Ayna büyük bir öğretmendir.
Susanna Tamaro
Yozlaşma ve rüşvet, toplumun akciğerleri sayılan yeşil sahalara da yayılmışsa... Türkiye gerçekten tehlikede.
Kanserli dokular akciğerlere de metastas yapmış.
Tuncay Özkan, Türkiye'yi sarsan şike belgeleriyle işte bu gerçeği ortaya koydu.
Diğer dokulardaki kirlenmeyi TESEV araştırmasında buluyoruz.
TESEV'in dün açıklanan ve işadamları örnek grubunda yapılan "Yolsuzluk Araştırması" Türkiye'ye aynalar dizisinin ikincisi.
Birincisi... Halkın "Yolsuzluk için görüşleri ve saptamaları" idi.
Üçüncüsü ... Kamu kesiminde yapılacak.
Raporun dün Boğaziçi Üniversitesi'nde açıklanışı bağlamındaki toplantı dikkatlerin odak noktası oldu.
TESEV Başkanı Can Paker şöyle diyor:
"Bu araştırmayı, internete yükleyebilirdik.
Kağıda döker, dosyaları bir sunuş yazısıyla medyaya, ilgili kurumlara dağıtmakla yetinebilirdik.
Ama...
Biz akademik çalışmayı, hedeflerimiz doğrultusunda köklü reformları hayata geçirmek için yapıyoruz.
Yolsuzluk araştırması sonuçları, bu hedefe dönük bir yaygın elektriklenme oluşturmalı."
Toplantıya Cumhurbaşkanı Sezer'in, Devlet Bakanı Derviş'in, Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya sorumlusu Johannes Linn ve Türkiye Direktörü Ajay Chibbar'ın davet edilmeleri... Daha önce medyadan temsilcilere cuma sabahına kadar ambargo koşuluyla araştırmanın anlatılması, böylece ilgi ortamı yaratılması... Bunlar "namusun manyetik çekim alanını" yaratmak için.
TESEV Başkanı Can Paker işadamıdır.
"Yolsuzluk araştırmaları" dizisini sürdürmesi kendisi için dikkat çekici bir gözükaralık. Çomak soktuğu deliklerde rahatsızlık duyacak olanların kendisine ve başında bulunduğu şirkete tezgahlarını göğüslemek kararlılığını gösterir.
Ayrıca... Peker'in tavrı kamuoyunda işadamı imajı için bazı önyargıları bir kez daha gözden geçirtecektir.
TESEV'in Genel Sekreteri emekli Büyükelçi Özdem Sanberk'in kişisel saygınlığı ve en zorlu konuları diplomasi sanatının ince ayarlarıyla sonuca taşıma deneyimi "bu araştırmalar dizisi de rafa kalkar" dedirtmiyor.
Yolsuzluk araştırması yapanlar ve onlara omuz verenler, İnönü'nün "Bir ülkede namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdırlar" söyleminin takipçileridir.
Cumhurbaşkanı Sezer'in katıldığı ve Dünya Bankası'nın da destek verdiği bu çalışma şu yanlarıyla da görülmeli:
- "Yolsuzluğa karşı kamu kesiminde ciddi yapılanmalar oldu. Reformların sürmesi için Sezer rüzgarı önemli.
- Bir sonraki araştırma kamu kesiminde yapılacak. En zoru bu.
Özellikle polis, yargı ve ordu da 'kamu yolsuzluğu' anketi mayınlı arazide yürümek demektir.
Hele açıklanan son oranlardan sonra, duyarlık - haklı - olarak artmış olmalı.
Çünkü bu oranlar yüzde olarak yüksek görünse bile rakam olarak değil.
Daha çok bürokrasi aşamasındaki ilk basamakların rüşvet olaylarında görünmeleri, kurumların bütününü ve yüce görevleri dürüstlükle yapanları üzmüş olmalı.
Ama gerekli özen gösterilerek bir araştırmanın kamuda gerçekleşmesi o zihin karışıklığını, imaj kaymasını giderebilir.
Sezer'in sahiplenmesi umulur ki bu en duyarlı araştırmanın önünü açabilsin.
- TESEV siyasi tavrı ve kampı olmayan bir sivil toplum örgütü. Türkiye çapında benimseniyor. Eğitim Gönüllüleri de olağandışı hizmetlerde bulunuyor. Onun da siyasal tavrı, kampı yok. Akut vs. gibi böyle bir siyasi tavırdan ürememiş, ideolojik kimlik kartı olmayan kuruluşlar başarıyı kucakladıkça, toplumda güveni vurguladıkça, diliyoruz ki bazı gerçekten yararlı olabilecek sivil toplum örgütleri de sırtlarındaki ideoloji formalarını çıkartırlar."