Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

SİYASET belgeselinin adı “Çılgın Projeye Karşı Yüzyılın Projesi...”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dün CHP’nin “sır” gibi saklanan “vizyon projesini” açıklarken “ters köşe” bir vuruş daha yaptı.
Gerçekten 7 Haziran seçimleri kampanyasında CHP başından bu yana “ters çatala” vuruyor.
Yaşadığımız yüzyılın “başarı simyası” iki kelimeyle mesaj veriyor:
“Fark yaratabilmek...”
Sadece iç siyaset değil çevredeki bütün ülkelere fark yaratmaktan söz ediyorum.
Ve çağın zenginliği de iki kelimeyle yükseliyor:
“Dijital kapitalizm...”
Burada “dijital” söylemi “fark yaratmanın” kimyası.
CHP’nin projesi bu ikişerden dört kelimenin oluşturduğu çerçevenin içinde görülmeli, yorumlanmalı.
AK Parti tek başına iktidara gelse de bu projeyi Türkiye insanından esirgememek siyaset olgunluğunu göstermeli.
......................
Daha önceki seçimlerde “siyaset, adalet, yolsuzluk, laiklik” paslarıyla, verkaçlarıyla AK Parti kalesine inmeye çalıştı ama 18’e bile giremedi.
Bu kez taktik ve oyuncu değişikliğiyle sahaya çıktı.
Ekonomiyle bastırmakta.
Çatala şutları ekonomi alanındaki kurmaylarıyla çakmakta.
Araştırmalar oyları yönelten etkenler arasında “ekonomik” söylemleri en öne alıyor.
CHP “pragmatist” yaklaşımla iktidara ekonomiden vuruyor.
Halka ekonomik vaatleriyle uzanıyor.
1500 TL asgari ücret...
Emekliye 2 bayramda 2 maaş ikramiye...
“Hücum” oynuyor.
AK Parti iktidarı ise “savunmada...”
Sadece “Hangi kaynakla yapacaksın?” diye sormakla kendi sahasında kalıyor.
Bu bir ilk.
Daha önceki 9 kez kurulan sandıkları hatırlayın.
AK Parti vaat ederdi.
Başta CHP, muhalefet sorardı:
“Neyle yapacaksın, kaynağın ne?”
.....................
İktidarla başta CHP olmak üzere muhalefet ekonomik vaatlerde yer değiştirmiş görünüyor.
“Nereden kaynak bulacaksın?” sorusu zaten CHP’nin ve MHP’nin bekledikleri “ikram...”
Saraydan Mercedes’lere, makam uçaklarına uzanan “israfı keserek” cevaplarına girmiyorum.
Halk “umuda” oy verir.
“Pozitif” siyaset ister.
Bu psikoloji seçmen oylarını etkiler.
......................
Geçen seçimler olsaydı bütün söylem pırıltılarına rağmen CHP’nin vaatleri kulak arkası edilirdi.
“CHP iktidar olamayacak ki bu söylediklerini yapsın, AK Parti gene sandıklardan tek başına iktidar olarak çıkacak” denirdi.
Oysa...
13 yıldır ilk kez “AK Parti’nin birinci parti olsa da tek başına hükümet kuracak çoğunluğa erişemeyeceği (bence zayıf bir farkla da olsa sandıktan AK Parti’nin çıkması ihtimali daha ağırlıklı)” konuşulmakta.
Çeşitli “koalisyon olasılıkları” tartışılmakta.
Bu durumda CHP vaatleri büsbütün kulak ardı edilemiyor.
......................
Kampanya boyunca CHP’nin söylemleri hemen uygulanabilecek yakın vadeli vaatler...
“Çağın projesi” ise geleceğe dönük vizyonu oluşturuyor.
Tanıtım filmi başarılıydı, ilgi çekti.
Öze yönelelim.
Dünyanın üç ülkesinde uygulamaya konmak üzere olan bu “ekonomik mimari” hangi siyasi partinin fikri olduğu bir yana konulsa bile kendi başına heyecan verici ve çağdaş bir proje...
Türkiye’nin civarındaki çok sayıda ülkenin lojistik ihtiyaçlarını karşılayan merkez haline gelmesi öngörülmekte.
2035’e kadar 1 milyon 600 bin kişiye iş alanı açması söz konusu.
GAP, barajları ve soğuma kanallarıyla vizyon örneğiydi.
Üçüncü havalimanı -yeri tartışılsa bile- keskin vizyonun gereğidir.
Boğaz köprüsü de öyle.
“Belki” kaydıyla nükleer enerji santrallerini de bu buketin içine koyabiliriz.
Tek başına hiçbir proje bir ülkeye çağ atlatmaz.
Bunlar ve diğer potansiyel projelerle Türkiye “premier lige” çıkabilir.