Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

El çantalarımız yanımızdaydı.Cep telefonlarımız yanımızdaydı.Olağan "X-Ray" kapılarından geçtik.Birkaç bildik soru...O kadar.Sadece çantalarda veya üstümüzde "sıvı" yasaktı. Kısacası... İngiltere'ye giderken sorun yok. İniş ve dönüş için gözlemlerimi ayrıca yazarım...........................Ancak ilk izlenimim şöyle:Ünlü "İngiliz soğukkanlılığı" bu son tehdit psikolojisinin de üstüne çıkmış.Blair'ın, halkına, "Hiçbir terör saldırısı veya tehdidi, bizim yaşam tarzımızı değiştiremez" söylemi, İngiliz ulusunun özelliğini yansıtıyor.İkinci Dünya Savaşı yıllarında Alman uçakları Londra'yı bombalarken, kent halkı hâlâ "5 çayı" geleneğini sürdürüyordu.Bizim hostesler de "mimlenmiş" bir BA'nın kuşku yüklü seferinde değil, sanki sıradan bir uçuştalar... Öylesine sakin ve doğal.............................Asıl tedirgin olan biz, -İngiliz olmayan- yolcularız galiba.Diken üzerinde oturur gibiyiz...........................Psikolojideki, "korkunun kaynağına yönelmek hali" sürekli üzerimde. Beynimin "arama motoru" çalışıyor ve okumak için bu "terör kodlarını" yansıtan yazılarda fren yapıyor...........................İşte bunlardan biri...Konu, Başkan Bush'un "köktenci İslam faşistler" söylemi."Köktenci İslamcı faşisttir" söyleminin bütün Müslümanlar faşisttir demek olmadığını, aradaki farkı algılamak gerekir.Ne yazık ki, görsel ve yazılı medya, bunun ayırdına varamıyor, ikisini karıştırıyor.........................."Faşist" kelimesinin anlamı, özgürlüklerin ve demokrasinin yok edildiği aşırı totaliter rejimlerdir. Köktenci İslamcı faşistler deyimi de bu anlamdadır..........................El Kaide'nin amacı, İslam imparatorluğunun eski sınırları da dahil olan Müslümanlar coğrafyasında halifeliği yeniden kurmaktır.Onlarla uzlaşmak için konuşmak, müzakere etmek gerektiği fikrinde olanlara soruyorum: Müzakerelere nereden başlayalım?Türkiye halkına, çoktan geride bıraktıkları teokratik yönetim kurallarına yeniden dönmeleri için özgürlükten ve laik demokrasiden vazgeçmelerini mi söylemeliyiz?Yoksa Elhamralı İspanyollardan, bir zamanlar o coğrafyada var olan İslam yönetimine dönüş için El Kaide ile toplantı yapmalarını mı istemeliyiz?Fransa veya İngiltere'de Müslüman çoğunluğun bulundukları bölgelerde şeriat kurallarını mı kabul etmeliyiz?........................."Köktenci İslam teröristlerine eğitim olanakları" verilmediği iddialarına gelince...Son terör planının sanıkları olarak yakalanan zanlıların çoğu orta sınıftan ve üniversite eğitimliler. İkisi ise, daha yeni İslam dinine geçmiş İngiliz gençleri.Onlar da mı, İngiltere'de yaşamları boyu ırkları ve dinleri nedeniyle kendilerine ayrımcılık yapıldığını, ezildiklerini, dışlandıklarını, bu nedenle terörist olmaya itildiklerini iddia edecekler?.........................Köktenci İslam sözcüleri, teröre, İngiltere'nin dış politikasının çanak tuttuğunu söylüyorlar.Ne demek bu?İngiltere, ancak onların bize dayattıkları barışı kabul edersek mi topraklarımızda güvenli olacağız? Yoksa, uçaklarda patlatacakları bombalarla, bizleri havaya uçurmak hakları mı olacak?.........................Yazıyı bitiriyor ve düşünüyorum... Irak'ta, Lübnan'da, Filistin'de öldürülen masumlarla, New York'ta, İstanbul'da, Bali'de öldürülen, Londra'da ölüm tehdidi altında olanlar arasında sıkışıyor insanlık...Oysa...Irkı, dini, rengi, coğrafyası ne olursa olsun, hepsinin kanı kırmızıdır. Hepsi kutsal yaşamak hakkına sahiptir. İnsanlık, kan kültürünün üstesinden gelebilmeli. g.civaoglu@milliyet.com.tr Şu satırları, Londra'ya bir "BA" ile uçarken yazıyorum. 11 Eylül'ü izleyen "en büyük" terörün teğet geçtiği Heathrow Havalimanı'na ineceğiz. O sıkı güvenlik uygulamaları yayınlarına karşın, hiç de "olağan dışı" zorlamalar yaşamadık.