Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Birleşik Arap Emirlikleri başkenti Abu Dabi’ye hemen hemen aynı dakikalarda iki özel uçak indi.

Biri Moskova’dan, diğeri Amerika’dan…

Amerika’dan gelen uçaktan, 12 yıldır hapiste tutulan en büyük küresel silah taciri ve Rus ajanı Viktor Bout indi.

Diğer uçaktan ise -geçen şubat ayından beri Rusya’daki bir çalışma kampında olan- Amerikan kadın basketbol liginin oyuncusu Brittney Griner…

Filmlerdeki gibi bir takas gerçekleşti.

…………………

Yanlarında ikişer Amerikan ve Rus ajanı olan Bout ve Griner birbirlerine doğru yürüdüler.

Haberin Devamı

İkisi de bir diğerinin yüzüne bile bakmadı.

Dev basketbolcu kadın Rus casusu önemsemiyordu.

Rus casusun ise tıpkı Putin gibi tutkuları vardı.

“Uyuşturucu bağımlılarından, lezbiyenlerden” nefret ediyordu.

Onları “hasta Batı’nın sözde demokratik değerleri” olarak aşağılıyordu.

Genizleri yakan gaz yağı ve egzoz kokuları içinde yürüyerek birbirlerini geçtiler.

Rus casusu Amerikalı basketbolcuya eşlik eden Rus ajanlarına sarıldı.

Kadın basketbolcu ise eşofman içindeydi.

Basketbol sahasındaymış gibi sporcu adımlarla yaylanarak yürüdü.

Amerikalı ajanlara bir çak yaptı.

Kendisini Amerika’ya götürecek özel uçağın merdivenlerini çıktı.

Dehşet takası

ZORAKİ TAKAS

Griner vasat bir basketbolcudur.

31 yaşındadır.

Kariyerinin iniş yıllarındadır.

Buna karşılık Viktor bakın nasıl bir müthiş ajan…

1980’lerin sonunda Kızıl Ordu’nun çok dil bilen yetenekli genç subayıydı.

Önce Angola’ya, sonra Mozambik’e ve Güney Afrika’ya…

İngilizce, Portekizce, İspanyolca, Fransızca, Almanca, Farsçanın yanı sıra Afrika’nın Xhosa, Zulu dillerini de biliyordu.

Bildiği bu diller nedeniyle bulunduğu ülkelerde ordu ve aracılarla bağlantılar kurdu. Onların güvenlerini kazanmakta zorlanmadı.

Sovyetler Birliği’nin yıkılışına tanık olduğunda henüz 24 yaşındaydı.

Birimi dağılmıştı.

Sovyetler’in askeri üsleri kendi hallerine bırakılmıştı.

Dehşet takası

Kıdemli subaylar kargaşadan yararlanarak Kızıl Ordu’nun silahlarını satıyor, ciddi paralar kazanıyorlardı.

Viktor da uyanıktı.

Berlin duvarının yıkılışında Sovyetler Birliğine ait 60 uçak ve helikopterden oluşan dünyanın en büyük özel filosuna sahipti.

Haberin Devamı

Bunları ve eski Doğu Bloku’ndan gelen silah stoklarını da portföyüne ekledi.

Artık dev bir küresel silah tacirine dönüşmüştü.

Rusya’yla ve gizli servisle bağını elbette sürdürüyordu.

Zaman içinde göreve gelen Putin’i “yeni Çar” olarak görüyordu.

Ona hayrandı.

Dehşet takası

KANLI İMPARATOR

Rusya devletiyle ilişkilerinden yararlanarak ve onların da yönlendirmesiyle hayali hava yolları yarattı.

Çok sayıda paravan şirketler kurdu.

Uçuşların rotalarını değiştirerek uçakları ve kaçak silahları Liberya, Sierra, Leone, Ruanda, Angola, Kongo Cumhuriyeti, Afganistan, Kolombiya, Sri Lanka, Filipinler’deki devlet karşıtı isyancı örgütlere sattı.

