"Siyaset, sadece girişi olan uzun yoldur. Çıkışı yoktur" derdi. Bir kez politikaya giren, o galaksiden kopamaz.Son günlerde Süleyman Demirel için sık sık aynı soru ile karşılaşıyorum."Demirel nereye koşuyor?"Yani..."Demirel siyasete dönüş mü yapıyor?" mesajı var bu soruda...Onlara, Çağlayangil'in söylemiyle cevap veriyorum ve hatırlatıyorum.Demirel, siyaset yolundan 28 yaşından bu yana hiç çıkmadı ki... .............................Geçen hafta Ankara'dan dönüyordum.Sanat tarafı çok daha ağır basan bir işadamı ile uçakta "daldan dala" lafladık.Bu arada "Ankara'da Süleyman Demirel'i de ziyaret ettiğini" söyledi.Anlattı:"Güniz Sokak gene aynı. Çalışma salonu tıklım tıklım dolu. Masada güncel konuların dosyaları, yığın yığın kitaplar... O konularda görev yapmış bürokratlar... Sanki devlet, oradan idare ediliyor..."Sözcüklerle çizdiği görüntü bana hiç yabancı değil...............................12 Mart 1971'de komutanların muhtırasıyla başbakanlıktan düşürüldüğü... 12 Eylül 1980 İhtilali sonrası sürgünde ve evde aynı disiplin yaşanırdı.Demirel'in, hedefini belirleyen bir "G" günü -daima- olmuştu.Kendini, çevresini, kadrosunu sürekli güncelleştirir, "G" gününe hazır tutardı.Gene aynı şeyi yapıyor."Dönüşü ve çıkışı olmayan tek yönlü siyaset yolunda o."Üstelik... Sırtında "dokunulmazlık" nedeniyle açılamamış -ağır- dosyalar da taşımıyor. Hız kesmiyor...............................Demirel'e, "ununu eleyip eleğini asmak" tavsiyesi geçerli ve gerçekçi değil.Cumhurbaşkanı yılları ve 12 yıl muhalefet liderliği, 90 yaşın eşiğinde başbakanlık...Celal Bayar da 10 yıl cumhurbaşkanlığı, Yassıada'da tutukluluk, Kayseri'de hapishane yıllarından sonra 90'ında Demokratik Parti için yollara düştü. Seçim meydanlarına çıktı.Özal birkaç hafta daha yaşasaydı, cumhurbaşkanlığını bırakacak ve yeni bir parti kurmaya soyunacaktı.Erdoğan'ın, siyaset rahlesinde yetiştiği Erbakan da son mahkûmiyetine kadar 3 kez gönderildi... Ve geri geldi. Siyasetten kopmadı..............................Demirel'in bu defaki "G" günü hedefi nedir?Kimsenin kafasının içinde ne olduğu bilinmez.Ama... Belki de Erdoğan'ın kuşkusu kendi "G" günü planı ile onunkinin aynı "rakımlı" tepede kesiştiği olamaz mı?............................."Sap döner, keser döner, devran döner...".............................Cumhurbaşkanlığı seçimi tarihi yaklaşırken daha başka isimler de gündeme gelecektir.Örneğin... Yılmaz Büyükerşen'in adı ortaya atıldı bile. Tuttu... Hem de nasıl...Bizim "ŞEFFAF ODA"da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bir önceki dönem "Yüksel Menderes'in 'Cumhurbaşkanı adayı neden arıyorsunuz. İşte orada' diyerek, kendisini işaret ettiğini" anlatmıştı.CHP'ye kadar gitmeye gerek yoksa...Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın cumhurbaşkanlığına adaylık için bütün işaretleri vermekte olduğunu ve işi -neredeyse- resmi açıklamaya bıraktığını hâlâ göremeyen var mı?..Gene AKP'den Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in "siyaset etiği" çıkışları ve "laiklik tanımı" satır araları iyi okunması gereken Çankaya mesajları olabilir.............................Son söz: "Çankaya'nın yolları taştan... Çıkarır adamı baştan..." g.civaoglu@milliyet.com.tr İhsan Sabri Çağlayangil bir bilge filozoftu.