Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

81 yıl önce Atatürk, Cumhuriyeti ilan etmeseydi, hilafet hala sürüyor olsaydı, Atatürk, "İslam devleti" tanımını çıkarıp "Türkiye, laik Cumhuriyettir" ifadesini, "değiştirilemez" hüküm olarak Anayasaya koydurtmasaydı, acaba, bugün Türkiye Başbakanının Avrupa Birliği Anayasasına imza atabileceğini kimse aklından geçirebilir miydi?"Gerekirse bazı kelleler gidecek ama bu karar alınacaktır" iradesi, 81 yıl sonra, Türkiyeye, tarihin bu en büyük uygarlık projesine imza koymak onurunu yaşatmaktadır.Yaşamım boyunca en büyük mutluluğu yaşadığım Cumhuriyet Bayramı.Atayı şükranla anıyorum. Türkiye Cumhuriyet Bayramı ile AB Anayasası imza töreninin 29 Ekimde örtüşmesinin, tarihin mi, talihin mi bilemem ama, Anıtkabirin işi olduğu kesin... AB ile İslam Ülkeleri Konferansı arasında, "Medeniyetler Buluşması" toplantısından bir anı yansıtayım.ABDden Ortadoğu uzmanı Profesör Bernard Lewis ile konuşuyorduk.Çırağan Sarayı salonlarında dolaşan, şıpıdık terlikli, beyaz entarili, göbekli Arapları gösterdi ve şöyle dedi:"Şu insanlara bakınız... Arap ülkelerinin bugünkü Türkiye uygarlık düzeyine gelmeleri için en az 100 yıl geçmesi gerek, Atatürk mucizesi bu toplantıda Türkler ve diğer İslam ülkelerinin mensupları aynı mekanda olduklarında çok daha net görünüyor."Atatürk, bu toprakların büyük talihidir... Bu topraklar ve onun insanları da onun talihi olmuştur. 100 yıl sonra... Bu bağlamda, Avrupa Birliği Anayasasında görünmez mürekkeple atılan imzanın, Atatürke ait olduğu kanısındayım.Elbette...Başbakan Erdoğanın katkılarının altını çizmeliyim.İki yılda 20 yıllık mesafe aldırdı Türkiyeye.Kaptan köşkündeydi. Dümeni o tutuyordu.Ama...Yelkenlerini 81 yıldır esen güçlü laik rüzgarlar doldurdu.Bunu vurgulamak gerekir.Türkiye, bugün Cumhuriyetin 81. yıldönümüyle birlikte AB Anayasasında Türkiye imzasını da kutlayacak.Çifte bayram.Atatürkün taş plaktan her yıl dinlediğimiz sesi kulaklarımda:"Bu... en büyük bayramdır... kutlu olsun."İleride bugün, "çifte bayram" kutlayacağız.Atatürkün 81 yıl önce diktiği fidan, artık dev bir çınar.Dalları Avrupaya uzanmakta.Cumhuriyet ilan edildiğinde çoğumuz doğmamıştık bile...Ama kendimizi hep "Cumhuriyet çocuğu" olarak hissettik.Bizden sonraki nesiller "Avrupalı çocuklar" olacak.Ne güzel... İmza kimin? Bir başka bakış açısı daha...Türkiyenin AB üyeliği, "Müslümanlıkla demokrasinin çatışmadığını... Türkiyede uygarlıklar buluşmasının gerçekleştiğini... Uygarlıklar çatışması tezinin yanlışlığının kanıtlandığını" ortaya koyan küresel bir olay.Yani sadece "Türkiye - Avrupa" değil, "İslam dünyası ile Batı" ekseninde küresel bir tarihi tez yazılıyor.Küresel ölçekte yeni bir "anlayış çağı" yaşanacak.Türkiyenin AB üyeliği, belki bilgisayarın icadı ile bilgi çağı, Aya ilk ayak basış miladı ile uzay çağı gibi bir "insanlık çağı küresel sözleşmesinin" ya da "Küresel Anayasa" yazılımının önsözü olabilir.Atatürk, kurtuluş savaşları meşalesini ateşleyerek, bağımsızlık çağını başlatmıştı...Şimdi de O, gene böyle bir küresel çağın şafağında, muhteşem bir ışık. g.civaoglu@milliyet.com.tr Atatürkün çağı