Anlamı?Zihinsel davranış terapisi..." Yoğun korkulara karşı bu yöntem uygulanıyor.Yoğun korku ve kaygı neye duyuluyorsa, zihin o soruna odaklanıyor. Korkulan, kaygı duyulan şey zihinsel olarak yaşanıyor.Bir tür simülasyon.Hani uzaya gideceklere, yerde uzay koşullarını yaşatmak ve fırlatılmadan önce uzay koşullarında yaşamaya alıştırmak gibi...Korkulan ve kaygı duyulan olay, zihinsel olarak yeterince sürede ve sıklıkta yaşanırsa, artık, bir tür bağışıklık oluşuyor.Olay gerçekleşirse panik olmuyor. Tepkiler "normal" düzeyde kalıyor."Türkiyede uzun süredir Ya sağlık durumu bozuk olan Ecevit, devre dışı kalırsa ne olur bu memleketin hali sendromu vardı. İki haftadır bu kaygı ve korku çok yoğun yaşandı. Zihinsel olarak, Ecevit sonrası için simülasyonlar yapıldı. Bir bakıma artık, öyle bir olasılığa karşı bağışıklık oluşmakta. Belki oluştu bile." Psikolog Emre Konuk, Bülent Ecevitin sağlık sorunları süreci için "Türkiye, cognitive behavior therapy yapmakta" diyor. Gaflar ve gevezelikler Eğer geride kalan iki haftalık "Ecevitten sonra ne olur" senaryoları tartışılmasaydı... Toplum - hiç temenni etmediğimiz - Ecevitin sağlık nedenleriyle devre dışı kalabilme olasılığına, bağışıklık kazanmış bulunmasaydı... Ve de Ecevit, ansızın hastaneye kaldırılsa, "kaburgası kırık, ayak damarlarından birinde pıhtı ve iltihap, sinir uçlarının kaslarına kumanda zaafı, bağırsak enfeksiyonu" açıklansa ne olurdu?Herhalde bir ekonomik deprem...Doları kimse tutamazdı. Faiz ne kadar yükselse TLden kaçış bilmem engellenebilir miydi?Geride kalan süreç, çok üzücüdür ama siyasi terapi yararını sağlamıştır.Şimdi siyasetçiler de, toplum da "normallerine" dönmekte.Kriz yönetiminin tekniği iyi uygulanırsa, yeni gaflar ve gevezelikler yapılmazsa, önümüzdeki hafta piyasanın ateşi düşmeye başlayabilir. Konukun bu yaklaşımını piyasalar da doğruluyor. Dervişin kriz semahı Derviş, sağduyulu ve bilinçli "kriz yönetimi mühendisliği" yaptı."Ekonomi sağlam zemine oturtulmuştur. Kurumlaşma olmuştur. Ne seçim, ne hükümet değişikliği ekonomiyi sarsmaz. Programdan sapılmaz" mesajlarını sürekli verdi.Onun Türkiyeye geldiğinden beri toplumda oluşturduğu "doğruları söyler, bu işi iyi bilir" inancı var.O nedenle... Son güne kadar tansiyonu kontrol altında tutabildi.Ecevitin hastaneye yatırılmasından sonra da fırtına yaşanmamasında bu güvenin etkisi azımsanamaz.Dervişin kriz semahı toplumsal terapiydi. Geride kalan iki haftanın "felakete" dönüşmeden, bağışıklık sürecine geçmesinde Kemal Dervişin katkısı da dikkate alınmalı. Devlet adamlığı "Hızlanan evrensel değişimi, Türkiyede en iyi kimler anlıyor acaba?............, galiba siyasetçiler arasında da sadece Mesut Yılmaz."Dün, Yılmazın Anavatan toplantısında yaptığı konuşmayı izlerken, Altanın bu satırlarını anımsadım. Yılmaz "Türkiyenin muz cumhuriyeti olmadığını... Otoriter yönetimlerdeki gibi tek kişiye endekslenemeyeceğini... Köklü devlet kuralları ve gelenekleri olduğunu" söyleyerek, toplumsal zihin terapisine gereken mesajı verdi.Ayrıca..."Hükümet ortakları olarak istikrarsızlığa olanak tanımayacaklarını" vurguladı.Bu söylem pazartesi ve sonrası için dalgakırandı.Ve "asıl önemli olan, ABye üyelik, ekonomik programın uygulanmasıdır. İki yörüngeden hiçbir hükümet sapma yapamaz" mesajı... Topluma, Ecevitin Başkent Hastanesindeki odasından başka ufuklar göstermekte. Çetin Altanın geride kalan cuma günkü yazısından birkaç satır yansıtayım: Not: Ecevitin eşi Rahşan Eceviti savunan dünkü açıklaması, büyük sevgi klasiğini yansıtıyordu. Saygı duyuyoruz. Artık o tartışmalar geride kalmalı. Acil şifa diliyoruz. g.civaoglu@milliyet.com.tr