Bedii Faik üstad anlatıyor: 1950’de TBMM’nin açılışına, Celal Bayar seçim kampanyası boyunca bindiği eski ciple gelir.
Çünkü iktidar olduğumuz zaman da öyle "lüks makam araçları kullanmayacağım" diye halka söz vermiş.
DP’nin seçim zaferi gösterisinin bu perde açışında Bedii Faik de Ankara’dadır.
Olaya tanık olur.
Beyaz halk ihtilalinin lideri, müstakbel Cumhurbaşkanı Bayar’ın dökülen bir ciple Meclis açılışına gelişi, etkileyici görüntüdür.
Ya sonra...
Bedii Abi, "O ilk ve son oldu. Bir daha Bayar, cipinde görünmedi" diye yazıyor.
Çakmak çakmak bakarken, beyaz bıyığı ile sakalı arasından muzip tebessümünü görür gibiyim.
AKP’nin Meclis Lojmanları’nı satışa çıkarma kararı, Bayar’ın cipini anımsattı.
Seçim kampanyasında AKP bu sözü vermişti.
Söz tutuluyor (!)
......
Kim alacak?
Hangi ihale sürecinde?
Ne zaman?
Kaça?
Dileriz ki Bayar’ın cipine dönüşmesin.
Bir de "Askeri Lojmanlar ve Sosyal Tesisler satılsın" mesajları var.
Kişiler üzerinde durmuyorum.
Kim demiş?
Nasıl demiş?
Geri vitesinde Mehter yürüyüşüyle bir adım ileri iki adım geri ritmi, kimlere ait?
Asıl önemli olan züccaciye dükkânında gereken özenle dolaşmak.
Asker lojmanları iki nedenledir.
1- Terör eylemlerinde askerler ses getirecek hedef oldukları için onları korumak.
2- Alarm halinde çabuk toparlanmak.
Bu iki gerekçeyi karşılayacak çözümler oluşturmadan, "satılsın" sesleri, kuşku ve rahatsızlık veriyor.
"Duyarlı alanları kaşıyarak siyaset primi toplamaya kalkışmak" diye yorumlara neden oluyor.
Türk Subayı, kralın, şeyhin, despotun ordusunu yönetmiyor.
Seçilmiş ve imtiyazlı ailelerin çocukları da değiller.
Halkın içinden gelmiş, halkın evlatlarıdır.
Elbette, zaman içinde lojman konusu genelde yeni çözümlere doğru yönelirken, sadece asker, özel konumda olmak istemez.
Gerçi şu aşamada birkaç yüz emekli general lojmanı sorun değildir. Ama ileriye dönük formüller üretilebilir.
Örneğin, başarılı bir yönetici ve eski bir asker çocuğu olan Coşkun Ulusoy, başında bulunduğu OYAK’a, generallerin ve diğer subayların emekli olduklarında isterlerse toplu oturabilecekleri konut kooperatifleri kurabilir.
Ordunun ast - üst geleneklerine uygun, sosyal tesisleri, iyi korunma olanakları bulunan çağdaş siteler...
Muvazzaf subaylar, korumalı lojmanlarda kalırlar.
Emekli olduklarında ise kendilerine ait o sitelere geçebilirler.
Ama bu da zaman alır.
Geçiş sürecini gerektirir.
Bu ya da benzer formülleri kamuoyuna sunmanın da düzeyli üslubu vardır.
Aslında...
Lojmanlar sadece bir simge.
Acaba ordudan YAŞ kararıyla uzaklaştırılan ve şimdi Milli Savunma Komisyonu Başkanı olan AKP milletvekili, bu görevinden çekilseydi... YAŞ kararlarına muhalefet şerhi, daha farklı merceklerle yorumlanmaz mıydı?
Yazının başına dönelim. Bedii Faik’in Matbuat Basın deerken... Medya 1 - 2 - 3 kitaplar dizisinde "cip öyküsü" gibi, onun hardal lezzetindeki tatlı ve acıyı harmanlayan üslubuyla daha pek çok "ders / anı" var.
Sağduyu yol haritasını oluşturan izler olarak algılanmalı.
Bedii Abi, gazeteciliğe imzasız yazıp gönderdiği birkaç fıkra sonrası, o gazetenin başyazı sütunu altında "lütfen kendinizi tanıtınız" notu ile çağrılmış ve gazeteciliğe başlamış.
Hep istenmiş...
Hep dik kalmış.
Anıları da o nedenle kendisi gibi eğilip bükülmeden dosdoğru.
Siyasetçinin başucu kitapları arasında bulunmalı.