Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ŞU puslu havanın, gri gölgelerini yorumlamaya çalışalım.
Birinci olasılık...
Refahyol'un devamıdır.
Bunun koşulu, MGK kararlarından en kritik ve somut olanlarının uygulanmasıdır.
İlk sınavı ilk öğretimin - kesintisiz - 8 yıla çıkarılması yasası oylanırken verecektir.
"5 + 3" değil... "Kesintisiz 8 yıl."
Böylece imam hatip okullarının orta bölümünün devre dışı bırakılmaları mümkün olacaktır.





Bu konudaki MGK kararı, aslında bir adım ötesini daha öngörmektedir; Türkiye için gerekli imam ve hatip sayısından fazlasını mezun etmemelerini önlemek üzere, imam hatip liselerinden bunlardan bir bölümünün kapatılması ya da normal liselere, meslek okullarına dönüştürülmesi.
O bağlamda DYP'nin formülü, imam hatip liselerinin büyük bölümünü çok amaçlı liseler haline getirmektir.
Yani...
Aynı çatı altında bir kısım öğrenci ilahiyat, bir kısım öğrenci meslek eğitimi alacaktır.
O halde öncelikle "kesintisiz 8 yıl temel eğitim" yasa teklifinin Meclis'teki oylaması, siyaset takviminde kritik ve belirleyici gün olacaktır.
Sonra da...
Bunu Milli Eğitim Bakanlığı'nın imam hatip liselerinin büyük bölümünü çok amaçlı liselere dönüştürme kararı beklentisi izleyecektir.
DYP, bu iki uygulamada sağlam basarsa...
RP'nin karşısında dayanabilirse...
Hükümetin ömrü, bir süre daha uzayabilir.
Çünkü...
Hemen arkasından, Kuran kurslarının Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanması gelecektir.
Kuran kurslarının, RP yan kuruluşları tarafından paraca desteklendiği ve RP için insan kaynakları deposunu oluşturduğu, bu kurumların başkanları tarafından medyaya açıkça söyleniyor.
Kuran kurslarını disiplin altına almak uygulaması da, RP'nin büyük tepkilerini çekebilecektir.
DYP - RP ortak hükümetinin, bu üç sarsıntıyla epey sallanacağı ve dağılma ile devam arasında gel - gitler yapacağı görülüyor.
DYP içindeki sayıları 15 - 30 arasında değişen muhalifler de, MGK kararlarına ayak sürüme hallerini gözleyerek kuvvet denemesine geçeceklerdir.
Arkalarına medyayı ve laik güçleri alarak, o kritik dönemlerde daha etkin olacaklarını biliyorlar.
DYP'nin doruklarına gelince...
Çiller ve kurmaylarındaki hava şöyledir:
"MGK kararlarının hepsini uygularız. Refahyol'u sürdürürüz."
Ancak, bunun böyle hiç de kolay olmadığı görülecektir.
Ama...
Çiller, çengel atılan kurmaylarını yanında tutmak için bu güvenceyi tekrarlıyor.
Cevheri ve Menteşe gibi kurmayları da, "yeni hükümet arayışları bağlamındaki bütün görüşmeleri Genel Başkanları'nın onayıyla ve onun bilgisi dahilinde yaptıklarını" söylüyorlar.
Onların siyaset doğaları zaten böyledir.
Daha önce Demirel'in en zor günlerinde Güniz Sokak'taki ev, 24 saat jeeplerin gözetimindeyken, üzerlerine çok baskı olmuştu... Demirel'den sapma yapmamışlardı.
Onun için, Çiller'in emrinde sanılan zurnanın "zart" sesini vereceği delikler, DYP'de başka isimler olacaktır.
MGK kararları uygulanmazsa ne olur?
Olasılıklardan birini telafuz etmek ve düşünmek dahi istemiyorum.
"Yaptırım" kelimesinin Erbakan ve Çiller tarafından imzalanmış olmasını, siyasal izana bırakıyorum.
Buna karşın, Refahyol'un hem iktidarda kalmayı sürdürmesi, hem deMGK kararlarının uygulanmasına ayak diremesi halinde oluşabilecek baskıları ve gerilimleri tahmin etmek hiç zor değil.
O zaman düdüklü tencerinin, bunaltıcı baskıyla kapak atmaması ve patlamanın önlenmesi için, DYP ve RP'nin genel seçim isteyebileceği olasılığına eğilelim.
"Üstümüze fazla gelmeyin... Erken seçim isteriz.
Seçim Yasası'nı değiştirir, seçim ittifakını mümkün hale getiririz. Bunu yapacak Meclis çoğunluğuna sahibiz.
DYP ve RP, seçimlere ittifak yaparak girer...
Anayasa'yı bile değiştirecek çoğunlukla Meclis'e geliriz."
Bu mesajın zarfı üzerinde adres yok.
Yine de, hangi postacıya verseniz, nerelere götüreceğini bilir.
Fakat, RP'yi seçmeninin ve hakkının çok üstünde bir katsayıyla iktidara taşıyabilecek böyle bir - talihsiz - kararın, demokrasiye ve gelecek nesillere sorumluluğu çok ağırdır.
DYP'de basiretlerin bu kadar bağlanabileceğini kimse sanmasın.
Aymazlığın ve büyülü flütün arkasına kapılıp gitmenin de bir "uyanma" noktası vardır.
Tarihte toplumların basiretlerinin bağlandığı ve sürü psikolojisi içinde birilerini takip ettikleri yılların acıları unutulmuş değildir.
DYP'de en az 30 vicdan ve sağduyu sahibi milletvekili olduğunu, önümüzdeki zor günler gösterecektir.