Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

O da, "Doğru... Parlamentoda engelleme yapmadık. AKPnin hazırladığı AB uyum yasaları hızla geçti. Kabul edildi" diyor.Demokrasi adına güzel...Türkiyenin siyaset klasiğinde ve CHPnin "muhalefet" geleneklerinde "böyle muhalefet" yoktur.Önce Menderesin, sonra Demirelin "Allah, CHP muhalefetinden korusun" söylemlerini anımsıyorum.AKP, bu açıdan talihli. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, CHP için "olumlu" şeyler söylüyor: "AB uyum yasalarının geçmesinde CHPden çok yardım aldık. CHP engelleseydi çok kısa sürede bu kadar yasa mümkün değil çıkamazdı."Bulunduğumuz masada CHP üst düzey yöneticisi emekli büyükelçi İnal Batu var. Türkiye de "talihsiz" denemez.Çünkü...CHP "pozitif muhalefet" tavrını benimsemiş olmasaydı, Türkiye 17 Aralıkta ABden tarih alamazdı.Elbette...CHPnin bu tavrında "sorumluluk" katsayısı önemli etken."Benden sonrası tufan" zihniyetinin üretildiği "asitli muhalefet toprakları," zamanın ve sosyal bilincin erozyonuna uğradı.Türkiyenin yüzde 70i ABye tam üyeliği isterken, buna taş koyacak bir CHP muhalefeti, prim yapmazdı.Ayrıca...Kafalar da değişti.Eski siyasetin "o kafa" dönemi geride kaldı denebilir. Bu nedenle CHP ne denli diş biliyor olsa da AKPnin getirdiği "AB ile uyum yasalarına" engel olmadı.Mecliste istese kıllanabileceği engelleme savaşı baltalarını toprağa gömdü.Siyasette bir düzey sıçramasıdır. Düşman kardeşler Ama...AB uyum yasalarına engelleme yapmazken, bunların içeriklerini iyi saptamak, araştırmalar yapmak, alt komisyonlarda görüşülürken "yanlış" maddelerin değişimini sağlamak da CHPnin göreviydi.AB yoluna taş koymamak bir şeydir... Ama "CHP grubunun, AKP grubu rolünü üstlenmek durumuna girmesi" başka şey.Ekspres hızıyla geçen yasalardaki "sakıncalı" maddelere AKP milletvekilleri, doruklardan aldıkları işaretlere göre -otomatiğe bağlanmışçasına- oy verebilirler.Fakat CHP, "Biz size engelleme yapmayız ama çok sakıncalı hükümler görüyoruz, bunları aramızda anlaşarak değiştirmeniz koşuluyla oy veririz" diyebilmeliydi.Örneğin...Yeni TCKde gazetecilere getirilen çok ağır cezalarla özgürlükleri kısıtlayıcı maddeler için CHP, ağırlık koyabilirdi.Bunu yapmadı.İleride medyanın sesini kısacak, iktidarı dikensiz gül bahçesinde yürütecek hükümler geçerken, CHP sessizliği oynuyordu.Sus... pus..................Aynı haftalarda medya ve üniversite de ne yazık ki "uzun atladı..." Medya da kendisiyle ilgili bu yasa maddeleri geçerken, yaz sonunun rehaveti içindeydi.Bu maddelerin farkında görünmüyordu.Birkaç gazetecinin yaptığı çıkışlar ve gazeteci meslek kuruluşlarının iz bırakmayan birkaç satırının dışında bu yasalar, ciddi eleştiri ve tepkiyle karşılaşmadan geçti. Katkı ve tembellik O günlerde medya ve CHP "zinaya" sarmıştı.Yeni TCK tasarısında olmayan ama önergeyle sokuşturulacağı anlaşılan "zina" hükmüne taktık.Medya, üniversiteler, CHP ve hatta AB.Sanki bir sirk yerindeydik. Cambaz ipte yürürken arka cebindeki cüzdanı yürütmeye kalkan bıçkına karşı koyanların "cüzdanı bırak, cambaza bak" diye uyarılması (!) gibi bir sakat durum.Cüzdan gidecek ama sen buna aldırmayıp cambaza bakmaya devam etmelisin.Bu senaryoda "cambaz" rolü, "zina hükmüne" verilmişti. Cambaza yoğunlaştık.Türkiye siyasetini, namusunu zinadan koruduk.Ama... Medyaya tecavüz "adli tıplık..." oldu.Bizler kendi konumuza yeterince sahip çıkamadık...CHPye gelince... Muhalefet kimlik kartının hâlâ cüzdanında olup olmadığını bir yoklamalı. g.civaoglu@milliyet.com.tr Zina gölgesinde