Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sağlanan gelir, patlamada yaşamını yitiren Türk görevlilerinin çocuklarına ve ailelerine sunuldu.............................Son telefon dinleme/izleme haberlerini bu açıdan da değerlendirelim... Önce biraz fantezi...Ayşe Teyze, az önce gittiği pazarda pırasa fiyatlarını telefonda konuşmuşsa sesi "büyük kulağa" takılmış ve banda alınmış olmalı.Sesinin devlet arşivlerine girdiğini bilse hayret eder ya da kızar mıydı, yoksa "önemsendiği için bundan hoşlanır mıydı?"Emekli Ali Bey, 3 aylık çekinin karşılığını almak için banka kuyruğunda beklerken cep telefonundan arkadaşına "sunturlu" bir kelam eylediyse ve de sesinin devlet arşivlerine girdiğini öğrenmişse, epeyce korkmuş olmalı. Eşine "Hanım, ister misin yeni TCK yüzünden beni devlete hakaretten içeri alsınlar" diye kaygı beyan etmiştir herhalde...Üniversite öğrencisi Engin, sevgilisi Mine'ye telefonda aşk fısıltıları, devlet arşivlerinde ölümsüzleştiği için gurur duyar."Ümitsiz ev kadınlarından" Şule Hanım, yeni yeni kırıştırmaya başladığı Haluk Bey'le olan yasak ilişkisinin ve o ateşli konuşmaların da devlet arşivlerinde tutulduğunu öğrenince, "Ya sızar da kocam duyarsa!" diye panik atak geçiriyor olmalı.Büyük patronlar da, iş sırlarının devlet dinleme bantlarında sabitlendiği için neden kaygılanmasınlar?..........................Tabii bu denli hafife alınacak bir konu değil.Dinleme kararı, ister istemez böyle bir kapsam genişliği kuşkularını ve fantezilerini gündeme taşıyor.Aslında... Dinleme/izleme için mahkeme kararları ilke olarak, haklarında ciddi kuşkular bulunan kişiler ve bağlantılarına odaklı olmalı...........................Ancak...Gerçekleri vurgulamakta da yarar var.Edinilen bilgilere göre bu izlemelerin amacı, "iletişim ağını" saptamak olmuş.Yani... Kimin kiminle ya da kimlerle ilişkileri olduğunu bir üzüm salkımı gibi elektronik hafızaya almak. Sonra anahtar isimleri bunlara uygulayarak, "iletişim trafiğini" asli ve fer'i suç ortaklarını, yataklık yapanları, kuryeleri saptamak...Olası saldırı, sabotaj, suikast gibi eylem planlarını önceden haber almak...Bu kadar kapsamlı bir çalışmanın teknik olarak sınırsız ve çerçevesiz olması gerektiği öne sürülüyor............................İşte mahkeme kararıyla tüm iletişim sistemlerinin 1 ay süreyle izlemeye alınmasının kaldırdığı toz duman arkasındaki görüntü bu.Gerçekten... Değil suçlu, kuşkulu olmak, yaşamının hiçbir döneminde yasa dışına çıkmamış milyonlarca yurttaşın da bu izleme kapsamına alınması düşündürücüdür ama onların telefon, faks, internet vs. iletişimleri, bu arşiv ve değerlendirmelerin konusu olmayacaktır.Büyük olasılıkla yetkili bir komisyonun gözetiminde yasanın öngördüğü gibi "yok edilecektir."Devletin güvenliği gereği sadece son 1 ayda değil, daha önce de mahkemelerden bu tür "genel izleme" kararları alındığı ve uygulandığı, bu vesileyle medyaya yansıdı.Böylece çok ses getirebilecek terör eylemlerinin önlenmesi mümkün olmuş.Turizm sezonunun başında, AB ile tam üyelik görüşmelerinin arifesinde ve de nihayet yabancı sermaye musluklarının açıldığı şu süreçte Türkiye, -ağzımdan yel alsın- İstanbul'daki Sinagog, İngiliz Başkonsolosluğu ya da HSBC örnekleri gibi rezil ve kanlı patlamalarla sarsılmalı mıydı?Bütün dünyada gizli servisler "izleme/dinleme" yapar.Önemli olan, yasal olmasıdır. Sonuç alınmasıdır.Bu son örnekte ikisinin de olduğu söylenebilir.Bir nokta daha önemli... Bu bahane ile kimilerinin bazı kendilerince önemli gördükleri kişilerin iş ya da özel yaşamlarına ait bantları "emeklilik sonrası sigorta" diye evine götürmemesidir. Yakın geçmişte olduğu gibi para karşılığı el altından satışa çıkarılmamasıdır. Mafyaya şantaj malzemesi olarak sunulmamasıdır.Türkiye'nin güvenliğinden sorumlu olanların, kirlenmeden başlamış ve devam etmiş süreci, birkaç kötü niyetlinin lekelemesine olanak tanımamak sorumlulukları da vardır. g.civaoglu@milliyet.com.tr Teröristlerin bombaladığı İngiliz Başkonsolosluğu yeniden açıldı. Bu bağlamda düzenlenen davette bir de açık artırma düzenlenmişti.