Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

AKP’ye yakın sesler ve yayınlar, “bu Anayasa Mahkemesi heyetinin AKP için açılan kapatma davasına bakamayacağı” iddiasında.
Dava açılınca yüzde 47 oya gönderme yapılarak “Başka bir halk mı ithal edelim?” diye soranlar, “Başka bir mahkeme heyeti mi ithal edilmeli?” sorgulamasını da yapmalılar...
Bir başka açıdan daha bakalım...
Bu heyetin yerine yeni Anayasa Mahkemesi üyelerini kim seçecek?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.
Ama... Gül de dava dosyasında yer alıyor.
Kendisinin de içinde olduğu bir dava için Anayasa Mahkemesi üyeleri ataması doğru olur mu?
Burada bir “Hani mesela?” sorusu...
“Peki... Anayasa Mahkemesi üyelerinden birkaçı şu ya da bu nedenle görev yapamayacak duruma gelirlerse ne olur?”
Hukuk sistemimize göre, yedek üyeler, asil üyeler olarak göreve başlarlar. Anayasa Mahkemesi’nde görülen tüm davaların dosyaları yedek üyelere eşzamanlı olarak gönderilir, yargı sürecinin tümünde asil üyeler kadar bilgi sahibi ve güncel durumdadırlar.
Zorunluluk doğduğu anda asaleten göreve derhal başlayabilirler.

Haberin Devamı

HALKOYUNDA KAVŞAKLAR 
AKP’nin kapatılmasını önleyecek bir anayasa değişikliği için referanduma gidilse sonuç ne olabilir?
AKP yüzde 47 oy almıştı ama bu oranın içinde liberal, Atatürkçü/laik seçmenin katılımı hiç de az değildir.
Eğer anayasa değişikliği o kesimin laiklik konusunda zaten başlamış olan kuşkularını daha da tırmandıracak içerikte olursa, “HAYIR” oyları, “EVET”lerden fazla çıkabilir.
Ancak... Anayasa değişikliği daha kapsamlı tutulur ve lokomotifi “başörtüsü” olursa, o zaman “EVET”lerin değil yüzde 50, yüzde 60’ın da üzerinde olacağı söylenebilir.
Ne var ki... Burada da “içerik” çok önemli.
Böyle kapsamı genişletilmiş bir anayasa değişikliği “laikliğin oylamasına” dönüşürse, AKP, sandıklardan beklediği sonucu çıkaramayabilir.
AB’den AKP’ye “net” destek var.
Fakat... Bu vesileyle reformlar için altı çizilerek yapılan çağrılar da iyi değerlendirilmeli.
Son iki yılda olduğu gibi AB sürecine gene un serilirse, bu desteğin inişe geçebileceği hissediliyor.
AKP, AB’ye “Tam üyelik için samimi olun” çağrısında bulunurken, kendisi de aynı samimiyeti gösterdiği konusunda inandırıcı olmalı.
Demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü sadece AKP’nin kapatılma davasına özgü kavramlar değildir.

Haberin Devamı

SENATO NEDEN YOK?Bu köşede, yeni anayasa için “Neden senato yok?” sorusunu gündeme taşımıştım.
Şöyle bir gerekçe yansıtmıştım.
27 Mayıs İhtilali’nden sonra yeni Anayasa’ya, demokratik rejimi korumaya alacak “güvenlik supapları” konulmuştu. Bunlardan biri “çift meclis” sistemiydi.
Millet Meclisi’nin yanı sıra, “akil adamlar heyeti” denebilecek “senato” öngörülmüştü. Senatörler milletvekillerinden çok daha az sayıdaydı. Oluşumunda iktidar partisinin kesin çoğunluğa sahip olması çok zordu.
Böylece iktidarların Millet Meclisi’ndeki oy çoğunluğuna dayanarak Anayasa’yı ihlale kadar uzanan yasalar çıkarması, liderlerinin “seçilmiş krallar” haline gelmeleri önlenebilecekti.
12 Eylül Anayasası’nı yapanlar senatoyu neden kaldırdılar bilinmez. 

Bu konuda bir ilave daha yapayım.
ABD’de Senato, sistemi ayakta tutan iki sütundan biridir.
Avrupa ülkelerinin de demokrasileri için senatolar güvencedir.
Okuyucularımdan Ertuğrul Çepni, 2 Şubat 2008’de bir panele bu konuda sunum yapmış.
Bir de kitabı var.
Şu yaklaşımını yansıtıyorum...
Bir memlekette halk meclisi, o memleket halkının hissini, ikinci meclis de aklını temsil eder. Ve his ile akıl gibi bunlar da birbirini tamamlar.

Haberin Devamı

Yeni anayasayı hazırlayan grubun başındaki Prof. Ergun Özbudun’a “Senatosu olmayan örnek alınabilecek hangi Avrupa ülkesi var?” diye sormuş, aldığı cevap “İsveç” olmuş.
Bize Avrupa ülkeleri arasında en az benzeyenin de “İsveç” olduğu gerçeğini nereye koyalım?..