Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

FUTBOLUN sadece futbol olmadığını pazar günkü “resmi açılış” ve sonrasında bir kez daha gördük.
.....................
KARTAL yeniden yuvasına kondu.
Dolmabahçe’-deki stat yıkılıp, yüzyılın ölçütlerinde güzel bir projeyle baştan yapıldı.
Mimarisi hantal değil, zarif.
İstanbul’un dokusuyla uyumlu.
41 bin 903 seyirci kapasitesi sadece bir “rakam” olarak görülmesin.
Beşiktaş’ın “1903” yılında kurulmuş olmasına bir tarihi refrans.
Baştaki 41?
Bana göre “41 kere maşallah” diye algılanmalı.
Beşiktaş’a sempatim vardır.
Babam Beşiktaş kulübünde spor yapmış.
Emekliliğinden sonra büyükbabamın muayenehanesi Beşiktaş’taydı.
Benim de semtim sayılır.
Bütün bunların ötesinde Beşiktaş seyircisinin renklerine “sağlam” tutkusu / duruşuna “alkış...”
Stadın “resmi açılışı” için “siyaset boyutunda” topa girmiyorum.
Siyasi görüşler elbette farklıdır.
Bu satırların yazarının da siyasi görüşü bellidir.
Ancak...
Önce, “Galatasaray Aslantepe Arena” sonrasında ise “Beşiktaş Vodafone Arena” projelerinin gerçekleşmesinde Başbakanlık dönemi dahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel ağırlığını koyması “belirleyici iradedir.”
TRİBÜNLER
İSTANBUL’da Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe statları gurur veren düzeyde.
Uluslararası karşılaşmalarda 3’ünden hangisi olsa küresel kurallara dört dörtlük uygun.
Türkiye’nin diğer bazı illerinde de yeni ve çağdaş statlar inşa edildi. Örneğin Konya’da...
Buna karşılık o “50 binlik” diyebileceğimiz statlarda tribünler ne yazık ki çoğu kez dolmuyor.
Seyirci / taraftar neden ayağını çekmekte?
Yıllar önce “futbolcuların maç sonrası duş almaları için sıcak suyun olmadığından, sahaların toprak / çamur olduğundan” yakınan yazılar yazardık.
“Avrupa’nın yemyeşil halı gibi uzanan çim sahalarına, konforlu soyunma odalarına” imrenirdik.
Şimdi hepsi var.
Fakat...
Seyirci / taraftar ayak sürüyor.
Evet... Neden?
Kartal’ın yeni yuvasında ilk maç, 3 yılın özlemi...
Bu nedenle de tribünlerin dolması doğal.
Dileriz ki önümüzdeki haftalarda da böyle devam etsin.
“Takvim” de öyle olmasını gerektiriyor.
Beşiktaş - Fenerbahçe şampiyonluk yarışı “burun farkıyla” ya da “başa baş” gibi son 7 haftada tansiyonu yükseltecek, her iki takımın statlarını taraftara “çekim merkezleri” haline getirecektir.
Ligin heyecan dozu yükselişte olan en lezzetli haftalarındayız.
........................
Galatasaray ne yazık ki bu yarıştan çoktan koptu.
İlk 3’e girebilmesi bile “hayli zor.”
İçimiz acıyor, yüreğimiz sızlıyor.
Galatasaray’ın en köklü özelliği olan “Galatasaraylılık ruhu” bile küsmüş, uzaklaşmış.
Son maçını 8 bini bir “tık” aşan taraftar önünde oynadı.
90+3’te gol yiyerek Çaykur Rize’yle birer puan paylaştı.
Kulübüme olan tutkumda 1 mikron bile gerileme yok.
Ama...
Yönetime ve sahada gezinenlerin çoğuna kalbimiz kırık.
.........................
Kartal’ın yeni yuvasının Beşiktaşlılara ve Türk sporuna hayırlı, uğurlu olmasını yürekten diliyorum.