FP için "dönülmez akşamın ufku" mu?
Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu'nun FP hakkında "ek iddianame" vererek bir kapatma davası daha açması, bu soruyu vurguluyor.
Zaten... Kutan'ın, "Siyasi Partiler Yasası gereği kapatma kararı değil ihtar verilmeli" başvurusu, daha birkaç gün önce Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmişti.
Bununla beraber... FP Kongresi'nde "yasaklı Erbakan'a övgüler yansıtan video kayıtlarının yeni oldukları, Başsavcılık kapatma davasından sonraki bir tarihe ait bulunmaları nedeniyle kanıt sayılmayacakları" yolundaki Anayasa Mahkemesi kararı, gene de Kutan ve camiasına umut vermişti.
Oysa... Dün, Başsavcı Kanadoğlu, "kanıt olamaz" denilen o video kasetlerine dayanarak FP için bir kapatma davası daha açmış bulunuyor.
Böylece kasetler, kanıt haline geliyor.
FP, iki davayla, ikiye katlanmış kapanma riskiyle karşı karşıya...
Anayasa Mahkemesi, bu ikinci davayı da görüşecek ve eğer kabul ederse; Aynı iddianın konusu olan bu iki davayı birleştirecektir.
Yani... FP için "her yer karanlık" mı?
Başka bir açıdan bakılırsa, belki de "hayır"...
Ya bu ek iddianame ve ek dava, FP'ye zaman kazandıracaksa?...
Savunma için 60 güne kadar yeni süreler tanınacaksa?
Böylece FP hakkında kapatma davasının en geç 15 gün içinde sonuçlanması beklenirken, o süre 3 ay sonraya kayacaksa?
Anayasa'da parti kapatmayı zorlaştıran değişiklikler için herşeyi aceleye getirmeden bir uzlaşı formülü oluşmasına zaman kazanılmış olmayacak mı?
Ancak... Savunma için 60 gün değil, çok daha kısa ve makul bir süre de verilebilir, böyle iyimser beklentiler de savrulabilir... O da başka...
İkinci davanın iddianamesinde en ilginç satırlardan biri de FP'nin temelli kapatılması istenirken 2 FP'linin milletvekilliklerinin düşürülmesinin yeterli görülmesidir.
Burada bir mesaj sezilebilir.
Anlaşılan, o kasetler nedeniyle, RP'nin devamı ya da Anayasa'ya aykırı faaliyetlerin odağı görülerek FP kapatılırsa, bir ara seçimi gerektirecek sayıda FP'linin milletvekilliği düşmeyecek.
Gerçi birinci iddianameye göre açılan davada, Aydın Menderes hariç "FP'de bütün milletvekilliklerinin düşmesi" öngörülüyordu ama, iki dava birleştiğinde sayı gene de çok az olacak gibi izlenimler var.
Yani... Türkiye'yi ara seçimlere hatta bir genel seçime kadar götürebilecek sayıda milletvekilliğinin düşmesi, çok zayıf bir olasılık.
FP'nin kapatılması halinde; Türkiye'de iktidar değişimi olacağı, ekonomik istikrar programının rafa kalkacağı, ara seçim ve genel seçim gibi tehlikelerin oluşacağı şeklinde olasılıklar, elbette çok sakıncalıdır.
Türkiye'ye tarihi bir yanlışlık olur.
Ama... Bu olasılıklar mercek altında büyütülerek, kamuoyu ve medya etkilenerek Anayasa değişikliğine gerekçe hazırlama politikası, galiba yeterince doğrulara yaslanmıyor.
Parti kapatma hükümleri, böyle gerekçelerle siyasete endekslenmemeli... Özgürlüklerin, demokrasi ilkeleri ve demokrasinin kendini savunma hakkı ile ifade ve örgütlenme özgüklüklerinin, çağdağlığın, laisizm ve bölünmezlik gibi Anayasa'nın değişmez hükümlerinin ortak paydasında düzenlenmelidir.