CUMHURBAŞKANI düğümü önümüzdeki Yerel Seçimler sonrası çözülür.
Başbakan Erdoğan’ın yol haritasını Gezi eylemleri ve diğer eylemler değil, Yerel Seçim sandıklarından çıkacak oylar çizecektir.
Yüzde 50 ve üzerinde oy oranları Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı seçimi için “yeşil ışık” yakar.
Hatta “başkanlık sistemi” ya da “partili cumhurbaşkanı” için Anayasa değişikliğini gidebildiği yere kadar zorlar.
Bu bilinen şey.
Bir de diğer ihtimal var.
AK Parti’ye yüzde 50’nin hayli altında oy netamelidir.
Erdoğan’ı “Çankaya projesini” yeniden gözden geçirmeye itebilir.
“Halk oyuyla ilk turda yüzde 50’yi geçerek Cumhurbaşkanı seçilmek” için yüzde 40’lık ilk birkaç rakam cesaret verici olmaz.
O zaman “başbakanlığa devam” diyebilir.
GİTME SANA MUHTACIZ
GERÇİ AK Parti tüzüğündeki “3 kez üst üste milletvekili seçilenlerin 4’üncü kez seçilmelerini engelleyen hüküm” bu yola taş koymakta ama tüzük maddesini değiştirmek ne ki?
Kolayca değişir.
Peki...
Başbakan Erdoğan’ın “bizim partide koltuğa yapışmak yok” diyerek o tüzük maddesine yaptığı güzellemelerden “U” dönüşü nasıl olacak?
Çok da zor değil.
Medyanın çok büyük kısmı bir işaretle “gitme sana muhtacız” korosunu oluşturur.
“Ülkenin zorlu bir süreçten geçtiği, Erdoğan’ın deneyim birikimiyle Başbakanlık’ta devam etmesi gerektiği” bir kampanyaya dönüşür.
Farklı bir psikoloji rüzgarı eser.
Bu yayınlar, parti örgütü tarafından da paylaşılır.
Mitinglerde 10 binler “göreve devam” sloganları atar.
Ve...
Sonunda Erdoğan “Başbakan olarak bir dönem daha kalmak” açıklaması yapmaya mecbur kalmış olur.
Sonrası...
Sadece formalite...
Bir defaya mahsus olmak üzere o tüzük maddesi askıya alınır.
Meclis’teki 3 dönem üst üste seçilmiş AK Parti milletvekilleri de 4’üncü kez adaylıklarını koyabilirler.
AK Parti içinde saflar sıkılaştırılmış, psikoloji yükselişe geçmiş olur.
...........................
Bugünden görünen o ki AK Parti yüzde 40’lık ilk rakamlarda oy çıkarsa bile önümüzdeki dönem -sürprizler olmazsa- gene iktidar.
GÜL FAKTÖRÜ
BU durumda, Abdullah Gül’ün 5 yıl için bir dönem daha Çankaya’da kalması doğal sonuçtur.
Kamuoyu araştırmalarında Cumhurbaşkanı olarak onu görmek isteyenlerin oy oranı şimdiden yüzde 70’lerde.
Herhalde...
Halk tarafından yapılacak önümüzdeki ilk Cumhurbaşkanı seçiminde Gül aday olursa “banko” konumunda.
Gezi eylemleri ve sonrasında laik kesimden de sempati birikimini arttırdı.
Ama...
Yerel seçimlerde AK Parti yüzde 50 ve üzerinde oy alırsa ve Erdoğan Cumhurbaşkanı seçiminde aday olmak isterse, Gül’ün tutumu ne olur?
Sanıyorum karakteri gereği Erdoğan’la -aralarındaki oy farkına rağmen- bir zıtlaşmaya girmez.
İkilik çıkarmaz.
Kimse AK Parti’de Abdullah Gül-Recep Tayyip Erdoğan arasında bir fay kırılması ve grupta, örgütte bölünme beklemesin.
İkisinin birbirlerine karşı bazı duyarlıkları olmuştur.
Ama o kadar.
1 GÜN BİLE UZUN SÜRE
PEKİ Abdullah Gül ne yapar?
Bunun cevapları “ihtimaller” hesabında elbette var.
Fakat oralara kadar uzanmak sadece kafa karıştırır.
Sonuç...
Bu arada devreye yeni etkenler girmezse önümüzdeki Yerel Seçimler’de AK Parti’nin alacağı oy oranı Cumhurbaşkanı seçimi için belirleyici faktördür.
Ve...
Bu sonuç cümlesine bir de “dipnot” koyayım.
“Türkiye siyasetinde bir gün bile uzun süredir.”
Cumhurbaşkanı seçimi için sandıklar kurulana kadar neler olur öngörmek mümkün değil.
Bundan 2 ay önce Gezi Parkı’ndan 4-5 ağaç sökülmesiyle Türkiye’de böyle bir sosyal ve siyasal dönüşüm olabileceğine kim ihtimal verirdi ki!