Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bushun, aslında kaybettiği Başkanlık seçimini, nasıl alavere dalavere ile kazandığını kanıtlarıyla ortaya koymaktadır.Bushun kardeşinin Vali olduğu Miamide seçim rezaletleri iddiaları iğrençtir.Sabıkası olanlar, seçmen kayıtlarından düşülür.Ama sabıkalı ile aynı adı paylaşanlar ve sadece soyadı aynı olanlar da kayıtlardan silinmişlerdir.Suç işleme eğilimli olanlar diye garip bir keyfi uygulamayla listelerden binlerce seçmen çıkarılmıştır.Bunlara rağmen seçimin kilitlendiği Floridada Bushun seçimi kaybedeceği ve bütün ABDde geriye düşeceği anlaşılınca, Federal Mahkeme oyların yeniden sayımını "ABD Başkanının saygınlığına gölge düşüreceği" gerekçesiyle durdurmuştur.Federal Mahkeme Başyargıcı da Bushların has dostudur.Bush, işte böyle Başkan olmuştur. Oscar ödüllü Michael Mooreun "Aptal Beyaz Adamlar" kitabı, bir demokrasi cinayetine tanıklık gibidir. Başkanlar gelenek gereği, Beyaz Saraya kısa mesafe kala otomobilden iner, ailesiyle birlikte halkın arasında yürüyerek Beyaz Saraya girer.Yürüyüş boyunca halk çiçekler atar, yeni başkanı alkışlar.Başkanlar, halkının sadece oyları değil, yürek desteğiyle de göreve başlamış olurlar.Törenler böyle bir süreçten sonra başlar.Bush ise bu geleneğin istisnası olmuştur. Beyaz Saraya giden yolu doldurmuş olan öfkeli halkının tepkisinden korkmuştur.Başını otomobilinden çıkaramamıştır bile.Alkış ve çiçek değil, protestolar ve çürük domatesler eşliğini göze alamamıştır.İşte böyle oturulmuş bir koltuktan ABDyi yönetmiştir.Küresel bela olmuştur. Beyaz Saraya yürüyemedi Michael Moore, bu kez kitapla yetinmiyor, yüzlerce kamerayla, seçimin kilit kenti Ohioyu gözleme almış bulunuyor.Oy sandığı hokkabazlıkları, çevrilen dümenler belgesel olacak.Fakat..."Moore kameralar gönderiyor" diye Bushun temiz seçim yapacağına hiç ihtimal vermiyorum.Adamın molekülleri bozuk.Dün yaptığını, bugün de yapacaktır.O nedenle de, kamuoyu yoklamalarını takmıyorum.Başa baş durumdalarmış.Böyle olunca hile hurda daha da kolay.Birkaç 10 bin oy saptırmakla Kerry aşılabilir.Bush da gene seçim sonrası Başkanlık Sarayına otomobilden inmeyi göze alamadan girer.Törenleri pişkinlik yaparak başlatır.Oval Ofisten de hiç vicdan sızısı duymadan dünyaya baş ağrısı olmayı sürdürür. Kim takar yoklamaları Beyaz Saray İmparatorluğunda, o halde Kerry daha mı iyi?Bileğinin hakkıyla seçimi alması, demokrasiyi küresel lekeden temizler.İlke olarak tercih edilmelidir.Ancak...Kerrynin Ermeni dosyasında, Rum dosyasında, Kürt dosyasında, terörle savaşımda netameli olduğu ortada. Yanlışlar yapması olasılığından kaygılıyım.İç politikaya fazla angaje ve sığ görünüyor.Türkiyeye zararlı olabilir.Sonuç...Bush bir küresel sancı.Kötü örnek.Kerry de, Türkiye politikasıyla, tehlikeli olabileceği kaygılarını vermekte.Biri aptal ve ne yapacağı belli olmayan dostsa, diğeri ne yapacağı belli potansiyel tehlike.Al birini, vur ötekine.Türkiye, AB ile yakınlaştıkça, ABD Başkanlık seçimleri gene önem taşıyacak ama bu denli olmayacak.Metin Toker görünmez olmadan önce, seçimler için son yazılarına "Benim bir tek oyum var" başlığını koyardı. Hangi partiye oy vereceğini nedenleriyle açıklardı. Bir yazısında "Hiçbirine oy vermeyeceğim" diye yazmıştı. (*)Onun izinden giden bir yazı oldu bu.Ustamız değil mi?..........(*)Toker, o seçimde yurtdışındaydı. Ben de, ABDde değil, Türkiyedeyim. Gizli/açık ABD yurttaşı/seçmeni değilim. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ya Türkiye