Parlamento'nun basıldığı ve
Başbakan'ın darbe girişimcileri tarafından öldürüldüğü başkent
Erivan'dayız.
İşte birkaç gözlem:
"Erivan'da demir parmaklıklar arasında güzel bir bahçe...Ortasında, Erivan'ın volkanik taşlarından yapılmış, kırmızıya çalan renkte tarihi bir bina.
Dışarıdan fotoğraf ve TV çekimi yasak.
Nedeni güvenlik
olsa da yadırgadık.
Otoriter bir tavır.
Demir parmaklıkların hemen önünde bir çocuk yatağı... İçinde bembeyaz yüzlü bir bebek. Onun da beti benzi uçmuş.
Arkalarında Başkanlık Sarayı'nın demir parmaklıklarına bağlanmış bir karton levha...
'İŞSİZLİK NEDENİYLE AÇLIK GREVİ YAPIYORUZ.'
Evet...
Fotoğraf ve TV çekimi yapmak yasaklanmış ama günlerdir muhafızların nöbet tuttukları, BAŞKANLIK SARAYININ DEMİR PARMAKLIKLARI ÖNÜNDE BİR ANA VE BEBEĞİNİN AÇLIK GREVİ
sürebiliyor."
..............
Yukarıda tırnak içinde yansıttığım satırlar,
Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan ile
Başkanlık Sarayı'nda yaptığım söyleşinin giriş bölümüdür.
Geçen yıl
11 Haziran'da
Milliyet'te ve bazı görüntüleri de
Kanal D'de yayınlandı.
Demokrasi ve ekonomi
Bir noktaya işaret edeyim.
Başkanlık Sarayı'nın önündeki görüntü, bir bakıma
Cumhurbaşkanı Koçaryan'ın demokratik hoşgörüsünü de gösterir.
İsteseydi o
anne ve bebeğini muhafızlarına uzaklaştırtabilirdi.
Hele bizim gelip,
TV ve gazete söyleşisi yapacağımız gün, bu görüntülerin sürmesini sakıncalı bulmaması, onun halktan kopmadığını gösteriyor.
Koçaryan, şu satırlar yazılırken
Parlamento'yu basıp, parlamenterleri ellerinde rehin tutan darbe girişimcileriyle görüşmeleri sürdürüyordu.
Ama...
Bu girişimin halkta destek bulduğuna dair bir işaret yoktu.
Ne var ki...
Eğer bir ülkede işsizlik ve yoksulluk,
Başkanlık Sarayı parmaklıkları önünde açlık grevi gösterisi yapmaya dayanmışsa, o ortamda demokrasi tehlikededir.
Neden dünyanın fert başına milli geliri
10 bin doların üstündeki ülkelerde bu tür
Parlamento baskınları ve darbe girişimleri yok?
Neden darbeler hep üçüncü dünya ülkelerinde,
G. Amerika'da ya da okyanusların muz cumhuriyetlerinde gerçekleşiyor?
Birkaç gün önce
Pakistan'da ihtilal... Dün de
Ermenistan Parlamentosu'na silahlı baskın.
İkisi de
3. dünya ülkeleri.Profil
İlk aldığım izlenimlere göre,
Meclis'i basan silahlı kişilerin arkasında
Karabağ'daki silahlı kuvvetlerin komutanı
General Samuel Babayan olabilir.
Neden?
Ermenistan ile
Azerbaycan arasında, son zamanlarda esintiler ılımlı.
Cevap belki şöyle olabilir:
"Karabağ'da bir ortak devlet statüsü için uzlaşmaya doğru gizli ve derinden iletişim var.General Babayan, işte bu yüzden, uçtaki sert politika yanlısı bazı güçleri harekete geçirmiş olabilir."
Meclis'in basılması,
Başbakan Sarkisyan ve
Meclis Başkanı Demirciyan'ın vurulması, parlamenterlerin rehin alınması...
Bunlar bir
gözdağı ve pazarlık başlatma çabası olarak görünüyor.
Yani...
Cumhurbaşkanı Koçaryan'a
"Karabağ konusunda frene basması... Aksi halde tıpkı Sarkisyan ve Demirciyan gibi vurulacağı" mesajı veriliyor olabilir.
Belki de
Koçaryan'dan
Azerbaycan ile Karabağ konusunda yakınlaşmanın buzdolabına konması ödününü istiyor olabilirler.
Zaten baskıncılar arasında
Azerbaycan'a karşı sert politika yandaşı
Taşnak Partisi'nden
- sonra uzaklaştırıldı - gazeteci kökenli
Nahini Huranyan bulunmakta.
Umalım ki boru ve doğalgaz hatları, bölgesel işbirliği gibi olumlu gelişmelerin altında
Karabağ, gene bir dinamit gibi patlamasın.
Bunca yılda alınan mesafelerden sonra yeniden ilk günlere dönülmesin...
Ayrıca, bir kuşku da şöyle;
"acaba Bakü - Ceyhan hattına ve Türkistan doğalgazına karşı Mavi Akım projesini hayata geçirmek isteyen Moskova da, General Samuel Babayan'ın arkasında yer alıyor mu?" Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr