7 Haziran seçimleri yaklaşırken AK Parti “oy tahminleri” makule doğru inişte.
400’den 330’a, 300’e...
Yüzde 50’den 47’ye, 43’e...
......................
HDP’nin barajı aşması halinde “AK Parti’nin tek başına iktidar çoğunluğunu bile alamayacağı” konuşulmakta.
Ancak...
Tek başına bu yeterli değil.
CHP’nin ve MHP’nin oylarını da artırması gerek.
......................
Tutun ki...
HDP barajı aştı. CHP ve MHP oylarını artırdı -ki araştırmalar bunu gösteriyor- AK Parti tek başına iktidarı sandıklardan çıkaramadı.
Türkiye’yi nasıl bir hükümet yönetecek?
1- CHP, MHP, HDP ortak hükümeti.
Siyasette her şey mümkün ama bunun olması değil.
MHP’yle HDP’nin aynı hükümette yer alabileceğini düşünülemez bile.
2- AK Parti’yle CHP’nin “büyük koalisyonu...”
27 Mayıs’tan sonra yapılan seçimler böyle bir zorunluğu dayatmıştı.
İhtilalle devrilen DP’nin devamı AP ile CHP arasında “büyük koalisyon” kurulmuştu.
Başbakan İsmet İnönü’ydü.
İhtilalin artçı depremleri üstesinden toplumun üçte ikisini temsil eden bu kuvvetli ve geniş tabanlı ortak hükümetle gelinebilmişti.
Almanya örneği de böyle.
Fakat...
Zayıf ihtimal.
3- AK Parti, MHP ortak hükümeti...
Meclis’te çoğunluk sağlayacak bir ortak taban oluşursa büsbütün olmayacak şey değil.
Ne var ki...
“Çözüm sürecinin” noktalanması demek olur.
4- AK Parti, HDP ortak hükümeti....
“Çözüm sürecinin” kararlılıkla devamı, kanın yeniden akmaması, yeni bir anayasanın yapılarak Meclis’ten geçmesi ve referanduma gidilmesi için bu hükümet formülü daha “olabilirliği” yüksek görünmekte.
Ancak...
Burada testinin su tutmasını zorlaştıran iki çatlak öngörülebilir.
Birincisi...
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a pek çok kez vurguladığı taahhüttür; “Seni kesinlikle başkan yapmayacağız. Başkanlık sistemine geçirt-tirmeyeceğiz...”
Diğeri HDP’nin yeni anayasada ısrarlı olabileceği “özerk yönetim...”
AK Parti’ye yakın çevrelerde bu çatlaklar fazla önemsenmiyor.
“Selahattin Demirtaş’ın seçimden sonra HDP’nin başında kalmayacağı, İmralı’dan ona sıcak bakılmadığı, İmralı yeni anayasada olmasını istediği konularda tatmin edilirse, HDP’nin yeni yönetimle başkanlık sistemini de öngören bir yeni anayasaya oy verebileceği” gibi fikir jimnastikleri yapılıyor.
“İyi saatte olsunların” İmralı’dan HDP’ye nasıl bir düzen yapacağını söyleyebilmek için “Rufailere karışmak” gerek.
Geçiyorum...
5- AK Parti “azınlık hükümeti...”
Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım kısa bir süre önce “Hani mesela dedik” kabilinden “AK Parti tek başına iktidar olamazsa azınlık hükümeti olarak devam eder, bir yıl içinde seçimler yenilenir” demişti.
Bu söylem “öylesine boş bir konuşma değil” diye düşündürüyor.
“AK Parti karargâhında ihtimaller masaya yatırılmış ve bu seçenek üzerinde durulmuş” gibi bir izlenim aldım.
..................
Hiçbir partinin sandıklardan tek başına iktidar olarak çıkmaması ve çeşitli ortak hükümet formülleri halinde Cumhurbaşkanı’nın rolü önemlidir.
Bazen belirleyici de olabilir.
28 Şubat sürecinde Erbakan ve Tansu Çiller’in başında oldukları hükümetin saf dışı edilmesinde, DSP, ANAP, MHP hükümetinin kuruluşunda 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in aldığı tavırlar belirleyiciydi.
7 Haziran sonrasında siyaset çarşısı karışırsa, sandıktan koalisyon formülleri çıkarsa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dikkatlerin odağında olacak.
Eğer...
Çoğunluğa dayalı bir ortak hükümet kurulamazsa AK Parti’ye azınlık hükümeti görevini vermek ve Anayasa’daki “seçime götürmek” yetkisi Beştepe’nin seçeneği, masaya koyacağı “joker” kartı olabilir.