Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ne ilginçtir ki Türkiye-Ermenistan milli futbol karşılaşması için “top”un birleştirici özelliğinden bahsediyorduk. Simon Kuper’in “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” söyleminin altını çiziyorduk. Oysa o satırların mürekkebi kurumadan “top”un ayrıştırıcı da olabileceğini yaşadık.
Gerçekten...
Diyarbakırspor’un Galatasaray maçına çıkmaması kararı Türkiye’yi karıştırdı.
Daha yazının başında belirteyim ki Diyarbakır’dan aldığım izlenim sorunun çözüldüğü yolunda...
Başkan Çetin Sümer, Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun makamındaydı ayrıntılı bir görüşme yapıldı.
Esen hava “bunalım üretilmeden” bu maçın oynanacağını gösteriyor.
Elbette açıklama yapmak mercii ne Vali ve ne de Belediye Başkanı... Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer yetkilidir.
Ancak...

FUTBOL VE AÇILIM

Her şey bu kadarla başlayıp bitirilecek kadar “basit” değil.
Galatasaray maçı öncesi, maç oynanırken ve sonrası tribünlerde az sayıda da olsa bir şoven grup da Türkiye’yi büsbütün gerecek slagonlar atarsa... Geçen yıl Fenerbahçe maçının üzerine düşen gölgeler bu kez de tekrarlanırsa sıkıntı yaşanır.
Geçen yıldan alınan derslerle, aynı görüntülerin ya da “rövanş” kalkışımlarının önlenmesi için ciddi çalışmalar yapılmış.
Ayrıca bir not daha düşeyim, Diyarbakır ve bölge halkı -genelde- Galatasaray’ı sever.
Öyle olmasaydı bile “futbolun büyüsü” ile tribünlerde keyif paylaşılmalı.
Ermenistan’la bile yaklaşımı sağlayan top kendi sınırlarımız içinde kardeş olan bizleri karşı karşıya getirmek için kimse tarafından kullanılamasın.
“Futbolu Neden Sevmeli” adlı kitabın (YGS Yayınları) kapağında futbol topu yürek şeklindedir. O şekliyle kucaklayalım...
Kıvılcımlar
Türkiye duyarlı bir süreçten geçiyor.
Psikolojik terapinin en zorlu aşaması “kendisi ile yüzleşmek, travmatik dramları, zihinlerde yeniden yaşamak sorgulamak ve sorgulanmak, nedenleri bulmak” bir tünel yolculuğudur.
Işığa varıncaya kadar sinir uçları tüm dış etkilere çıplaktır. Misliyle tepki verir.
O nedenle siyasetin ve sosyal yaşamın her kesitinde çok özenli olmak zorundayız.
Sorunların çıkabileceği ortamlar öngörülmeli, hassasiyetler dikkate alınmalı özellikle kıvılcımların uçacağı ve patlamalara neden olacağı gelişmeler daha başında sıfırlanmalı.
“Açılım, zamanın ruhu gereği başlamıştır.”
Başbakan Erdoğan “Açılımda artık dönüş yok” diyerek düğmeye basmasaydı da bir şekilde açılımın gündeme gelmesi ve hayata geçirilmesi yaşanacaktı.
Başbakan Erdoğan “Sil baştan yaparız” diye frene bastı, İmralı’daki “Bundan sonra gelecek grup murup yok” noktasını koydu diye süreç donacak mı?
Mümkün değil.
Cin şişeden çıktı bir kez.
“Akan bunca kandan sonra artık çocuklarımız, insanlarımız ölmesin” psikolojisi zamanın ruhunu belirliyor.
“Medeni uluslar gibi Türkiye’nin de demokrasi içinde makul çözümler üretmesi” gerekir.
Beklenen ve istenen yakın gelecek budur.
Yoksa dağda kanın akmaya devam etmesi hatta sokaklardan tribünler, siyaset kürsülerinden TV’lere uzanan tahriklerle -Allah korusun- ilk savaş kalkışımlarıyla kan debisinin daha da yükselmesi bu toplumun dileği değil.
Önce Bursa’da sonra Gaziantep’te yaşanan tribün yanlışları artık tekrarlanmasın.
Bunun için Futbol Federasyonu’nun da etkin önlemler alması zamanıdır.
Yönetmelikte yapılan değişiklik federasyonun elini kuvvetlendiriyor.
Gözlemcilerin raporları tribünleri frenleyecek cezalar alevler oluşmadan kıvılcımlar önler.
Diyarbakırspor da bu ülkenin evlatlarının kulübüdür.
Süper Lig’deki diğer kıvılcımlardan hiçbir farkı yoktur.
Aynı saygıyı ve özeni görmelidir.
Ben Diyarbakır stadyumunda bölge valisi Ünal Erkan’ın omuzlarda taşındığına tanık olmuştum.
O halde arıza köklerde değil, birkaç yeni dalda.