İLK çağlardaki dev yaratıklar gibi kapitalist ekonomi dinozorları da yok olma yolunda... Dünya otomobil devi GM’nin (General Motors) “İflas edebilirim” işareti, küresel krizi daha da derinlere çekti.
İnan Kıraç’ın son görüşmelerimizdeki otomotiv sektörü ve kriz öngörülerini anımsadım... İnan Kıraç, Türkiye’de otomotiv sektörünü en iyi bilen kişidir.
Hem üretimde, hem pazarlamada, “bu işin gurusu” olarak bilinir.
Otoyolda en alt kademeden başlayıp Koç Grubu’nda en üst noktaya kadar tırmanmış, bu gruptan ayrıldıktan sonra da kendi otomotiv işini kurmuştur.
Devlerin sonu
İNAN Kıraç’tan GM’nin “iflas çığlığından” çok daha önceleri otomotiv sektörü için dinlediğim küresel öngörülerini özetle yansıtayım...
Artık küresel otomotiv devleri böyle yüz binlerce işçi çalıştırarak ve milyonlara otomobil üreten muazzam fabrikalarla devam edemez.
Büyük markalar birkaç yüz kişinin çalıştığı tasarım şirketlerine dönüşecek.
Her yıl modelleri oluşturacaklar. 200-300 bin üretim kapasitesi olan küçük fabrikalara fason üretim işi verecekler.
GM’ye Amerikan hazinesinden oluk oluk para akıtıldı ama yeterli olmuyor. Taşıma suyla değirmen dönmüyor.
Bakınız “İflas edebilirim” mesajı vermekte. İnan Kıraç’ın öngörüleriyle örtüşüyor bu manzara... Kıraç, yılların birikimi sonucu her ülkeden konunun iddialı kişileriyle dostluk portföyüne sahiptir. Elbette öngörülerini, bu dostlarla konuşarak ve kendi fikirleriyle harmanlayarak oluşturmuştur.
ÇARE, DEVLET YARDIMI MI?
ŞU son GM örneği de bir süredir gündeme gelen “Çare, devlet yardımı mı?” kuşkusunun altını çizmekte.
Krizin vurduğu devlere hazine yardımları, tıpkı güneş altındaki kar yığınları gibi eriyor.
Çöküşün ne dibi görünüyor ne sonu...
Üstelik Amerika’daki otomotiv devi GM’nin “imdat” çağrısı 10 binlerce km uzaktaki, ekonomisi zaten
netameli ülkelerin masum yurttaşlarına acı veriyor. Onların, Amerika’da işsiz kalanlar ya da kalacaklar gibi işsizlik sigortaları yok. Aldıkları ücret de kıyaslanamaz. Böyle giderse zaten devlet hazinelerinin artık olanakları tükeneceği için küresel devlerin ister otomotiv sektöründe, ister finans sektöründe olsun, başlarının çarelerine kendilerinin bakmaları gerekecek.
Dünya, yeni değerler dizisiyle, yeni dengelerle, yeni modeller oluşturmanın eşiğinde. Türkiye’yi yönetenler de bu gerçekleri görebilmeli.
Kurumlara ayakta kalabilmeleri için para yardımı zorunluluğu yakında Türkiye’nin de kapısına dayanacak. Şimdiden modelin oluşturulması çalışmaları yoğunlaşmalı, sonuçlanmalı.
Yoksa milletin parasıyla şirket kurtarma vanaları öyle bir açılır ki, “yağma Hasan’ın böreğine” söylemini hatırlatır.
MİRASLIK KİTAP
CAN Dündar’ın “Mustafa” kitabını bir tek kelimeyle tanımlayabilirim:
“Miraslık...”
Gerçekten bizden sonra gelecek olanlara bırakabileceğimiz, onların da kendi çocuklarına, torunlarına bırakabilecekleri bir yapıt bu.
Öyle ki...
Mustafa Kemal’in yaşam öyküsü, felsefesiyle harmanlanarak pırıl pırıl bir dille akıyor. Bu anlatıma Mustafa Kemal’den seçme fotoğraflar tanıklık ediyor. Hele o hiçbir yerde görülmemiş bazı fotoğraflar...
Mustafa Kemal’in mektuplarının tıpkıbasımları, kartpostalları, günlüğü, özgün haritalar, müzik notaları, el yazısıyla notlar...
Bunlar, ilgili sayfalarda özel zarflar içinde...
Adeta kitap formatında zengin bir arşiv. İçeriğinin şaşırtıcı bilgileri ve belgeleri ötesinde böyle bir yapıt formatını düşünmek ve gerçekleştirmek bile zekâ pırıltısı, estetik kalitesi...