Çanlar kimin için çalıyor

Yazıya bir söylemle gireyim: “Anlayana sivrisinek saz Anlamayana sazı soksan az” (*)
....................
Suriye’de cep telefonuyla çekilmiş şu fotoğrafa bakın.
Sıra sıra uzanan ve henüz kapakları çakılmamış tabutlarda ölüler.
Kefenlerinin üzerine çiçek buketleri konulmuş masum insanlar onlar...
Tek suçları diktatöre ve ağır baskı rejimine karşı protesto gösterilerine katılmak. Özgürlük istemek...
Suriye’de yaşamlarını yitirenlerin sayısı “sır!”
Ancak...
Sızan bilgilere göre şimdiden 800’ü bulmuş.
Ne yazık ki Suriye’de fotoğraftaki gibi görüntülerin süreceğini düşünmek yanılgı olmaz.

Bu bir halk yangınıdır ve Suriye’yi yönetenler “Roma’nın yanışını seyreden Neron” imajını çizdiklerini hâlâ anlayamıyorlar.
Tunus’tan, Mısır’dan, Yemen’den hiç ders almamışlar.
Uzun olmayan bir süre sonra Kaddafi’nin durumuna düşeceklerini nasıl göremezler?
Ya Suriye’deki alevlerin “ciddi” hatta “vahim” bir işaret fişeği olduğunu tam algılayamayan aymazlığımız!
“Türkiye’yi Mısır’ın Tahrir Meydanı’na çevirmek” tehditlerine rağmen oralı olmamak anlaşılır şey mi?
Aysel Tuğluk açıkça sesleniyor:
“Araf’tayız...
Ya cenneti hep birlikte yaşayacağız ya da cehennemde birlikte yanacağız...”
Yani...
“Demokratik özerklik” olmazsa, Türkiye “cehenneme” mi çevrilecek?
Abdullah Öcalan ise İmralı’dan “takvim” buyuruyor!
“15 Haziran son...”
Çok rahatsızlık duyulması gereken bir süreçteyiz.
Kanaat önderlerinin ve siyaset aktörlerinin gözlerine mil çekilmemişse görmeliler ki, Ilgaz dağlarında Başbakanlık eskort aracına yapılan PKK saldırısı, aslında bir manifestoydu.
“Gerisinin daha da kötü gelebileceği” mesajını iyi okumak gerek.
Zaten Aysel Tuğluk açık ve net ortaya koydu:
“Kötü şeyler olacak...”
Türkiye, yazılmamış kitabın bile toplandığı bir ülke. Ernest Hemingway’in “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” adlı romanı herhalde okumaz ama hiç değilse romanın başlığı bir yere kaydedilsin.
İnönü’nün dediği gibi “bunda sayılamayacak kadar fayda var.”
........................
(*) Bu söylemi not defterime “Yılmaz Özdil’in yazısından” diye not etmiştim.

BİN LADİN’İN VAZGEÇEMEDİKLERİ
Dünyanın en büyük teröristi özel hayatında nasıldı?
İşte dünya medyasından birkaç not.
- Kaliteli sabun ve şampuan: Bin Ladin’in yakalandığı eve 150 metre uzaklıkta bulunan bakkal Qaisar, “Neden bu kadar çok yiyecek aldıklarını merak ediyordum ama saygısızlık yapmamak için sormuyordum” dedi. Onun adına alışveriş yapanların en iyi kalitedeki sabun ve şampuanları tercih ettiklerini söyledi.
- Doğal viagra yulaf özü: NBC, El Kaide liderinin evinde “doğal Viagra” olarak sunulan “yabani yulaf özü bulunduğunu” açıkladı. Yulaf özü ayrıca ekşiyen mide için yapay tatlandırıcı görevi de görüyor.
- Arsenal: Biyografisini yazan Adam Robinson’a göre Bin Ladin, “Londra’da yaşadığı 1993-1994 yılları arasında İngiliz futbol kulübü Arsenal’in destekçisiydi. Hatta o dönemde Arsenal’in 4 maçına seyirci olarak gitti.” Korumasına göre Ladin daha sonraki yıllarda da futbol tutkusunu sürdürdü. Futbol oynamayı da seviyordu.
- Natrilix-a: NBC Televizyonu’na göre Bin Ladin’in evinde kan basıncını düşürmeye yarayan Natrilix-a adlı ilaç bulundu. Bu ilacın böbrek yetmezliği rahatsızlığı bulunanlar tarafından kullanılmaması öneriliyor. Ancak Bin Ladin’in son karısı Emel, Kaide liderinin 10 yıl önce iki böbrek ameliyatı geçirdiğini söylemişti. Bu ameliyatın nedeni ise 1999 yılında Suudilerin bir suikastçı tutarak Bin Ladin’i zehirlemesi ve bu yüzden böbrek yetmezliği çekmekte oluşu.
- Marijuana: Usame Bin Ladin’in yakalandığı evin çevresini araştıran ABD’li yetkililer, evden sadece birkaç metre uzaklıkta, yaklaşık 1 milyon dolar değerinde marijuana ekili olduğunu keşfetti. Daily Mail gazetesinin haberine göre bu marijuana Bin Ladin tarafından böbrek ağrılarını geçirmek amacıyla kullanılmış olabilir.
- Voleybol: Eski koruması Bahri kitabında El Kaide liderinin voleybol oynamayı da sevdiğini anlatmıştı. “Bin Ladin çok uzundu, bu yüzden voleybol oynarken zıplaması gerekmiyordu...”
- Whitney Houston: 1990’lı yıllarda 4 ay boyunca Usame Bin Ladin’e seks kölesi olarak hizmet ettiğini söyleyen Sudanlı şair ve yazar Kola Boof, Daily Mail gazetesine, “El Kaide liderinin Whitney Houston dinlemeyi çok sevdiğini, ona bir köşk hediye etmek istediğini” açıkladı. Ladin, “Houston’ın İslami düşüncelere sahip olduğunu ancak kocası Bobby Brown tarafından beyninin Amerikan kültürü ile yıkandığını ve Brown’ı öldürmeyi düşündüğünü” de söylemiş.
- Kitap kurdu: İngiliz Mirror gazetesine göre “Ladin doymak bilmez bir kitap kurduydu.
Sık sık Mareşal Montgomery ve Charles de Gaulle’den alıntılar yapmayı seviyordu. “
- BBC: New York Times gazetesi Bin Ladin’in oğullarından Ömer’in, “babam düzenli olarak BBC radyosunu dinliyor” dediğini yazdı.