Arz ve talep yasalarına göre ihtiyacı olan herkese, her örgüte, her devlete…

Ön yargısı yoktu.

Örneğin…

Angola’daki iç savaş sırasında hem eski Marksist örgüt Unita’ya hem de Angola devlet ordusuna satış yaptı.

Afganistan’da Taliban’a da silah satıyordu.

Kuzey İttifakı komutanı Mesud’a da…

Dehşet takası

BM’YE ÇALIŞTI

Yasa dışı faaliyetleriyle Viktor “silah ambargolarını ihlal ederek” dünya çapında savaşları körüklüyor muydu?

Haberin Devamı

Viktor böyle sorulara gülmekteydi.

Öyle ya…

Kendisine ait tescilli uçaklarıyla 1994’te Fransız ordusunun Ruanda’ya konuşlandırılmasını o sağlamıştı.

Daha önce 1993’te BM güçlerini ve teçhizatını da Somali’ye taşıyan kendisiydi.

2004 tsunamisinden sonra Uzakdoğu’ya tıbbi yardım için ulaşım araçlarını küresel STK’ların hizmetine vermişti.

Gene BM ve küresel STK’lar için mayın temizleme donanımını sağlayan da oydu.

BM gıda programı gereği Afganistan ve Irak savaşları sonrasında gıda programı ulaşımı için Afganistan ve Irak savaşları sırasında ABD’yle iş birliği yapmıştı.

Tabii…

Bu arada El Kaide’ye de 100 milyonlarca dolarlık silah satıyordu.

BM’ye ve başta Amerika’ya bazı Avrupa devletlerine ve küresel STK’lara verdiği hizmetler -belki de- ona uzun süre dokunulmazlık sağladı.

Dehşet takası

YILDIZIN SÖNÜŞÜ

Viktor’un şans yıldızı sonunda karardı.

Kendilerini Kolombiya devletine karşı isyancı “FARC örgütünün aracıları” olarak tanıtan Amerikan gizli servis ajanlarıyla 14 yıl önce Tayland’ın başkenti Bangkok’ta lüks bir otelde buluşmuştu.

Keyfi yerindeydi.

Ancak…

Amerikalı ajanlar önüne “uluslararası tutuklama emrini” koydular.

Viktor o sırada beş ayrı devletten beş ayrı isim için çıkarılmış pasaportlar kullanıyordu.

Biri de Rus pasaportuydu.

Tutuklandı.

Amerika’ya götürüldü.

25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ayrıca…

Başta Liberya olmak üzere isyancılara silah sattığı diğer ülkelerde de aleyhine art arda davalar açılıyordu.

Viktor umutsuzluğa kapılmaya başlamıştı.

“Şans yıldızının onu sonsuza dek terk ettiğini ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük silah tüccarının, ellerinden kan damlayan sefil bir suçlu gibi yaşamının sonuna kadar hapishanede sürüneceğini” söylüyordu.

…………………….

Ve işte ansızın bir başka şans yıldızı parladı.

Kendi takımının yanı sıra Amerikan basketbolu sezonu dışında Rusya’nın Ekaterina takımında da oynayarak yılda 1 milyon dolar kazanan Britney Griner, üzerinde kenevir yağı ve birkaç gram esrar bulunduğu için geçen şubat ayından beri hapisteydi.

ABD “Rusya’da dört yıldır hapis tutulan Amerikalı donanma mensubu Paul Whelan ile Viktor’u takas etmek için” bir süredir ısrarlıydı.

Rusya bu donanma subayı için ret cevabı verdi.

Ama sıradan bir mahkûm olan ABD’li basketbolcu Brittney Griner’i Viktor’la takas edebilirdi…

………………..

Hikâyemiz burada noktalanıyor ama Fox News “muhabirinin kıdemli bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisiyle görüştüğünü ve kaynağının ‘ölüm taciri Viktor Bout’un silah kaçakçılığına devam edebileceğini’ söylediğini” açıkladı.

………………..

Bu yazıda Paris Match, The Spun, Independent ve Cafe Siyaset’ten de yararlandım.