Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Komedİ, bilim kurgu türü filmin adı “Demir Gökyüzü...”
2012 yılında yapılan bu filmin konusu şöyle:

II. Dünya Savaşı sonunda mağlup olan Almanya Nazileri Ay’a kaçarlar.
Orada yeniden örgütlenir ve hazırlanırlar.
Müthiş bir “uzay donanması” inşa ederler.
Karşı durmaya kalkışan her gücü ezip geçebilecek bir teknolojiye ulaşmışlardır.
Yaptıkları plana göre 2018’de Dünya’ya dönecek ve Avrupa’dan başlayarak yerküreyi fethedeceklerdir.
Bunun için hareketi başlatmadan önce dünyaya iki Nazi ajanını gönderirler.

Film “güldürücü” olduğu kadar “düşündürücü” de...
Bu film savaşla Avrupa’yı ele geçiremeyen Almanya’nın bu kez ekonomik gücüyle aynı “işgalci” hedefte ilerlediğinin metaforu olarak kullanılıyor.
Dikkat ediniz...
Bugünkü Yunanistan’da tepkiler Almanya şansölyesi Angela Merkel’e odaklanmış bulunmakta.
Protesto gösterilerinde binlerce Angela Merkel maskesi bunun ifadesi.
Yunan halkının çoğunluğu yoksulluk, işsizlik,çaresizliğin ve de borç içinde boğulma noktasına itilen felaketin sorumlusu olarak uluslararası sermayeyi suçluyor ama özellikle de Almanya’yı.
Onları Ay’dan gelerek kendi ülkelerinden başlayarak Avrupa’yı ve yerküreyi ele geçirmek hedefine kilitlenmiş diye algılıyor.
Abartılı bir algı.
Ama...
“Ay’dan gelen Naziler” filminin bu algıda binlerce cilt kitaptan daha etkili olabildiği de bir gerçek.
.........................
BAŞKA metaforlar da var. Örneğin... 2012’nin ocak ayında Adriyatik Denizi’nde bir kayaya çarpan meşhur yolcu gemisi Costa Concordia yolcu gemisi olayı.
Ne ilginç ki “Concordia” bir bakıma “ödeme zorluğuna düşen” iflas durumuna çağrışım yapan bir sözcük.
Yunanistan’ın durumu...
Buradan hareketle, Avrupa’nın tıpkı “Costa Concordia” gibi kayaya bindirdiği, su almakta olduğu, batma tehlikesiyle karşı karşıyalığı anlatılıyor.
Gerçekten Costa Concordia AB’ye üye devletlerin adları verilmiş 13 güverteden oluşuyordu.
Üst güverte Polonya’ydı.
Onu Avusturya, Portekiz, İspanya, Almanya, Fransa vb. takip ediyordu.
Geminin ortasında bir “Avrupa Avlusu” vardı.
İçinde de “Londra Salonu, Lizbon disko, Berlin bar...”
Aralarında gerçek bir uyum ve birlik olmayan, sadece kaçınılmaz olarak felakete gidiş...
Kazadan bir önceki gece zamanını güzel kadınların yanında geçiren, pahalı şarap içen Costa Concordia’nın kaptanına gelince...
Onu da bugün Yunanistan’da ve Güney Avrupa’da olduğu gibi insanları boğulmaya terk eden Avrupa Merkez Bankası’nın, uluslararası büyük bankaların, borsacıların simgesi olarak gösteriyorlar.
Yani...
Avrupa gemisi kayalara çarptı ya da çarpmak üzere ve su alan ilk bölüm Yunanistan...
Onları diğer “ekonomik zorlukta çırpınan AB’ye üye ülkeler” izleyecek.
.........................
BİR de kelime oyunu... Zordaki ülkeler Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan (İngilizcesi Greece, Fransızcası La Grece), Slovenya.
Bu ülkeler isimlerinin baş harflerini yukarıdaki sıraya göre sıralayın.
Ortaya “PİİGS” çıkıyor.
İngilizce okunuşuyla “domuzlar...”
Hepsi de Avrupa’nın güneyinde Akdeniz kuşağı ülkeleri.
Avrupa’nın orta ve kuzeyinin zengin ülkeleri domuzları kesmek için bıçak biliyorlar.
Sonra da “ham” yapıp yutacaklar.
Algı bu...
.........................
YUNANİSTAN‘daki seçim gören gözlere bir işarettir.
“Liberal kapitalizmin” egemenliğine karşı Akdeniz kuşağında başkaldırının işareti.
Yunanistan’ın diğer Akdeniz kuşağı AB üyelerinde uyanışlar etkisini bekleyebiliriz.
Türkiye’de yaklaşan seçimler bir de bu geniş fotoğrafta düşünülmeli.
İç politikanın sığ sularında debelenmelerden dikkatleri dışarıya da çevirmek istedim bu satırlarımla.
Türkiye’de de her şeyin “muhafazakâr sağ” klişesinde donup kalmayacağını düşünüyorum.