BAŞBAKAN Erdoğan “eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Yüce Divan’da (Anayasa Mahkemesi) ve tutuksuz yargılanması gerekir” gibi algılanan bir yorum yapmıştı.
Dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu görüşü çok daha açık dile getirdi.
Sayın Başbakan’ın söylediği şeyleri ben de destekliyorum zaten bu konuları daha önce de gerek Meclis’te gerek başka ortamlarda.
Benim şahsi kanaatim Anayasa’daki özel maddenin daha geçerli olduğu yönünde Yüce Divan olarak.
Ama nihayetinde bu hukuk tekniğiyle ilgili bir konu.
Dolayısıyla ilgili makamların, ilgili sorumlu kurumların kararına bakmak lazım.
Barolar, bilim insanları, CHP de bu görüşte.
Ama...
Özel Yetkili Savcı istiyor, Özel Yetkili Mahkeme karar veriyor.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tutuklu olarak Silivri’de.
ÖZEL HÜKÜM GÜZEL HÜKÜM
Oysa...
Anayasa’da yapılan son değişiklikte -Cumhurbaşkanı Gül’ün gönderme yaptığı- “özel hüküm” getirilmiş, “Genelkurmay başkanlarının görevleri dolayısıyla işledikleri suçlar nedeniyle Yüce Divan’da yargılanacakları” belirtilmişti.
Peki...
“İktidara karşı yıpratıcı yayınlarda bulunmak üzere internet siteleri kurdurtma” bir Genelkurmay başkanının görevi dolayısıyla işlenmiş suç kapsamında mıdır?
Özel Yetkili Mahkeme Savcısı’na ve Özel Yetkili Mahkeme’ye göre “o kapsamda değil... Genelkurmay başkanı görevleri arasında böyle bir düzenleme ya da alan yok...”
Karşı görüşte olanlar ise soruyorlar:
“Başbuğ, böyle bir suç işlemişse, bunu Genelkurmay başkanı yetkisi olmadan yapabilir miydi? Komutan olmasaydı, emrini kim dinlerdi ki?
O halde bu iddia edilen suç görev dolayısıyla değil de nedir?”
Her iki görüşün de savunması yapılabilir.
“Yetkili savcı” ve “yetkili mahkeme” tartışması sürüyor.
Hem de devletin en üst kurumlarında bile...
Özel hüküm, güzel hükme dönemiyor.
KANUN BOŞLUĞU
Yasalara ve yargı sürecine, alınan karara saygı gereğinin yanı sıra ortada bir “yasa boşluğu” olduğunu da düşünmek mümkün.
“Özel Yetkili Savcı ve Özel Yetkili Mahkeme bu davaya bakamaz” görüşünde olanların bu “özel yetkili mercilerden” başka başvuru yerleri yok.
Ayrıca...
Tutun ki davanın Ankara’da ve Yüce Divan’da bakılması için hukuk süreci başlatılmış olsun.
Yetki itilafı nasıl çözülecek?
CHP soruna çözüm olarak “kanun boşluğunu doldurmak” iddiasıyla bir hukuk çalışması yaptı.
En azından yetki itilafını ortadan kaldıracak bir formül bu.
İktidar da bu formülü olduğu gibi destekleyebilir ya da katkılar yaparak gelişmesini sağlayabilir.
Oylarını verir, sorun gündemden çıkar.
Zaten Başbakan Erdoğan ve son imzayı atacak olan Cumhurbaşkanı Gül de bu görüşte değiller mi?
Sadece söylemde kalmazlar eyleme geçmiş olurlar.
AK Parti ve CHP oylarıyla “kanun boşluğunu dolduran” formül hukuk devletindeki yerini alır.
Yakınmak değil yapmak...
Son günlerde CHP’nin form tutmakta olduğu söylenebilir.
Fezleke asistini iyi kullandı.
Şimdi de “kanun boşluğunu doldurmak” iddiasıyla performans gösterisini sürdürüyor.
Gündemi belirlemeye başlamakta.