Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Park yapılmaz işaretindeki P harfini kaldırın, yerine başı açık bir kadının yüzünü çapraz geçen kırmızı çizgiyi koyun.Yani... "Bu dükkândan alışveriş yapmak için başı açık girilemez" işareti...Ardından...Kravat takan erkekler devrim muhafızları tarafından durduruldu, makasla kravatları kesildi.Kısa kollu gömlek giyenlerin kolları siyah boyayla boyandı.Bunlar İran'daki siyasal İslamın ilk adım sesleriydi..........................Bu örnekler nedeniyle mayolu kadın afişlerinin bir ilçede kaldırılması, Nâzım Hikmet'ten şiir okuyan gencin gözaltına alınması, alkollü içeceklerin vergi oranlarının artırılışı ve Anadolu'da içkili lokantaların sayısının azalmakta oluşu tedirginlik veriyor........................"Türkiye İran olur mu?" diye hep sorulur.......................Bu bağlamda Kuran kurslarına ceza indirimi getiren yeni TCK tartışılırken farklı bir bakış açısı sunayım.......................Birer podyum gibi kullanılan Nişantaşı'ndan, Etiler'den, Ortaköy'den, Bebek'ten ilginç görüntüler... Yüksek ökçeli, arkası açık, şık ayakkabılar. Daracık bir blucin... Lacivert dar bir blazer ya da mont...Gerçekten güzel yüzler... Bütün hatları ortaya koyan incecik bedenler.Podyumdaki manken yürüyüşü.Başlarda ise düz beyaz ipek, Hermes, Gucci, Chanel türbanlar. Ellerinde gene Hermes ya da Chanel çantalar.İktidarın ekonomik ve sosyal rant paylaşımıyla tesettür moda evlerinin giydirdiği defile mankenlerinin görüntüsünde türbanlılar bunlar.AKP iktidarının 3. yılında İstanbul'un Nişantaşı, Etiler/Akmerkez, Bebek yörelerinde görünen tesettürlü kadın tipi işte böyle değişti.AKP'nin yeni burjuvası büyürken kendini de buralarda vurguluyor.Onlar, bulundukları sosyal dokuyla -neredeyse- örtüşüyorlar.Öyle, alacalı bulacalı, fiyonklu abartılar yok. Varoş kültürünün bol paltoları, pazardan alınmış spor ayakkabıları, yerleri süpüren elbiseleri, allı güllü fularları içinde sallapati yürüyen "ötekilerden" soyutlanıyorlar. İstanbul burjuva görüntüleri gustosu ve yaşamıyla bütünleşiyorlar. Bir bakıma "beyazlar" onlar. Büyük olasılıkla mahalle aralarındaki semt camilerindeki Kuran kurslarına da hiç gitmediler........................Bu süreçte podyum manzaraları yansıtan türbanlı kesimin, laik Atatürkçü kesimle olan mesafesi azalabilir. Hatta "o sosyal kesimle örtüşecek" denebilir.Karşılarına ise bu kez bir zamanlar aynı sosyal platformu paylaştıkları ama artık onlar gibi olmadıkları "radikal" kesim çıkacak.Yani..."Yeni siyahlar" mı desek?Onlar, büyük olasılıkla podyum manzaraları çizen türbanlıları "sapma yapmış olanlar" diye görecek ve tepki koyacaklar.Kaçak Kuran kursları işte bu "beyaz olmayanların" sorunu.İHL'lilerin üniversiteye gidebilmeleri, başı açık okula gidebilmek de öyle...İslami kesimin büyük burjuvası ile taban arasındaki ayrışım netleştikçe bir zamanlar aynı olan ortak algılamalar ve tepkiler de giderek "örtüşen" daireler olmaktan çıkarak, sadece kenarından -biraz- "kesişen" daireler haline gelecek.İslami büyük burjuvasının, İslami tabanla kesişmeyen daha geniş alan, herhalde İstanbul'un yerleşik burjuvasıyla kesişecek. Birbirleriyle ortak noktaları fazla olan bu iki grup belki de politikada birbirine yakın duracak.Entelektüeller arasında bu süreç zaten yaşanıyor........................Son söz: Türkiye'de demokrasi kendini savunabildikçe ve kendini kullandırtmadıkça korkulanlar olmaz. g.civaoglu@milliyet.com.tr İran'da önce sokaklarda müzik yapan delikanlıların gitar tellerini kopardılar. Müzik yapılan kulüpler mi? Onlar kapatılmıştı bile... Ardından... Kadın giysileri satan dükkânların kapılarına trafik işaretlerine benzer işaretler yapıştırıldı.