Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dışardan ve içerden
Dışardan ve içerden

Güneri CIVAOĞLU
Washington'dan IMF ve Dünya Bankası uzmanlarıyla konuştuk.
"Türkiye'nin hafife alınmayacak bir ekonomik sarsıntı geçirmekte olduğunu, ama bunun vahim bir durum olarak görülmemesi gerektiğini" söylediler.
"Türkiye, bir çöküntü içinde değil" yargısındalar.
Dünya Bankası Başkanı Wolfenson'un Başbakan Bülent Ecevit'e yazdığı gibi; "Faiz oranlarındaki yükseliş ve döviz rezervlerinde düşüş nedeniyle sarsıntıların Türkiye'ye tehdit oluşturduğu" görüşünü paylaşıyorlar.
Ama, bunu daha çok "psikolojik" nedenlerle açıklıyorlar.
- Hükümetin angaje olduğu ve IMF'ye bildirdiği önlemlerde gecikmesi.
- Para piyasalarındaki sıkışmalar.
- AB ile ilişkilerdeki gerilimden sonra "istikrar programından kopulacağı" yolundaki söylentiler... vs.
Psikolojik unsur, bu kadar önemli mi?
Aldığım cevap şöyle: "Euro değerinin, dolar karşısında asıl olması gereken değerden aşağıda kaldığı, ekonomik bir gerçektir. Nedeninin psikolojik olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama Avrupa, bu psikolojiyi yenemiyor. Türkiye de bu gerçeği görmeli. Psikolojiyi kendi yararına çevirecek politikalara yönelmeli. IMF ve Dünya Bankası, Türkiye'ye yardımcı olmakta kararlıdır."


IMF'nin ışıkları

Çarşambayı perşembeye bağlayan gece geç saatlere kadar, IMF'de "Türkiye" görüşüldü.
"FRF" diye anılan ek kaynak kolaylığı fonundan "Türkiye'ye acil ek yardım yapılması" tartışıldı.
Ecevit'in açıklamaları üzerine "ek niyet mektubu" yazısı beklenmeksizin kullandırılırsa, bu fondan Türkiye'ye toplu döviz girişi olasılığı var.
Türkiye'nin kotası 1 milyar 200 milyon dolar olduğu için, bunun 5 katı, yani 6 milyar dolar tavan olarak öngörülmekte.
Bir önceki yazımda belirttiğim gibi, bu fondan Arjantin'e 20 milyar dolar ödenmişti.

İşaretler

Ecevit'in dünkü açıklamaları, bu açıdan da bekleniyordu.
Örneğin...
1- Hükümet, Telekom'un yüzde 33'ünü özelleştirecek ve kuruluşun yönetimini, ihaleyi kazanan firma alacak.
Böylece, özelleştirme daha çekici, süratli ve kolay olur.
Ama, ne yazık ki... IMF'ye bildirdiğimiz tarihe göre, neredeyse 6 aylık gecikme var.
2- Merkez Bankası, IMF'nin istediği gibi, ancak Türkiye ekonomisine giren dolar kadar TL'yi piyasaya sunacak.
Faizlerin kısa sürede düşmesi beklenemez. Ama... "Devalüasyon" riski ortadan kalkıyor.
Ayrıca... Son birkaç günde, Merkez Bankası bu kuralı delmiş ve zordaki bazı bankalara nefes aldırmıştı. Belki gene sıkışanlar olacak. Ama, onlara da devlet kağıdı karşılığı döviz sunulacak.
3- Ecevit'in açıklaması, IMF'den gelmesi beklenen "ek acil yardım" ve 2 milyara yaklaşan diğer girişlerle piyasadaki TL miktarını arttıracak döviz girdileri sağlanmış olabilecek.
Faizlerde düşme etkisi yapabilir.
4- Bütçenin, IMF ile anlaşma doğrultusunda bağlanması, devlet bankalarının - gecikerek de olsa - özelleştirilme sürecine geçmiş olması ve ek vergiler de IMF'ye, Dünya Bankası'na verilen olumlu işaretlerdir.
Ve Washington'dakilerden bir tavsiye...
"Türkiye ekonomisi günü gününe izlenmeli ve önlemler günü gününe alınmalı. Mayınlar döşenmiş bir arazide patlamadan sonra önlem alınmaz. Nerede yürüdüğünüzün bilinci içinde olmalısınız."