Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Güneri CİVAOĞLU

Hükümetin önündeki en büyük tuzak - moda deyimiyle - göze gelmektir.
Olmadık vaatlerle beklentileri yükseltmek tehlikelidir. Daha önce de böyle çıtayı çok yükseklere koyan iktidarlar o çıtanın altında kalmışlardır.
Ayağı yere sağlam basan ve hiç de küçük sayılmayacak başarılar bile, artık kamuoyunda küçümsenir olmuştur.
"Dağ fare doğurdu" görüntüsü çizilmiştir.
Üstelik, yükseklere koyulmuş çıtayı aşamamış olmak, inandırıcılığı, güvenirliği de aşındırır.
Oysa çıta gene iddialı, fakat "mümkün" yüksekliğe konulsa...
Söz verilen performans gerçekleştirilse, bir iktidar hayal edemeyeceği halk desteğini arkasında bulur.
Dünya, hele Türkiye "sözüne saygılı ve siyasi etik sahibi" bir lidere ve partisine öylesine özlem duymakta... Kredi açmaya öylesine hazır ki...

Yılmaz, bu siyaset etiğine ve doğasına sahiptir.
15 yıldır parlamentoda... Bakan, Başbakan ve Parti Genel Başkanı olarak ölçüsünü kaçırdığı vaatlerde hiç bulunmadı.
Bazen...
Ölçüsü kaçmış sertlikler, kavgalar...
Dozajı aşmış suçlamalar...
Karartma gecelerini anımsatan siyah renkli abartılı Türkiye manzaraları...
Ama, vaatte hiçbir zaman ölçüyü aşmadı.
"Size yapamayacağımı vaat etmem. Yalan söylemem" söylemi, O'nun özelliği olmuştur.
Güvenirlik imajı çizmiştir.
Bu çizginin son örneğini yansıtayım:
"Yılmaz'ın ekonomi kurmayı bakanları ve üst düzey bürokratları 19 Ağustos'ta TÜSİAD zirvesiyle bir özel toplantı yapmışlardı.
TÜSİAD'a 3 aylık sürenin hedeflerini vermişlerdi.
Bunları sıralayacağım:
"- Bütçe açığı 3 katrilyon TL'den 2 buçuk katrilyon TL'ye çekilecek.
- Ek bütçe sadece 1.2 katrilyon TL olacak.
- Faizler yüzde 120'den yüzde 100 dolaylarına indirilecek.
- Yüzde 100 sınırını zorlayan enflasyon, yüzde 80 - 90 koridorunda tutulacak."
Bunlar gerçekleşmiştir.
Kasım ayında TÜSİAD'la gene bir özel toplantı yapılacak ve şöyle denecektir:
"Görüyorsunuz... Size 3 ay önce ne söz verdiysek, hangi hedeflerimizi söylediysek gerçekleştirdik.
Bize inanın...
İnancınızı sürdürün."
Ve sonra 3 ay ötesinin yeni hedefleri sıralanacaktır.
"3 ay sonra gene bir araya gelelim. Sözümüzü tuttuğumuzu, ekonomiyi iyi okuduğumuzu, gerçekçiliğimizi gene görün..."
O rakamlar ve hedefler de çıtayı "gökteki, yıldızları vermek vaatlerine" yükseltmeyecektir.
Ciddi, kararlı, cesur, hükümetlerin yapabileceği makul, mümkün ancak, cıvımadan ulaşılacak hedefler.
Örneğin...
Doların değeri...
Kalkınma hızı...
Enflasyon...
Bütçe açığı...
vs...
Bu rakamlar hakkında fikrim var, ama, o ayrıntıya girmiyorum.
Çünkü, asıl önemli olan bu 3'er aylık ilmiklerle "güven ortamını" dokuyabilmektir.
İçeride güven, psikolojik enflasyonu yani, beklentiler nedeniyle fiyatları yükselten enflasyonu 10 puan dolaylarında geri çekebilir.
Bu güven ortamı, yurt dışından kaynak alımı yaratabilir. Özelleştirme için istikrarlı ülke, güvenilir hükümet, sağlam ve kişilikli ekonomi bürokratı izlenimleri bırakır.
Türkiye'nin de ihtiyacı zaten budur.
Yoksa Asaf Savaş Akat'ın yazdığı gibi, istikrar paketi, acı ilaç gibi deyimler kimseye dehşet ürpertileri vermemeli.
Artık, döviz stokları yüksek düzeyde olan Türkiye'nin, eskiden olduğu gibi dramatik yüzdelerde enflasyona, iç talebi deli gömleği içinde sıkacak uygulamalara, bünyesini kemoterapi tedavisi görmüşçesine tahrip edecek acı ilaçlara ihtiyacı yoktur.
Özelleştirmesini hızlandırarak, sosyal güvenlik kara deliğini tıkayarak, vergiyi tabana yaygınlaştırarak, önümüzdeki yıl enflasyonu yüzde 60'a çekebilir. Kalkınma hızını, yatırımlarını sürdürebilir.

O halde 2000 yılına yüzde 3 enflasyon hedefi koymayı...
2003 yılında AB'ye tam üyelik iddialarını...
Vaat etmedik, sadece "gökteki ayı ve yıldızları" bırakıp, hayal hedefleri çizmenin ne gereği var ki!
Arkadaşlarının böyle şirazesi kaçmış ve zemberekleri boşanmış muhabbetlerini Yılmaz'ın durdurması gerekir.
Tarihe iz bırakmak arzuları saygındır. Ama, lafa kalırsa tarihte değil, "sudaki iz" olur.
Yılmaz Hükümeti'nden kimse "mucize" beklemiyor.
Mucize zaten bir önceki hükümetin gidişiydi.
Onu aratmamak... Güvenilir, ciddi, dürüst bir hükümetin makul başarılarla çıtayı yükseltme sürecinde istikrarla tutabilmek yeterlidir.





Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr