Kemal Derviş’in başındaki bazı deri lekelerini aldırmak için ABD’ye gitme kararı... Hele bunun için Türkiye’den bir hafta ayrı kalacak olması ilginç. Çünkü... Elbette periyodik olarak bu işlemin yapılmaması "tatsız" risklere açık, ama işlem basit...
Türkiye’de de yapılıyor. Bir saati bile almaz. Hastanede yatmak ve nekahet dönemi yok.
O halde... Türkiye fokur fokur kaynarken... Hükümet öksürse dolar ve faiz uçuşa geçerken, şu duyarlı süreçte Derviş’i bir hafta Türkiye’den uzakta tutacak bu gezi neden?
Derviş’in ciddi ve sorumluluk sahibi kişiliği tartışma dışıdır. O nedenle bu ABD gezisinin "siyasi" amaçlı olması mümkün.
Örneğin...
ABD’de ekonomiye ve siyasete katkı sağlayacak bazı duyarlı temaslar yapabilir.
Ayrıca...
Belki Derviş, kısa bir süre "beynini serinletmek" istiyor olabilir.
Durumunu yansıtalım...
- Cem ve Özkan’la birlikte yola çıkmak üzere istifasını vermiş... Ama Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan, "Türkiye’nin size ihtiyacı var, gitmeyin, görevi sürdürün" çağrısı yapılmış. Kalmış. Ne zamana kadar? Çünkü Yeni Oluşumcularla "söz" ve "yürek" beraberliği, onlarla yürümek sorumluluğu da var. Bir çekiliş takvimi hazırlaması gerek.
- Hükümetin büyük ortağı, orada kalışını "siyasi ahlaka aykırı", katkısını ise "sıfır" olarak tanımlıyor. Onlarla göz göze ve aynı takımda olmayı sürdürmek stresine bir haftalık parantez mi?
- Yakın çevresinden, sürekli telkin bombardımanına hedef... "Neden 2. adamlığı kabul ediyorsun. Sen kendin lidersin. Cebinde en az yüzde 8 oy var. Türkiye’de bu oranda oya şahsen sahip başka hangi siyasetçi olabilir? Üstelik yola çıktığın herkesi iyi tanıyor musun?"
Bu baskı dairesinin bir süre dışına çıkmak istemiş olabilir.
Aslında, Arnavutların "besa"sı vardır. Sözlerinden dönmezler.
Duygusallık mı?
Söz verene kadar olan karar sürecinde "akılcılık"... Söz verdikten sonra "besa" ilkesi.
ABD’de serinkanlılıkla bu "söz" kapsamında Türkiye için en doğruya uzanacak "güzergahı" ve "yol arkadaşlıklarını" planlayacaktır.
Yani seçim sonrasındaki Türkiye’nin çok zorlu koşullarının üstesinden gelebilecek hükümet ortakları eskizinin de şimdiden çizilmesini...
Bu bağlamda dünkü Baykal - Cem görüşmesi için bir kaç satır...
Önce belirtmekte yarar var; Derviş’in Baykal’la görüşeceği, daha önce Cem’le aralarında konuşulmuştu. Randevu da yeni saptanmış değil.
Zaten, Türkiye’ye döndükten sonra Derviş, 4 kez Baykal’ı ziyaret etmişti.
Derviş’le dünkü konuşmasından sonra Baykal’ın değerlendirmesi şöyle oldu:
"Bu hükümet devam edemezdi.
İstifalarla hükümetin yolu kesildi. Seçime gidiliyor.
Şimdiki aşama ise artık seçim sonrasıdır. Seçim sonrasının çok ağır sorunlarının üstesinden gelecek hükümet yapısının, daha şu aşamada Türkiye’nin ve dünyanın önüne konulması gerekir.
Artık rastlantılara bırakılmış koalisyonlar çözüm olamaz. Sandığa giderken insanlarımız nereye oy verirlerse bu sorunların üstesinden gelecek iktidar oluşacağını önceden bilmeli."
.....
İşte Derviş’le konuşmasının çerçevesi.
Derviş "siyasette etkin olmak" kararını ve "Yeni Oluşumcularla" beraberliğini açıklarken, "CHP ile platformdan" da söz ediyordu. Mesaj veriyordu. Hatta diğer laik, demokrat siyasi kuruluşların blok oluşturması görüşündeydi.
Dün konuştuğumuz Baykal, "Cem’i severim. İyi arkadaşımdır" diyordu. Ama bu sözden "işte oldu" gibi anlamlar çıkartılmasın. Baykal’a göre adres CHP. Ayrıca, başka formüller için daha çok erken. Yeni Oluşum henüz parti bile değil.
Sorun, hem seçim sonrasını belirsiz bırakmamak, hem de AKP’nin karşısına alternatif koyabilmek.
Erdoğan için YSK Başkanı Algan’ın "seçime giremez" mesajından sonra bu olasılık daha büyüdü.