Gene 864 rakımlı tepe

Cumhurbaşkanı seçimi için 5 + 5 serüveni, kaygan zemin üzerindeki figürlerini sürdürürken, Bahçeli, sağduyulu bir tavır ortaya koymuş bulunuyor.
Şöyle ki...
Demirel'i Çankaya'ya bir kez daha çıkaracak 5 + 5 oltasınaFP'yi ve kıyağı kurtarmak maddelerinin adeta yem gibi takılmış olması, olumsuz tepkilere neden olmuştu.
"Siyasi rüşvet" yakıştırmaları yapılmıştı.
Ortak hükümet, yıpratıcı bir sürece girmiş bulunuyordu.
Üstelik...
Başbakan Ecevit, bu üçlü paketi "ısrarla" savunmaktaydı.

Duyarlı

Bu zorlu ve duyarlı süreç içinde Bahçeli, Ecevit'le karşı karşıya gelmeden yapıcı bir formül üretmeliydi.
Demokrasiye katkıları olacak başka Anayasa değişiklik önerileri de bu pakete eklenebilirdi.
Bahçeli, bu görüş doğrultusunda, MHP Grup Yönetimi'ni harekete geçirdi.
Örneğin...
Anayasa'nın 15. maddesinin 3. fıkrası...
Yani 12 Eylül yönetimi sırasında çıkarılan yasaların Anayasa'ya aykırılığının iddia edilemeyeceği yolundaki hükmün iptali...
100. maddede yer alan başbakan ve bakanlar hakkında Meclis soruşturmasını siyasi etkilerden arındıracak bir hukuk yöntemi...
Bu konudaki hazırlıklara göre, başbakan ve bakanlar hakkında soruşturma, Cumhuriyet Başsavcısı'nın isteği üzerine, Meclis kararıyla, Yargıtay'ın bir ceza dairesi tarafından yapılacak. Ceza dairesinin olumlu ya da olumsuz raporu, Meclis Genel Kurulu'na sunulacak.
Meclis, Yüce Divan'a göndermek veya göndermemek kararını bu raporun ışığında verecek.
Ve 104. maddedeki değişimle, cumhurbaşkanının yetkileri açıklığa kavuşturulacak.
Burada bir de incelik var.
Cumhurbaşkanının ikinci kez seçilmesine destek verilirken, Bahçeli cumhurbaşkanı yetkilerinin belirsizlikten çıkarılarak ve disipline alınarak denge kurulması çabasında.
Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır da "bu maddelerin pakete eklenmesi ve kamuoyuna daha saygın bir görüntü verilmesi" taraftarı.

Hukuk labirenti

Bu öneriler, MHP girişimiyle, grup başkan vekilleri arasında konuşuldu.
Paketin büyütülmesi için ilke kararı alındı.
Bu karar, dün TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut'a sunuldu.
"Hatta sadece yeni üç madde ile yetinilmemesi ve Uzlaşma Komisyonu'nda görüş birliği sağlanan başka maddelerin de pakete eklenmesi eğilimi" var.
Bunlar Anayasa Komisyonu'ndan önce Uzlaşma Komisyonu'ndan geçirilecek.
Bu komisyonda her parti, - büyüklük oranına bakılmaksızın - 2'şer üyeyle temsil ediliyor. Oylama yapılmadan, uzlaşarak ve ittifakla karar alınıyor.
Böylece amaç, "paketin, TBMM'nin tamamı tarafından benimsendiği" rüzgarını yaratmak.
Grup başkan vekilleri, paketin her maddesinin Genel Kurul'da ayrı ayrı görüşülmesini ve oylanmasını da kararlaştırmışlar.
İradelere ipotek yok.
Peki ya partilerin birbirine güveni?
FP'yi kurtarma maddesinin, öncelikle oylanacağını belirteyim.
Ama bu madde için bazı fırtına işaretleri de ufukta görünmeye başladı.

Olaylar ve kurumlar

Bir karakolda TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Filistin askısı bulmuş.
Olay AB eşiğindeki Türkiye için gerçekten üzücü.
Ama...
Bir ya da birkaç kötü örnek, bütünüyle güvenlik güçleri üzerine gölge düşürmemeli.
Dün konuştuğum TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt şöyle diyordu:
"Biz, vatandaşın da, polisin de vekiliyiz.
Çok duyarlı bir konu bu.
Polisimizde özgüvenin sarsılmasına neden olmamalıyız."
Sağduyulu bir yaklaşım...
Bazı yanlışların ve çirkinliklerin elbette üzerine gidilir, cezalandırılır ama büyük çoğunluğu rencide etmeden, kırmadan, zor koşullarda dürüstçe ve sevecenlikle görev yapan camiayı yıpratmadan...



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr