Komplo, “saatli bomba”ydı. Zamanı ayarlanmıştı. CHP ajandasında en büyük kaosu yaratacak takvim yaprağı seçilmişti.
Uzaktan komuta düğmesine basıldı...
“Bumm...”
Öyle ya...
Kurultaya 5 kala böyle bir patlama CHP’de camı çerçeveyi indirecekti.
Genel Başkan istifasını vermek zorunda kalacaktı...
Kurultaya bu kadar kısa süre kala üzerinde uzlaşılacak ve ortak irade oluşturacak bir isim ortaya çıkamazdı.
Çıksa bile parti eşekten düşmüş karpuz gibi ikiye üçe bölünerek parçalanacaktı.
Baykal geri dönerse meydanlarda kum torbasına dönüşecekti.
Bu durumda CHP’nin yükselmekte olan oyları düşüşe geçecekti.
Referandum AKP için çantada keklikti.
Baykal’lı veya Baykal’sız her durum AKP’ye yarayacaktı.
2011’in genel seçimleri bu operasyonu taçlandıracaktı.
Böyle olmalı...Oyun bozulduBu “proje” müellifi kimdir/kimlerdir bilinmez ama “ayaklarına dolaştı” denebilir.
Eksilerden CHP artı üretti.
Komplo geri tepti.
CHP birkaç “politbüro” üyesi dışında bütünlüğünü korudu.
Son yılların yükselen ismi Kemal Kılıçdaroğlu etrafında birleşti.
Örgüt “Baykal’ı da sımsıkı sahiplendi.”
Baykal’ın il başkanları toplantısına gönderdiği mesaj “suyun yolunu bulacağının” işaretiydi.
Zaten Baykal istifa ederken “partinin kurultaya tek genel başkan adayıyla gitmesi ve onun etrafında birleşilmesi gerektiğini” söylemiş değil miydi?
Baykal’ın kurultayda aday çıkmaması ve partinin onu geri çağırma halinde dönebileceği işareti ise kişisel beklentisini değil CHP’yi kritik süreçte başsız bırakmamak kaygısını yansıtıyordu.
................
Keşke bu iğrenç komplo, bu kirli savaş yaşanmasaydı.
Kendi ayağına kurşunİclal Aydın’ın son kitabı “Kâğıt Kesikleri”nde ilginç bir söylem var:
“Sözler kundakçıdır, yangını kelimeler çıkarır...”
Bunu “Kimileri kundakçıdır, kendi ayaklarına sıkarlar” diye değiştiriyorum.
Video kundakçıları kendi ayaklarına sıktılar.
Adil Gür’ün sıcağı sıcağına yaptığı kamuoyu araştırmasına göre Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçilmeden daha şimdiden CHP’nin oyları yüzde 32.3’e çıkmış.
Adil Gür iyi nabız tutar.
O nedenle bomba, aslında bunu imal edenlerin ellerinde patladı.
CHP’nin şu 32.3’lük oy potansiyeli bile geleneksel oranın üzerinde.
En yüksek oyu yüzde 42’ydi.
Ecevit’in Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Karaoğlan efsanesi sürecinde bu oya erişmişti.
Tek başına iktidarın eşiğine kadar gelmişti.
Yani...
Kılıçdaroğlu ile başlayan yeni dönemde tırmanışın süreceği görülüyor.
AKP’nin karşısında artık ciddi bir iktidar alternatifi oluşmakta.
Doğrusu Baykal’ın istifa ettiği günlerde böyle bir “mucize” hiç beklemiyordum.
Baykal’a yapılanın da yapanın yanında kâr kalmaması gerekir.
Kılıçdaroğlu o bilinen inatçı ve kararlı tutumuyla bu işin inanıyorum ki peşini bırakmayacak, hepsinin ipini pazara çıkaracaktır.
BELDEN AŞAĞI VURMAK
Baykal’a kıyanlar, şimdi Kılıçdaroğlu kıyımı için harekete geçtiler.
Çok yanlış, çok tehlikeli ve çok haince bel altından vuruyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun Alevi ve Dersimli Kürt olduğu söylentisini servise koydular.
Bu ülkede ne zamandan beri insanlar dinleri/mezhepleriyle etiketleniyor?
Ne zamandan beri ırk kökenleri siyaset vizesine konu oluyor?
Hani insan hakları?
Hani Türkiye’nin zenginliği olan mozaik?
Hani inançların sorgulanmadığı laik ve demokratik Türkiye?
.................
Hitler’in Nazi Almanya’sı Türkiye’de reenkarnasyon zombileri üretmekte anlaşılan.
Orada ölen Nazi ruhu bu topraklarda yeniden doğmuş ve aramıza karışmış.
Fakat...
Tarihin akışında daima “iyiler” kazanır. Bu Nazi ruhunun yer bulduğu aramızdaki bedenler başarılı olamayacaklar.
Sadece CHP ölçeğinde değil, Türkiye genelinde eşit yurttaşlık, kardeşlik, barış, insani değerler ve demokrasi yolunda hep birlikte yürüyeceğiz.