Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

THE Economist’e göre, 17 yükselen ekonomi arasında Türkiye 8. sırada risk taşıyor.
“Domino teorisi” başlıklı risk analizinde duvardaki şişelerden biri düşerse diğerlerinin akıbeti sorgulanıyor.
Risk sıralamasında 1. Güney Afrika... Onu Macaristan, Polonya, Güney Kore, Meksika, Pakistan ve Brezilya izliyor.
Rusya, Türkiye’den bir çıt aşağıda.
En az riskli ülke ise Çin.
Bu tablo Türkiye insanına nasıl yansıyor?
“1 X 1” mi?
Yoksa seçim makyajı mı?
Sorunun cevabı ekonominin yanı sıra siyaset için de önemli.
Önümüzde yerel seçimler var.
Ekonomik krizin vurduğu kitleler nasıl oy kullanacaklar?

Sonbaharda yaprak dökümü
KRİZİN iyice derinleşeceği önümüzdeki sonbaharda seçim yapılsaydı, AKP, kamuoyu araştırmalarının bugünkü ortamda gösterdiği oy oranının belki yarısını bile alamayacaktı.
Ancak...
Seçimler çok yakın.
Ekonomik deprem henüz bütün şiddetiyle vurmuş değil.
Üstelik başta belediyelerin kasaları olmak üzere tüm maddi olanaklar, AKP tarafından oluk oluk seçmene akıtılmakta.
O nedenle 29 Mart sandık sonuçlarına bakarak Türkiye’nin geleceği için “Bu iş bitmiştir” gibi yorumlar gerçekçi olmaz.
Biz Ankaralı gazetecilerin diliyle “du bakali...”

Haberin Devamı

KRİZ VE SANDIK

Du bakali...

EKONOMİK bunalım faturasını halk, seçim sandıklarında yazar.
3 örnek...
Churchill’in İngiltere’si II. Dünya Savaşı sonunda Hitler’in Nazi Almanya’sına, Mussolini’nin faşist İtalya’sına, Japonya’ya karşı galip devletler arasındaydı.
Churchill “vatan kurtaran aslan” konumundaydı.
Öylesine bir simgeydi ki, Hitler tüm İngiltere’ye gece gündüz bomba yağdırırken, Oxford yöresi sanki tarafsız bölge İsviçre gibiydi.
Tek Alman bombası düşmedi savaş boyunca.
Çünkü...
Hitler, zafer kazanacağına, Alman silahlı kuvvetlerinin Fransa’yı olduğu gibi İngiltere’yi de işgal edeceğine inanıyordu.
Kendine ikametgâh olarak Churchill’in Oxford’daki evine göz koymuştu.
İşte tüm İngiliz halkının yürekten sevdiği, benimsediği böyle bir “vatan kurtaran aslan” olan Churchill, yapılan ilk seçimi kaybetti.
İngiliz halkı savaş sonrası çok zor ekonomik koşullar altındaydı.
Faturayı sandıklarda Churchill’e kestiler.
Halkın oy verirken ekonomik kaygılarını öne aldıklarının tarihten bir diğer örneği de İsmet İnönü ile ilgilidir.

Vesikayla ekmek ve oy
II. Dünya Savaşı sonrası dönemin Cumhurbaşkanı İsmet Paşa, halkın arasında söyleşirken, bir çocuk ona yakınır:
“Sen bizim ekmeğimizi kestin.”
Gerçekten savaş yılları ve sonrasında ekmek vesikaya bağlanmıştı.
İsmet Paşa, çocuğun yanağını okşar ve şöyle cevap verir:
“Ancak Türkiye’yi savaşa sokmadım. Baban senin yanında kalabildi.”
Derin anlamı olan bir cevap ama siyaset gerçeğini değiştirmiyor.
Savaş sonrası 1950 seçimlerinde İsmet Paşa’nın CHP’si seçimleri kaybetti.
Ekonomiyle seçim sandıkları arasındaki bu bağlantı için daha pek çok örnek var.
Son örnek, Amerika’da patlayan ve yerküreyi saran ekonomik krizdir.
1929 krizine bile rahmet okutacağa benzeyen kriz patlamasaydı, Amerikan halkının siyah Obama’yı başkan seçmesi mümkün müydü?..

Haberin Devamı

Du bakali...
YEŞİLÇAM’IN İKİNCİ BAHARI
BEYOĞLU’nda Yeşilçam Sokağı, Türk sinema tarihinin büstler ve portreler galerisidir.
Sinemanın yüreği o sokakta atmıştır.
Ne yıldızlar o sokakta doğmuş ve parlamıştır...
Bir süredir -neredeyse- unutulmuştu.
TÜRSAK Vakfı ile Beyoğlu Belediyesi omuz omuza vererek Yeşilçam Sokağı’na “ikinci baharı” yaşatıyorlar.
Her yıl, o yılın en iyi film, oyuncu, senaryo, yardımcı oyuncu, film müziği, yönetmen ödülleri “Yeşilçam Ödülleri” olarak veriliyor. Salı gecesi bu keyfi -gene- yaşadım. Çağan Irmak’ın Issız Adam’ıyla Nuri Bilge Ceylan’ın 3 Maymun’unun karşı karşıya gelmesi ilkinin şanssızlığıydı.
İki filmi de çok sevmiştim. İki yönetmen de Türkiye’nin yüz akları...
Bu düzeyli gece için Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a ve Engin Yiğitgil’e teşekkürler.