SİMON Kuper’in kitabına koyduğu başlığı yaşıyoruz; “FUTBOL ASLA SADECE FUTBOL DEĞİLDİR.”
TFF’nin dünkü genelkurulu Simon Kuper’in anma günü gibiydi.
Futbolun ötesinde her şey vardı.
Önce...
Bir konunun altını çizmek gerek.
“Ortada şike iddiasına bulaşmış olan sadece Fenerbahçe’ymiş gibi bir hava var.
Oysa...
Süperlig’den 8 takım bu iddiaların adresi...”
Şimdi “analize” geçelim.
Süperlig kulüplerinin çoğunluğu -en az 7’si- “58’inci maddenin değiştirilmesi ve bir kereye mahsus olmak üzere şike iddialarının hedefi olan kulüplerin küme düşmemeleri ve sadece puanlarının silinmesi” formülünü benimsiyor.
Böylece ligde kalmak -bir bakıma- garantisi cazip.
FB VE GS
FENERBAHÇE o 8’lik demetin içinde olmayı kabul etmiyor.
“58’inci madde değişmesin. Hangi kulüp şikeye bulaşmışsa küme düşsün. Puan silinmesi formülünü reddediyoruz. TFF savunmamızı alsın, sonra kararını versin...”
Anlaşılmayan bir tavır değil.
FB “12 puanın silinmesini öngören 58’inci madde değişikliğine EVET dese” şike suçunu -zımnen- kabul etmiş olacak.
Daha başından itibaren çizgisini sapma/kırılma yapmadan sürdürüyor.
FB şike iddiaları ilk ortaya atıldığında, Aziz Yıldırım tutuklandığında da “küme düşürün” açıklamasını yapmıştı.
Bir GS’li olarak Fenerbahçe’siz ligin hastanelerde servis edilen perhiz yemeği gibi tatsız olacağını ve 12 puan silmekle yetinilmesini düşünsem de FB’nin “sağlam bir duruşu olduğunu vurgulamalıyım.”
Galatasaray yönetiminin çizgisi de hiç yalpa yapmadı.
Olayın başında olduğu gibi hâlâ “58’inci madde değişmesin, suçlu kulüp varsa küme düşsün” noktasında milim kımıldamadı.
MÜHENDİSLİK OLMUYOR
SİYASET mühendisliği, Türkiye siyasetinde hiç tutmamıştır.
Toplumu dizayn etmek çabaları hayal kırıklığı ile sonuçlanmıştır.
TFF Genel Kurulu da -tam değilse bile- demokratik olması için düzenlenmişti.
Dün “dizayn planlarının tutmadığı” bir kez daha görüldü.
Çoğunluk “58’inci maddenin küme düşmeyi kaldıran ve puan silmeyi getiren” madde önerisini geri çevirdi.
Bir sürpriz olmazsa TFF, sadece “küme düşürme” yaptırımı gibi alternatifsiz bir yaptırımla karşı karşıya...
Çünkü...
TFF Genel Kurulu’nda Bank Asya ligi ve 3’üncü lig takımları, eski futbolcular, antrenörler de oy sahibi.
Böyle büyük sayılabilecek bir topluluğu dizayn etmek her zaman kolay değil.
FUTBOL VE SİYASET
TFF‘nin başında büyük sorun var.
FB seyircisi imrenilecek bir dayanışma, direniş ve tepki örneği vermekte.
FB’ye “küme düşürme” kararı iktidara ciddi bir oy kaybı faturasını ödettirir.
Lefter için düzenlenen törende Başbakan Erdoğan’a yapılan -onaylanması mümkün olmayan- tezahürat buna bir işaret.
2014’te Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek...
Ve taraftarlarının hafızasında sadece 1 yıl önce 3’üncü ligde oynamış bir Fenerbahçe’den izler taptaze olacak.
Belki sonucu değiştirmez, ama gene de siyasi risktir.
“58’inci maddenin bir defalığına değiştirilmesi, şike iddialarının adresi kulüplerden sadece puan silinmesi şike girişimi ve teşvike küme düşürme yaptırımının kaldırılması” bir formüldü.
Hem süperligde düzeni bozmayacak hem de iktidar için oy göçükleri olmasını önleyecekti.
......................
Bakalım bu bilinç daha çok su kaldıracak mı?
PARİS’TEKİ HÂKİMLER
BİR kafa karışıklığı var.
İnkâra ceza yasasını Anayasa Mahkemesi’ne götürebilmek için -bu köşe de dâhil- yayınlanan satırlarda 61 parlamenterden imza gerektiği yazıldı.
Bunu açayım.
Düzenlemede şöyle deniyor:
“Cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, senato başkanı, 61 senatör veya 61 milletvekili Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir.”
Yani...
35 milletvekili ya da 30’a yakın senatörün bulunması “bunların toplamı 61’ı aşıyor” diye yorumlanmasın.
Ayrı ayrı 61 senatör veya 61 milletvekili imzası bulunmalı.
Çabalar henüz yolun yarısında.
Anayasa Mahkemesi’ne ağırlık kazandıran bir özelliğe de işaret edeyim.
Hayatta olan eski cumhurbaşkanları Anayasa Mahkemesi’nin doğal üyeleri; Jacques Chirac ve Valery Gıscard d’Estaing...
Eski Meclis Başkanı Jean Louis Debre.
Eski Danıştay Başkanı Renaud Denoıx de Saint Marc.
Eski Yargıtay Başkanı Guy Canivet.
Eski Sayıştay Başkanı Claire Bazy Malaurie (mahkeme tarihinin 6’ıncı kadın üyesi).
.........................
Bunlar aynı zamanda Avrupa’nın da ünlü isimleri.