Örneğin...Fenerbahçenin şampiyon olduğu 2000 - 2001 sezonunda Mustafa Denizli Hoca sahaya, yabancı kontenjanını aşan sayıda yabancı oyuncu sokmuştu.Disiplin Kurulu toplandı. "Fenerbahçeyi o maçta hükmen (3 - 0) mağlup ilan etti."Yani, olması gerekenden fazlası sahadaysa, o fazlalık geri alınıyor.Böyle bir kuraldışı fazla, AKP ve CHPnin Meclisteki milletvekillerinin bir kısmıysa ne olacak?Bu durumda kararı, elbette Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu değil, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verebilir.DEHAPın son seçimde aldığı oyları geçersiz kılan mahkeme ve yüksek yargı kararlarından sonra TBMMde, AKPden 44, CHPden 22 milletvekili olması gerektiğinden fazlaysa, YSK, bu yanlışın giderilmesi kararını alabilir.Tabii diğer seçenekler de var. Disiplin Kurulu, maç bittikten sonra da sonucu değiştirecek ceza verebilir. YSK, önüne gelen bu dosya için karar vermek zorunda. Mazisindeki örnek kararlardan biri şöyle:- Fehmi Işıklar SHP milletvekiliydi. Uzun süre yasama görevi yaptıktan sonra, 1 yıldan fazla hapis yatmış olduğu iddia edildi. YSK bu iddianın doğruluğunu saptadı. "İtiraz süresi geçmiş, seçimler yapılmış, mazbata verilmiştir" demedi. TBMMye bir yazı yazarak "Işıkların milletvekilliğinin düşürülmesini" istedi.TBMM toplandı. Işıkların milletvekilliğinin düştüğü kararını aldı.Bir başka örnek:- Bahattin Şeker DYP milletvekiliydi. 3 yıl yasama görevi yaptı. Meclis Başkan Vekili seçildi. Oturumlar yönetti.Ancak...Askerlik yapmadığı ortaya çıkınca, YSK toplandı."Şekerin milletvekilliğinin düşmesi gerektiğine" karar verdi. Durumu TBMMye bildirdi. Buna karşın TBMM oylamasında, Bahattin Şekerin milletvekilliği düşmedi.YSK yeniden toplandı.Bahattin Şekerin seçim mazbatasını iptal etti.......Yani, siyaset maçı bittikten, seçim olduktan sonra YSK sonucu değiştiriyor. Mazi, kalbinde yara! İtirazların artık geçerli olmayacağı bir eşref saati yok mu?2371 sayılı ilke kararında bakınız YSK ne demiş:"Kanunsuzluk iddia ve itirazları, süresine bakılmaksızın Anayasanın 79. maddesinin verdiği görev sebebiyle YSKca her zaman ele alınır. Karara bağlanır."....Bir başka YSK kararı da şöyle:"Hukuken yok sayılması gereken bir işlem yapıldığını YSK öğrendiğinde, itiraz sürelerinin geçmiş olup olmadığına bakmadan karara bağlaması gerekir.".....Kısaca yansıttığım bu kararlar, siyasette de maç sonrası sonucun değişebileceğini gösteriyor.YSK için eşref saati yok. Eşref saati Hukuk ile siyaset her zaman örtüşmez.Ancak bu kez 66 milletvekilliğinin düşmesi ve dışarıdan muhalefetin gelmesi, sağlıklı bir bileşke oluşturuyor.Anayasanın öngördüğü seçimlerde istikrar yani güçlü çoğunluğa dayalı iktidar ile, olabildiğince farklı görüşlerin Mecliste temsilini çoğaltan ve Meclis dışında kalan oy oranını ise düşüren adalet ilkesi bu seçenekle dengelenebilir.Hukuk ve siyaset de dengelenir.Türkiye de tek başına AKP hükümeti ile demokrasisini güçlendirerek istikrar çizgisini sürdürür.......Ama burası Türkiye.Yok öyle.Her şey "akılcı" çizgide kalamaz.Ya hukuk yok sayılabilir. Ya da hukuk öncülük alırsa, Türkiye bir öfkeye mahkum eder kendini... Genel Seçim kararı alır.......İlahi adaletFenerbahçe 3 - 0 anlamına gelen hükmen mağlubiyet cezası aldığı maçta İnönü Stadını 3 - 0 yenik bitirmişti.Skor değişmese de hukuk kazanmıştı.Sağduyulu, sabırlı olmak zamanıdır.Şimdi herkes ilahi adaleti de bir iyi düşünmeli.YSKdan çıkacak "hukuk" kararının toplumda "temyizi" önümüzdeki yerel seçimler... Herkesin saçı önüne düşecek. g.civaoglu@milliyet.com.tr Hukuk ve siyaset