Çankaya hesapları

Cumhurbaşkanlığı için ince hesaplar dinliyoruz.
Onlardan biri Mesut Yılmaz ile ilgili.
Şöyle ki...
Demirel'in ikinci kez seçilmesi için Anayasa değişikliği gerek.
Bu konuda liderler anlaşmış görünseler dahi, yeterli oyun bulunması çok zor.
Çünkü...
Liderlerin bazılarının, belki Yılmaz'ın da gözü Çankaya'da neden olmasın?
Grubuna işareti "göstermelik" kalabilir.
Öte yandan...
Tutun ki Yılmaz bu konuda samimi.
Ama...
Anayasa değişikliği için grup kararı alınamıyor.
Oylar gizli.
Yani kimin ne oy kullandığı bilinmiyor.
O nedenle...
Milletvekilleri, liderlerinin işaretleri doğrultusunda oy kullanmayabilirler.

Son dakika golü

Eğer Demirel için Anayasa değişikliği gerçekleşmezse, bu kez Cumhurbaşkanlığı için olağan oylamalar yapılacaktır.
Ve...
4. oylamada da Cumhurbaşkanı seçilemezse, Anayasa gereği seçimlere gidilmesi Anayasa hükmüdür.
Milletvekilleri, Meclis'te ikinci yıllarını bile henüz doldurmadan, seçimleri göze alabilirler mi?
Hayır.
O zaman...
Peki kimler aday olabilir?
Liderler arasında bulunan Bülent Ecevit'in yüksek eğitimi yok.
Cumhurbaşkanı olamaz.
İkinci partinin lideri Bahçeli ise henüz çok yeni.
Mesut Yılmaz'a gelince...
Artılarını ve eksilerini uzun uzun saymaya gerek yok.
Ama...
Bu senaryoda Millet Meclisi'nin şöyle bir ikilemle karşı karşıya kalma olasılığı az değil.
"Ya 4. turda Mesut Yılmaz'ı seçmek... Ya da Meclis'in feshi ve genel seçimler..."
İçlere sinmese de, sırf seçimlere gidilmemesi için milletvekilleri, kendilerini Mesut Yılmaz'a oy kullanmaya mahkum hissedebilirler.
Bu senaryonun başlığı, Son Dakika Golü olabilir.

Değişiklikler

İşte son aylarda siyaset vitrinine konan bazı tutum değişimleri, belki de böylece izah kazanıyor.
Bir örnek...
Cumhurbaşkanı'nın son Af Yasası'nı veto gerekçeleri arasında, "TCK 312. maddesinin metinde yer almayışını" göstermesiydi.
TCK 312'den mahkum olanların, siyasi hakları ellerinden alınıyor.
Siyasi partilerde yönetici olamıyorlar.
Seçilemiyorlar.
Ancak...
İyi hal gösterenlere, bu hak 3 yıl içinde kararı veren mahkeme tarafından iade edilmekte.
Af Yasası'yla 3 yıllık sürenin 1 yıla indirilmesi gündemdeydi.
Necmettin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan da bundan yararlanabileceklerdi.
Demirel tarafından veto edilen yasada, işte bu beklenti gerçekleşmemişti.
Öğrendiğimize göre yeni tasarıda o hüküm yer alıyor.
Çünkü sadece Demirel için değil, Cumhurbaşkanı seçimi noktasında kesişen bütün hesaplarda FP oyları çok önemli.
İlkbaharda Cumhurbaşkanlığı seçimi uğruna FP'li milletvekillerinin oylarına nur yağıyor.
Yılmaz'ın son zamanlarda 28 Şubat sürecine karşı söylemleri de, yoksa bir bakıma böyle mi yorumlanmalı?

Af gerçekleri

Öyle görünüyor ki...
Af, her şeye karşın çıkacak.
Burada krizin düğüm noktası olan maddeye değinmek isterim.
Birden fazla cinayet işlemiş kişiler, eğer PKK'lıysalar cezaları birleştiriliyor ve 10 yıla indiriliyor... Tahliye oluyorlar.
1991 yılında uygulamaya konan Terörle Mücadele Yasası'ndaki infaz hükümleriyle bu olanak sağlandı.
Şimdi...
Bu maddenin bütün terör suçlarına uygulanması gündemde.
Kırcı ve benzerleri, ister soldan, ister sağdan olsun, kesinlikle onaylamadığımız kişilerdir.
Ama...
Kişiye göre adalet standardı olmaz.
Eğer olursa...
Böyle 7 Mehmetçik katili ile 7 tipli katili arasında eşitlik ya da eşitsizlik tartışılmaya başlanır.
Düğüm burada.
Ayrıca...
Diğer suçlar için de aynı yanlış yaklaşıma dikkat!... Şuna deydi, buna deymedi zihniyetiyle, bir "seçmece affa" hukuk ilkeleri içinde zemin nasıl bulunacak?
Hukukun genelliği, hukuk karşısında eşitlik nerede?
Duygularımızdan - içimize hiç sindiremesek de - hukukun temel ilkelerine yönelmeliyiz.


Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr