Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CUMHUR-BAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan siyaset gelenekleri gereği hükümeti kurma görevini, Meclis’te en büyük gruba sahip AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu’na verecek.
Bunu açıkladı.
“Doğru” olduğunu söylemek bile fazla olur.
Ama bir başka gelenek daha var.
Cumhurbaşkanları seçim sonuçlarının açıklanmasından en geç bir hafta sonra hükümeti kurma görevini verir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Meclis Başkalık Divanı’nın oluşmasını beklediği” yolundaki açıklama geleneğin yerine getirilmeyişi mi?
Yoksa şöyle bir yorum mu?
Anayasa’nın 116. maddesine göre “TBMM Başkanık Divanı seçiminden sonra hala 45 gün içinde hükümet kurulamamışsa seçimler yenilenir.”
Beştepe’de, bu ifadeden anlaşılan “hükümeti kurma görevinin de Başkanlık Divanı oluşumuyla örtüşmesi gerektiği” gibi bir yoruma varılmış olabilir.
Neyse...
Öyle görünüyor ki bu hafta bitmeden “Başkanlık Divanı” oluşacak ve Davutoğlu da hükümeti kurmakla görevlendirilecek.
45 günlük sürecin taksimetresi açılıyor.
.......................
TBMM başkan seçimini alan AK Parti moral kazanmanın ötesinde “oyun kurucu” konumunda.
Başbakan Davutoğlu “bir ortak hükümet kurmak için samimi ve net gayret içinde olacak” izlenimini veriyor.
Bir “ortak hükümet” kurabilirse eli rahatlar konumu güçlenir.
Üzerindeki baskı hafifler.
MHP öyle “ön şartlar” açıkladı ki, Davutoğlu’nun bu partiyle ortaklığı -neredeyse- imkansız.
Her şey bir yana MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin 3 temel şartından biri olan “Erdoğan’ın, Beştepe’yi bırakarak Çankaya Köşkü’ne çekilmesi” söylemi bile müzakereyi başlamadan bitirir.
Ya CHP ile ortaklık?
Bu ortaklığı isteyenler enseyi karartmasın.
Örneğin...
“Engel” olarak “Cumhurbaşkanı Erdoğan bakanlar kurulunu Beştepe’de kendi başkanlığında toplamak isterse” diye başlayan söylem...
Daha 7 Haziran seçimleri öncesi TV ekranlarında CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in şu kabullenişini hatırlayın:
“Toplasın, gideriz. İsterse her hafta toplasın. Haftada 2 saatten ne çıkar?”
Yani...
AK Parti ya da CHP eğer gerçekten ilkeli ve devletin çıkmış çivilerini yerine oturtacak bir ortak hükümet kurmak istiyorlarsa “meseleleri mesele yapmadan çözerler.”
Türkiye’nin asıl karşı karşıya olduğu büyük oyun, “çözüm süreci, güney sınırımızda ABD’nin PKK uzantısı PYD’yi savaş ortağı olarak açıklamasıyla dengelerin değişim tehditi, IŞİD’in tehlikesi, TSK’nın güvenlik nedeniyle bile olsa sınırın ötesine geçmesine İran, Rusya, ABD ve Avrupa’nın büyük ülkelerinin karşı tavrıdır.”
Burnumuzun dibindeki hatta içimizdeki bu “yakın ve gerçek tehdit” seçim geyikleriyle ve göstermelik seçim hükümetiyle geçilemez.
Beştepe’de bakanlar kurulu toplantısına takmak aymazlık olur.
Sağlam bir ortaklık protokolü varsa o uygulanır.
Protokolde “Bakanlar Kurulu Beştepe’de toplanırsa bu protokol delinebilir” diye bir “ek madde” olmayacaktır.