Diğer kalitelerinin yanı sıra, İshan Alaton Türkçeyi de iyi kullanan yaşam bilgelerindendir."84ünde ceviz kırmak" kararlılığını yansıtırken, " 76 yaşında olduğunu ve bir ceviz ormanı için fideler diktiğini" de belirtmiş.Anlayana artık...Hanımların fındık kırmaları için de bir "fındık fideliği" oluştursa... Hakkı Devrimin - tiryakisi olduğum - köşesinde okudum. İshak Alaton, ona "84ümde ceviz kıracağım" diye yazmış. "Hakkı Devrim benden 2 yaş genç... Genç adama yakıştı mı? Yaştan kurudan bahsetmek biraz ayıp olmuyor mu?" satırlarıyla çıkışmıştı. (!) Akıp geçen yıllar "ihtiyarlamak" kaygılarını da birlikte taşır ve insan ruhuna yığar."İhtiyarlamak" kabusunu, iliklerine kadar hissetmek veya hiç tanımamak, o yığına nasıl baktığınıza göre değişir."İhtiyarlamak" en kötüsü.Oysa..."İhtiyarlamadan yaşlanmak" da var.Bu daha az kötü olanı.İyisi..."Yaş almaktır"tır.O bakış açısıyla, her doğum günü kutlaması, her alınan yaş, hayat sevinciyle kucaklanabilir.Ama...En iyisi yıllar geçse de "yaşsız" olmaktır.Buna Fransızlar "sans age" derler. Kelimenin İngilizcedeki karşılığı "ageless".Böyle "yaşsız" insanlar çoktur.30undadır ama, 18inde ya da 23ünde de sanabilirsiniz.Olgunluk düzeyi 50sinde de olabilir.Dahası, onun yaşını düşünmezsiniz bile.Bir başkası, 50sinde, 60ında, 70inde, daha yukarı yaşlardadır, öylesine yaşam doludur ki, onun kaç yaşında olduğu düşüncesi aklınıza hiç uğramaz. Yaşlanmak / yaş almak Bazı insanların "güzel" mi, "çirkin" mi oldukları da göz ve beyin coğrafyası dışındadır. Öyle auroları vardır ki, manyetik alana girildiğinde böyle sorular zihin gündeminden kaçışır.Hafızamda İsmet İnönü, Vehbi Koç, Bertrand Russell, Einstein, Golda Meir böyle "iz"lerden bırkaçı. Kimileri buna "entelektüel güzellik" de diyor.Ama...Galiba daha fazla bir şeyler de var.Ecevitin "Pülümürlü Kadın" dizelerinde bu "simgesel" olarak hissedilir.Pülümürün yaşsız kadını"Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onuYaşını sordum, bir giz gibi güldüKimi seksen dedi köylülerden, kimi yüzYüzüne baktım... Bir giz gibi güldü.Bir asa vardı elindeBir solmuş krallığınKadifeden harmanisi üzerindeBir Hititliydi o, bir SelçukluBir Ermeniydi, bir KürttüBir Türk...Yaşını sordum, bir giz gibi güldüKoluma girdi bir soylu kadıncaTozlu köy yolunda sürükleyerek eteğiniBeni tek gözlü sarayına götürdüKöy yapısı kulübesininZamanı onda yitirdim benYitik zamanlara onda eriştimEn soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayındaBir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim."....... Güzel / çirkin Ancak, "ihtiyarlamadan" sadece "yaş almış", ya da "yaşsız" kalmayı başarmış olsa da kişi, "hayat sahnesinde durması gereken yerinin" bilincinde ve bilgeliğinde olmalıdır."Karakter" rolü yerine "genç başoyuncu" olmaya kalkışırsa, "yaşsız" değil "trajikomik" olur. Zaten, "yaşsız" olmayı ya da "ihtiyarlamadan" sadece "yaş almayı" başarabilmiş insanlar da, hayat sahnesindeki yerlerini yıllara göre algılayabilmiş ve değiştirebilmiş bilgelerdir.Yazıyı, Charles Aznavourun unutulmaz şarkısı "il faut savoir (bilmek gerekir")den" bir dizeyle noktalayalım:"il faut savoirquitter la tablelorsque lamourest desservi.(Aşk servisi bittiğinde masadan kalkmayı bilmek gerekir.)"........Masadan kalkan, masa arkadaşlarıyla bir sohbet köşesinde koltuklara gömülüp kahvesini, konyağını yudumlayabilir."Yaşsız" kalmayı keyifle sürdürebilir.Kimilerine yeni masalar da kurulur.Ceviz ağaçları hiç kurumasın.Kadınların "fındık kırmaları" için de fındık ağaçları... g.civaoglu@milliyet.com.tr Masadan kalkmayı bilmek