ekibinin bugüne kadar birlikte çalıştığı ünlü misafirleri arasında Beyonce, Chemical Brothers, BAFTAS, Robbie Williams, War Horse, Paul McCartney, Kylie, Thriller Live, Red Hot Chilli Peppers, Primal Scream, Dizzee Rascal, Rhianna, MTV, Jay Z and Tiesto gibi yapım ve sanatçılar var.’
...........................
Halikarnas, Veli Bar, Küba hatta Memedof ve Kocadon Bodrum’cuların siyah beyaz film ve sepya fotoğraflarda yaşayan anı mekanlarıdır.
Zeki Müren, Erol Simavi, Örsan Öymen ve nice isimler...