Beşşar: "Türkiye'ye gideceğim"

Geride kalan salı günü...
Şam'da kongre salonunda BAAS Partisi Büyük Kongresi...
Sosyal - Ekonomik ve Siyasal Komisyonlar'ın toplantıları sürüyor.
Dışişleri Bakanı Faruk Şara, Başbakan, Cumhurbaşkanı Vekili Abdulhalim Haddam'ın anonsuyla, Siyasal Komisyon toplantısının açış konuşmasını yapıyor.
Esad'ın ölümü sonrasının ufuk turunu yaptıktan sonra şöyle diyor:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Devlet Başkanımız Esad'ın cenaze törenine şeref vermeleri olağanüstü bir jesttir.
Bunu en iyi yorumla, en üst düzeyde değerlendirmeliyiz."
Bu sözlere, komisyon üyelerinden alkışlar geliyor.

Eylülde Türkiye'ye

Şara, sözlerini bir öneriyle sürdürüyor:
"Sayın Beşşar'ın resmen Devlet Başkanı seçilmesinden sonra Arap alemi dışındaki ilk yurt dışı gezisini Türkiye'ye yapmasını öneriyorum."
Bu öneri de komisyon üyelerinin alkışlarıyla karşılanıyor.
Şara, daha sonra bir vizyon çiziyor:
"Türkiye ile ilişkilerimiz, Ankara - Atina arasındaki yaklaşıma benzer bir sürece girmelidir.
Türkiye'nin Arap ülkeleriyle bir süredir gergin olan ilişkilerinin düzelmesi için öncülük etmeliyiz."
Komisyon çalışmalarını izleyen BAAS Başkanı Beşşar kürsüye geliyor.
"Babası Esad'ın cenaze törenine Türkiye Cumhurbaşkanı Sezer'in şeref vermesinin çok değerli olduğunu... Devlet Başkanı seçildikten sonra Şara'nın önerdiği gibi Türkiye'ye gitmek istediğini" söylüyor.
Olası ziyaret tarihi olarak eylülü öngörüyor.
Tabii davetin Ankara'dan gelmesi gerek.
Yoksa...
Sezer ile baş başa konuşmalarında bu ziyaret gündeme geldi mi?

Lübnan - Ürdün - Türkiye

Böylece...
Beşşar'ın Devlet Başkanı seçilmesinden sonraki ilk üç gezi programı belli oluyor.
Önce Lübnan'a gidecek...
Büyük olasılıkla, Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin Lübnan topraklarından çekilme sürecini konuşacak.
İsrail'in Lübnan'dan çekilmesinden sonra Suriye'nin de işgali altındaki toprakları boşaltması, bölgede tansiyonun düşmesi ötesinde, bizim için özel önem taşıyor.
PKK ve Dev - Sol'un yanı sıra dünyada adını duyurmuş tüm şiddet örgütlerinin kampları, Lübnan'ın, Suriye egemenliğindeki Bekaa Vadisi'ndeydi.
O vadide, terör örgütleri tarafından uyuşturucu hammaddesi olan afyon üretiliyordu.
Dünya uyuşturucu trafiğinin zehir kaynağıydı.
Dünya terörünün oto finansman kaynağı, bu vadideki üretimdi.
Uyuşturucu karşılığı silah alınıyordu.
Büyük paralar akıyordu...
Vadi, artık bir süredir sicil temizliyor.
Beşşar'ın ikinci yurtdışı gezisi Ürdün'e...
Ürdün'ün yeni Kralı genç Abdullah, Beşşar'ın İngiltere'den çok yakın arkadaşı.
Yeni Kral'ın, İsrail Başbakanı Barak ile de yakın dostluğu, bu gezinin gerekçelerinden biri.
Ve sonra...
Türkiye'ye gelmek istiyor.
Böylece Türkiye'yi ilk kez bir Suriye Başkanı resmen ziyaret etmiş olacak.

İçe dönüş

Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli'den yansıttığım bu satırlar bir işarettir.
Beşşar'ın bu gezi haritası, Suriye'nin dış maceralar defterini - hiç değilse bir süre - kapatarak, kendi evinin içini derleyip toplama sürecine girdiğini göstermekte.
Önce PKK çökertildi.
Sonra...
Yunanistan ile ilişkilerde tansiyon düştü.
Şimdi de Suriye ile normalizasyon süreci başlamakta.
Bunlar iyi işaretler.
Ama öylesine belalı bir coğrafyada yaşıyoruz ki, gevşemeyelim.
Unutmamak gerekir...
AB Acil Müdahale Taburu için yapılan araştırmaya göre 18 netameli noktadan 13'ü Türkiye çevresinde.

Not: Deniz Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral ve değerli insan, Atatürk ilkelerinin savunucusu Güven Erkaya'ya rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. G.C.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr