Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Amnon Veinstein keman yapımcısı.
Onunla, ünlü Orkestra Şefi Yoel Levi'nin yönettiği Cihat Aşkın konseri sonrası tanıştık.
En keyifli yemek sohbetlerinden biriydi.
Amnon Veinstein'ın dudak kenarlarından çenesine inen Lech Walesa tarzı kır bıyıkları... Çocuksu saflıkla zeka pırıltılarının hoş bir karışımı olan bakışları... Birer gizemli mesaj veren Uzakdoğu yüzükleriyle dolu parmakları... Dinleyenleri sarıveren sesiyle, çok ilginç bir kişilik.
Dünyanın en ünlü keman virtüözleri Pinhas Zukerman, Slomon Mintz, Matan Givol, onun kemanlarını çalıyor.
Babası ise, bugün dünyanın en iyi keman virtüözü sayılan İshak Perlman'ın ilk kemanlarını kendi elleriyle yaparak ona armağan eden usta. İshak Perlman'ı, babası, Tel Aviv yakınlarındaki Amnon Veistein'ın babasının keman imalathanesine getirmiş.
Baba Veinstein, İshak'ın keman çalışını dinlemiş.
Çocuğun eline, kendi yapımı iyi bir keman tutuşturmuş.
"Birkaç yıl bunlarla idare et. Sonra, gene gel" demiş.
İshak Perlman'ın ikinci gelişinde, daha da iyi bir keman vermiş "ve birkaç yıl sonra gene gelmesini" söylemiş.
İshak'ın üçüncü gelişinde ise, babasına "Oğlunu al, Amerika'ya götür. Artık, bizim kemanlar ve İsrail ona yetmiyor" uyarısında bulunmuş.
İshak Perlman, sonraları kendi olanaklarıyla değeri 3 milyon dolar yani 1 trilyon liradan daha yüksek olan Stradivarius yapımı bir keman edinmiş.



Amnon Veinstein, o gece Yoel Levi'nin yönettiği CRR (Cemal Reşit Rey) Senfoni Orkestrası'nın eşliğinde, harikulade bir konser veren genç keman virtüözümüz Cihat Aşkın'a bakarak, şöyle diyordu:
"Cihat Aşkın, çok büyük bir sanatçı.
Uluslararası bir şöhret olmanın eşiğinde.
Elindeki kemana baktım.
Değeri 15 bin dolar bile etmez.
İsrail'de böyle bir sanatçıya, konserinde böyle uyduruk keman veren kültür bakanını, hapse atarlar."
Cihat Aşkın, daha önce Başbakanlık Konutu'ndan yayınladığımız Durum programına katılmıştı.
İngiltere'de müzik doktorası yapmıştır.
Batı klasiklerinin yanı sıra, Osmanlı'nın Muzika - ı Hümayun'dan bu yana, özgün yapıtlarımızı da izleyicilere sunmuştu.
Konfüçyüs'ün deyimiyle, "büyüklüğün en güzel süsü olan sadeliği" iyi taşıyan sanatçıdır.
Amnon Veinstein, ancak konservatuvar ilk sınıfı öğrencilerinin kullanabileceği Aşkın'ın kemanına sihirli dokunuşlar yapmış.
Performansını birkaç kat artırmış.
Sonra...
CRR Orkestrası'nın bütün kemanlarını elden geçirmiş.
Ses tonalitelerine, yükseklik ve kalite vermiş.
Bunlar için bir bedel almadığını belirtmeliyim.
Zaten...
Dünyanın en iyi maestrolarından biri sayılan Atlanta Senfoni Orkestrası Şefi Yoel Levi'yi ve onun yönettiği CRR Orkestrası'nın sazlarını düzenlemek üzere Amnon Veinstein'ı İstanbul'a getirten Zali de Toledeo, adeta olmazları gerçekleştirmiş.
Yıllarca, efsanevi Zubin Mehta'nın grubunda çalışan bir diplomat de Toledeo.



Dünyada, büyük sanat yeteneklerinin kemanları, bankalar ve holdingler tarafından alınıyor.
Genç yetenekler, en büyük ustaların yapıtları olan bu sazlarla, kendilerini dünya çapında kanıtladıktan sonra, elde ettikleri olanaklarla, birer koleksiyon değerinde olan enstrümanlara sahip oluyorlar.
Bankaların ve holdinglerin bir süre için kullanımına verdikleri sazlarını, istikbal vaadeden başka gençlere devrediyorlar.
Cihat Aşkın'ın 15 bin dolarlık kemanı, bana hüzün verdi.
Ama...
O kemanla dahi, ortaya koyduğu müzik kalitesi ile gurur da duyduk.
Bankalarımız ve holdinglerimiz, böyle katkıları da yapabilmeliler.
Gerçi...
Türkiye'nin ve özellikle İstanbul'un sanat yaşamına, uluslararası sanat düzenlemeleriyle, katkıları yadsınamaz.
Fakat, bu da altı çizilmesi gereken bir boyut.




Amnon Veinstein'ın büyülü dokunuşlarıyla, Cihat Aşkın'ın ve CRR Orkestrası'nın sıradan kemanları, lig değiştirdi.
Türkiye'nin siyaset orkestrasına bir bakıyorum.
Maestrolarına... Çıkardıkları akortsuz seslere...
Kimsenin izlemek istemediği, ya da kerhen izlediği bir kakafoni.
Belki de, curcuna.
Enstrümanların kalitesi çok düşük.
Hatta, düzeysiz.
Bu politika enstrümanlarına bir el deymeli.
Tınısı, ses kalitesi yükseltilmeli.
Maestronun elinde tehdit sopası değil, orkestrasyonu koordine eden bir baget olmalı.
Geçenlerde, değerli dost ve sanat ustası Doğan Hızlan ile biraz bu konuları konuştuk.
Ağrı'nın, Erciyes'in, Uludağ'ın, Alpler'in doruklarındaki bol oksijenli temiz havayı soluduğumuzu hissetmenin keyfini paylaştık.
Günlük politikanın kirli havasından, sanatın yükseklikleri, beyaza ve temize yolculuk oluyor.



Yazara E-Posta: g.civaoglu@milliyet.com.tr