Bak Şu Konuşana mı?

İNSAN ilişkilerinde sorgulama simgesi oluşturan bir film vardır. Amy Heckerling’in yönetmenliğini yaptığı filmin adı “BAK ŞU KONUŞANA...” Düne kadar AKP için geçerli olan o söylem CHP’ye tutulan bir aynaya dönüşebilir. Mehmet Sevigen olayından sonra CHP, TV ekranlarından, seçim meydanlarından“AKP dosyalarını” nasıl sorgulayacak?
Mart seçimleri stratejisini “yolsuzluk” çizgisine oturtan ve odak noktasına da Kemal Kılıçdaroğlu’nu koyan CHP, bu rotadaki yürüyüşünü Mehmet Sevigen yarası kanarken sürdürmekte çok zorlanır.

Kanıt değil, karine
HUKUKÇU şapkam altında gayrimenkul aracılığı protokolünün, “Yasal kanıt oluşturamayacağını, altında Sevigen’in imzası olmadığını” yazmıştım.
Ama...
Siyasal sorgulamada Sevigen’in “istifasını”, o istifa etmezse “Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden resen alınmasını” gerektiren “karine” kapısı aralık...
Zaten imzası olmayan protokolün varlığını Sevigen inkâr etmiyor.
Apartman dairesini satabilseymiş kâr ortaklığı öngören bu protokol gereği 1milyon 200 bin dolar alacakmış.

Ballı işler

BU nasıl da ballı iştir ki 200-300 bin dolar koy, 1 milyon 200 bin dolar al? Dahası... Protokolde “Sevigen’in para koyacağı” yolunda bir hüküm yok.
1 milyon 200 bin doların Sevigen’e “yaptığı hizmet karşılığı” yazılı.
Hangi hizmet karşılığı?
Başbakan Erdoğan’ın İmam Hatip’ten sınıf arkadaşına hangi hizmeti sunmuş?
Yoksa, belediyeden “oy birliğiyle çıkması” koşulu olan bir kararda iki CHP’li ve bir Anavatanlı üyeyle ilişkileri mi?
Mal sahibi, “Sevigen’in gökdelende dairesinin olup olmadığı”na ilişkin soruyu “Önce aç karnını doyursun” söylemiyle karşılıyor.
Böylesine aşağılayıcı bir ifade CHP Genel Sekreter Yardımcısı için nasıl kullanılır?
Hele, “aç karnını doyurmak” durumundaki siyasetçinin anında, “1 milyon 200 bin dolar kazanacağını hükme bağlayan protokol” hangi hizmet karşılığı olabilir ki?
CHP Genel Sekreter Yardımcısı’nın misyonu kamuya hizmettir, yap-satçıya değil.

Baykal ile örtüşmez
DENİZ Baykal’ı daha gazeteciliğimin ilk yıllarından tanırım, aynı dergide birlikte yazardık. O tarihten bu yana Deniz Baykal adı tertemiz kalmıştır. Dürüstlüğü tartışma dışıdır.
Böyle bir olaya göz yumar durumda görünmek ona hiç yakışmaz. Kişilğiyle örtüşmez. Sevigen’i 6 oklu CHP simgesi önünde konuşturmak yanlışı, CHP sicilinden süratle silinmelidir. Aksi halde grup kürsüsünden kırmızı dosyayı göstererek, hükümete “İşte dosya, gereğini yap” söyleminin iz bırakan hiçbir derinliği ve ağırlığı olmaz.
Kılıçdaroğlu’nun kişiliğinde, CHP’nin iddiasını yansıtan “temiz siyaset” ilkesi de buğulu cama parmakla yazılmış yazı gibi uçucu olur.
Kemal Kılıçdaroğlu gerçi Sevigen için “Gereğini yapmalı” diyerek tavrını ortaya koymuştur ama bundan sonra AKP’yi hedef alarak açacağı her dosya, Sevigen vakasına çağrışım yaptırır. “Bak şu konuşanlara” tepkisiyle karşılaşır.
Yazık...
Deniz Baykal seçim kazanamamış olabilir. Muhalefet lideri performansı da sorgulanabilir ama yaşamı boyunca sürdürdüğü dürüst çizgisi tartışma dışıdır. Olası bir seçim yenilgisinde fatura Sevigen vakasına çıkacaktır.

Filmden de bir hisse
HİZMET karşılığı kâr hissesinden sonra “Bak Şu Konuşana” filminden de bir hisse.... Molly (Kristie Alley) evli patronundan hamile kalır. Doğurmaya karar verdiği çocuğuna baba arar...
Sevigen vakası da babası belirsiz çocuk gibi CHP’nin kucağında kalmamalı.

BİR YILDIZ KAYDI

Türk Tiyatrosu’nun simge isimlerinden Gazanfer Özcan’ı yitirdik
Tiyatronun en zor dönemlerinde perdeyi açık tutmak için direnen sanat savaşçısıydı.
Sinema filmlerinde, TV dizilerinde ailemizin bir ferdi kadar bizdendi ve yakındı. Onu gördüğümde “gülümsemek beden dilimin refleksiydi.”
Üzerine ışık yağsın.