Ege rüzgârı ve güzel kadınlar

BOĞAZ’DA Ege’den “Yaz Aşkım...” Ege’nin Egeli romantik sesiyle...
Ona Hande Kazanova ve Başak Parlak da eşlik ediyor.
Yaz Aşkım, birçok dile çevrildi. Ege anlatıyor:
“Yunanca, Sırpça ve Bulgarcaya çevrildi. Onlar da kendi şarkıları olduğunu sanıyorlar. Ne yazık ki Bulgaristan’da dava açamıyoruz. Yunanistan’da açtık, kazandık. Başka dillere çevrilmesi gurur verici ama altında senin adın geçmediği zaman hakikaten üzücü.”
.........................
Ege kendi zeytinyağı markasını da yarattı...
“Anadolu’da kazılarında bulunmuş en eski zeytinyağı şişesi formatında... Rengiyle, kokusuyla ve lezzetiyle gerçekten nefis...”

Başak Parlak nazarı
Fatih Harbiye’de müzik direktörü Rüya’yı canlandıran Başak Parlak’ın başarılı oyunculuğunun yanı sıra gözleri de çok güzel.
“Nazar değmesin” işte diye tahtaya vuruyorum.
İşte “nazar” için söyledikleri:
“Bana nazar değmez de benim nazarım çok değer” diye anlatmaya başlıyor:
“Geçenlerde bir davete katılmıştım. Çok güzel bir kız, çok da güzel giyinmiş. Bakıyordum, kız pat diye düştü yere... Kötü gözle bakmıyorum ama nazarım değiyor. Çok istediğim proje olduğu zaman onu unutmaya çalışıyorum. Onu düşündüğümde üzerine o enerjiyi gönderdiğim zaman geri gidecekmiş gibi hissediyorum.”
Başak’a, buradan bir not:
“Sana nazar bile kıyamaz...”
Ege söylüyor ve biz de Başak’la dans ediyoruz.
Gerçekten kulağı ve bedeni arasındaki uyum müthiş.
Maltepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu.
Anlatıyor:
“Tekrar sınava girip bir bölüm daha okumak istiyorum. Çünkü ben böyle okumayı, okulu çok seviyorum, hep öyleydim. Ben hobi olarak ders çalışan bir insandım. Çalışkan da bir öğrenciydim. İç mimarlık okumak istiyorum.”
Oyunculuğa ortaokulda başlamış.
Başarılı bir şekilde sürdürüyor.

Dolunay etkisi
Hande Kazanova, Türkiye’nin en iyi astrologlarından biri...
Hande’ye soruyorum:
“Soyadına bakılırsa baba tarafın çok mu çapkındı?”
Yanıtlıyor:
“Soyadımız Rusya’daki Kazan Ova’sından geliyor aslında ama birleşince çapkın Kazanova algısı yaptırıyor.
Ve Hande Kazanova’dan evleneceklere tavsiye:
“Evlenirken yeniay zamanı ya da ay büyürken, dolunaya kadar olan dönemde evlenmek, evlilikleri daha uzun soluklu, daha kalıcı, daha güzel etkilerle destekliyor.”

20. YIL VE BOĞAZİÇİLİLER VAKFI

20’nci yıl pastasını Sunset’ın sahibi Barış Tansever, eşi Alize Tansever ve Boğaziçi Üniversitesi rektörü Güray Barbarosoğlu kesti...

BOĞAZİÇİ Üniversitesi Türkiye’nin “kült” eğitim kurumlarının arasındadır.
Bilkent, Koç ve Sabancı üniversiteleri, İTÜ, ODTÜ, Galatasaray Üniversitesi bunlardan hemen aklıma gelenler.
Elbette başka birkaçı daha var.
Eğitim kurumları olmanın ötesinde bu üniversitelerin mezunları camialarıyla da büyüktür.
Mezunlar ilişkilerini sürdürürler.
“Sosyal sorumluluk projelerinde” ve birlikte olmanın keyfini yaşayacakları etkinliklerde bir araya gelirler.
O etkinliklerde bir dansta bile ne evliliklerin tohumları atılmıştır.
Sunset’ın 20’nci kuruluş yıldönümü camianın toplandığı bir geceyle kutlandı.
Geceden elde edilecek gelir Boğaziçi Üniversitesi Vakfı’na bırakıldı.
İstanbul’un marka değerini oluşturan tarih kutsamalarının yanı sıra bu kent “yeme-içme-eğlenme” sektörüyle de çekim merkezi oluşturmakta.
“A+” turistler Türkiye’ye gelmeden haftalar önce o mekânlarda yer ayırtıyor.
Boğaz’da Reina, Boğaz’a Etiler sırtlarından bakan Sunset ve 29 da bunlar arasında.
Keyifli, danslı, damak lezzeti olan bir geceydi...

JAPON?SAKLI?BAHÇESİ

Tadımda Roman yazarı Arzum Uzun, PR Prensesi Esra Zarakol, Habertürk ve Akşam yazarları Sermet Severöz ve Orkun Bulut’la...

DÜNYADA “en kısa devlet tarihi” ABD’nin... En kısa “espri kitabı” Almanya’nın... En kısa “yemek kitabı” İngiltere’nin... “Yemekten” mutfak turuna çıkalım.
Fransız, İtalyan, Çin mutfakları küreseldir.
Türk, Japon mutfakları da bu segmente girdi sayılır.
Benim gözdem elbette Türk mutfağı.
Karadeniz’i, Trakya’sı, Ege’si, Orta, Güney ve Güneydoğu’su, Balkanları, Rum ve Ermeni hatta Çerkez yemekleriyle harika bir lezzet yelpazesi açar.
Sushi ile başlayan Japon mutfağı da bir tsunami dalgası gibi kabardı, dünyaya yayıldı.
Haftanın ortalarında Nişantaşı SushiCo’da böyle bir Japon, Çin, Tayland yemekleriyle Uzakdoğu mutfakları turu yaptık.
Yaz menüsüne giren “tatlı, ekşi soslu somon” ve “Zhu soslu ördek” önünde “dik duramadım, eğildim...”