Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

En son yazacağımı başından kayda geçireyim.

“CHP’de genel başkana rağmen kazan kaldıranın şansı olmaz. Nokta.”

Hemen “Bülent Ecevit, CHP’nin Atatürk’le birlikte kurucusu olan İsmet İnönü’yü devirip Genel Başkan seçilmişti” itirazının geleceğini biliyorum.

Ancak...

Yazının başındaki “genel başkana rağmen” ifadesini bir kez daha vurguluyorum.

Ve...

“Ecevit’in genel başkanlığa 1965’ten itibaren bizzat İnönü tarafından hazırlandığı” gerçeğini anlatmakta fayda görüyorum.

‘ORTANIN SOLU’ ECEVİT’İN YOLU

YIL 1965...

İsmet İnönü’nün başkan olduğu CHP seçimlere gidilirken ilk kez liderinin ağzından “ortanın solundaki parti” diye kamuoyuna sunuluyor.

Haberin Devamı

Büyük bir tartışma...

Seçimleri daha henüz 38 yaşında olan Süleyman Demirel’in Adalet Partisi (AP) kazanarak tek başına iktidara geliyor.

CHP içindeki tartışma büyüyor.

CHP’nin “dehaları” diye anılan Prof. Turan Feyzioğlu, Emin Paksüt ve Coşkun Kırca’nın başını çektiği, sayıları hiç de az olmayan milletvekilleri “Yenilginin sebebi ortanın solu sloganıdır” iddiasını gündeme taşıyorlar.

İsmet Paşa ise “CHP kimliğinin ortanın solu olması gerektiği” görüşünde ısrarlıdır.

Feyzioğlu ve arkadaşlarının karşı tavır almaları sürecinde bir önceki dönemin Çalışma Bakanı olarak yıldızı parlayan Zonguldak milletvekili Bülent Ecevit bir grup milletvekili ve Mülkiye cuntasıyla İsmet Paşa’nın boşalan çevresini dolduruyor. “Ortanın solu” hareketini sahipleniyor. (Mülkiye cuntası Ecevit’in yanında yer alan Mülkiye’li öğretim üyeleri Prof. Turan Güneş, Doç. Haluk Ülman, Doç. Deniz Baykal ile bir kısım Ankara Siyasal Bilgiler Fakülteli akademisyenler grubuna verilen isimdi.)

İsmet Paşa da onları kucakladı.

Ecevit’i -neredeyse- oğlu gibi görüyordu.

SENİ YILLARDIR BEKLEDİM

ÖRNEĞİN...

Seçimlerden sonra gazeteci olarak İnönü’nün Konya gezisindeydim.

Bir ara İsmet İnönü “Bülent nerede?” diye sordu.

Kimse bilmiyordu nerede olduğunu.

Aradan yarım saat falan geçti Ecevit alı al, moru mor koşar adımlarla çıkageldi.

“Beni emretmişsiniz Paşam. Sendikacılarla beraberdim” dedi.

İsmet Paşa’nın cevabı “Bir daha yanımdan böyle uzun ayrılma. Seni bulmak için yıllarca bekledim” oldu.

Haberin Devamı

Paşa’nın “Senin gibi birini yıllarca bekledim” demek istediği anlaşılmıştı.

Ve de Ecevit’in “veliahtlığının” bizzat Paşa tarafından ilan edildiği...

Ecevit “ortanın göbekçileri” diye anılan ve “ortanın soluna” karşı kocaman kocaman isimleri İsmet Paşa’dan aldığı destek ve “veliahtlık” etiketiyle devirdi.

Önce...

Feyzioğlu grubunu, daha sonraki kongrede Kemal Satır ve arkadaşlarını...

Elbette bütün örgüt İsmet Paşa’nın müsamahası, desteği ona verdiği “Benden sonraki CHP Genel Başkanı” imajı ile Ecevit tarafından oluşturuldu.

12 Mart 1971 asker muhtırasından sonra kurulan hükümete İsmet Paşa tarafından CHP’li bakan verilmesi, Başbakan’ın da CHP’li Prof. Nihat Erim olması üzerine Ecevit Genel Sekreterlik’ten istifa etti.

Ama zaten partinin bütünü onun ağzının içine bakıyordu.

İsmet Paşa ise artık 90’lı yaşların yorgunluğunu ve yalnız bırakılmışlığın hüznünü yaşıyordu.

İlk kurultayda Ecevit İsmet Paşa’nın karşısında genel başkanlığa adaylığını koydu. Kazandı.

Haberin Devamı

İsmet Paşa’nın damadı Metin Toker’in -Ecevit’e bu denli kuvvet verenin İnönü olduğunu ima eden- söylemini hatırlıyorum.

“Paşa’yı kendisi yendi!”

KİMLER GEÇTİ?

DAHA önce Kasım Gülek, 1980’li yıllar öncesi ve sonrasında Deniz Baykal, hiçbir zaman ve hiçbir kişi CHP’de Genel Başkan’a rağmen kurultay kazanamadı.

Kılıçdaroğlu bile Genel Başkanlığa Deniz Baykal’ın istifası sonrasında gelmişti.

Aralarında değerli ve deneyimli CHP’lilerin bulunduğu ve aktif siyasette kesinlikle gerekli olduklarını düşündüğüm isimler kurultayı zorluyor.

Ama...

Kılıçdaroğlu’na rağmen “şu adayların kurultay şanslarının büyük olduğunu” sanmıyorum. Burada “Öyle ya da böyle İsmet Paşa bile devrildiyse, Kılıçdaroğlu yenilmez olabilir mi?” denebilir.

Ama... Bir CHP geleneğini yansıttım.

Bu gelenek “iyi mi, kötü mü?”

Bir başka yazıya.