Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Birincisi Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı'na uzanan sürece, kuşku gölgeleri düşürebilecek böyle bir yasa girişiminde bulunmaması ve "sicil" gibi bir veto gerekçesine neden olmaması gerekirdi.Vetodaki "yasaya aykırı eğitim kurumlarının açılıp işletilmesi özendirilmekte ya da çalışmalarını sürdürmesine olanak sağlamaktadır" ifadesi hiç de kolay taşınır gibi değil. Hele mahalle aralarındaki Kuran kurslarının başıboş kalabileceği dikkate alınırsa, hadise, Cumhuriyet'in temel nitelikleri olan hukuk devleti ve laisizm ilkeleri için ciddi kaygılara neden olabilir."AKP yöneticilerinin değişip değişmedikleri" tartışmalarının merceği ile bakıldığında, o kaygılar daha büyüyor. Cumhuriyet'in temel ilkelerinin güvencesi Cumhurbaşkanlığı'na uzanan yolda, son kilometreler böyle koşulmamalıydı. "Gündemimizde 'başörtüsü/türban' yok" diyen Başbakan R. T. Erdoğan mı o süreçte daha şanslı, yoksa "şu gerekçeyle veto edilen yasanın arkasındaki" Erdoğan mı?Bu birbiriyle çelişen görüntüleri çoğaltmak mümkün. Örneğin... 2005 yazında çıkarılan Basın Yasası'yla, medya suçlarından hapsi kaldıran Erdoğan hükümetidir...Yeni TCK ile gazetecilere hapis cezasını geri getiren de... Hangi Erdoğan?Bu sorular dizisi sürer gider...Ortaya koyacağı grafikle çizilen siyasetçi imajı, elbette Çankaya'ya tırmanma sürecinde önemlidir............................2007 yılında Türkiye yeni cumhurbaşkanını seçecek. Yasal olarak AKP'nin büyük çoğunluğa sahip olduğu bu Yasama Meclisi'nin oylarıyla sonuç şimdiden bellidir. Başbakan Erdoğan eğer adaylığını koyarsa, rahat seçilir. Ancak Erdoğan, "Ben yokum" derse ve içlerinden birini işaret ederse onun şansı olabilir............................Bazıları "Erdoğan olamaz. Bakın görün, önünü keserler. Çankaya'ya türbanlı first lady olur mu?" gibi kelamlar ediyor.Yasaların ve Anayasa'nın hangi maddesinde "Başı örtülü eşi olanlar cumhurbaşkanı seçilmezler, cumhurbaşkanı seçilmek isterse, TBMM'de büyük oy çoğunluğuna sahip olsa da onun önü birileri tarafından kesilir" hükmü var?Yok. O halde bir hukuk devleti olan Türkiye'de bu ülkenin başbakanlığını yapmış olan Erdoğan da adaylığını koyarsa, onu destekleyen TBMM'nin büyük çoğunluğu tarafından Çankaya'ya gönderilir. 9. Cumhurbaşkanı Demirel de buna işaret etmedi mi?Demokrasinin kuralları böyle..............................Ancak...Türkiye'de hiçbir iktidar döneminde genel seçimler, 5 yıl sonraya kalmadı.4. yıl bile dolmadan sandığa gidildi.2005'in sonları 2006'nın başında Türkiye, erken genel seçim rüzgârlarının estiği bir alçak basınç alanına dönüşebilir.Konuştuğum AKP'li bakanlar dahi genel seçimlerin 5. yıl sonuna bırakılabileceği konusunda kuşkulular.Eğer... R. T. Erdoğan "değişmediği" kuşkuları veren böyle yasa maddeleri ya da uygulamalarla tedirgin ortam yaratırsa, sırf onun cumhurbaşkanlığını engellemek için "erken seçim" rüzgârları çok daha şiddetlenebilir. Çünkü... Biliniyor ki, yeni bir seçim sonrası oluşacak Meclis'te AKP artık böyle bir çoğunluğu bulamaz. CHP'nin yanı sıra DYP ve MHP'nin de Meclis'e girme olasılığı büyük. Yeni cumhurbaşkanı, ancak bütün partilerin uzlaşmasıyla seçilir.Erdoğan'ın da şansı bu Meclis'te sahip olduğu şansa göre çok daha zayıflar.Bu ise, demokratik bir "yolunu kesme" olur. Yoksa... "Çankaya'ya başı örtülü first lady olmaz, birileri yolunu keser" gibi söylemler demokrasinin üzerinde Damokles Kılıcı sallandırmak olur.Yanlıştır.............................Türkiye tam nefes almaya başlamışken, siyasi istikrarı ekonomik istikrarın izleme süreci yaşanırken, AB ile görüşmeler başlamışken -ki başlayacaktır-, yabancı sermaye muslukları açılmışken, erken seçim hiç de istenen şey değildir. İşte bu gerçek gereği kadar ciddiyetle dikkate alınırsa, Erdoğan'ın veto edilen son yasa gibi hatalı sollamalardan sakınması, aklın yoludur..............................Yasanın içeriğindeki kaygı veren yanlışları ise ayrıca sıralamıyorum. Haberin alt başlıklarını okumak bile yeterli. g.civaoglu@milliyet.com.tr Cumhurbaşkanı Sezer'den geri dönen yeni TCK'ya "ek", önemli iki "yanlışı" ortaya koydu.