Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fethullah Gülen hadisesinde düğmeye kim bastı?
Ya da kimler?
Bu sorunun cevabı araştırılıyor.
Yaptığım bazı konuşmalarda "düğmeye basmak" yerine, şu deyim kullanılıyor:
"Fitili artık ateşlemek lazımdı.
Bu yapıldı."
Peki kasetlerin verildiği şahıs neden Ali Kırca?
Dün Recai Kutan, kendisine yakıştıramadığımız bir üslupla, meslektaşımız Kırca'yı hedef gösteren bir konuşma yaptı.
Oysa...
Edindiğim izlenimlere göre, bu kasetleri başka TV'lere verme girişimleri de olmuş.

Brifing öyküsü

Sorun kasetlerin kime verildiği değil, neden verildiğidir.
Dünkü Milliyet'in manşetinde, "Başbakan Bülent Ecevit'e Fethullah Gülen konusunda bir brifing verildiğini" ve Ecevit'in hiçbir şey sormadan sadece dinlediğini ve "Ben böyle düşünmeye devam ediyorum" dediğini okudunuz.
Bu haberin gerisindeki görüntüleri de yansıtayım.
Olay, seçimlerden hemen önce gerçekleşmiş.
Seçime giderken Ecevit'in risk almak istemeyişi düşünülmüş olabilir.
Brifingi veren, bu konularda devletin güvenliği konusunda en önemli kurumlardan birinin yetkilisi.
Ve bağlı bulunduğu kurumun zirvesindeki kişinin isteği üzerine, Ecevit'e bilgi sunuyor.
Şu sıralarda yayınlanan kasetler ve raporlar...

Diğer uyarılar

Ancak bu tür bilgi sunuşları sadece Ecevit'e değil.
Bir süredir hemen hemen her MGK toplantısında bu konu gündeme getiriliyor.
Bugün toplanacak MGK'nın da en önemli maddesi.
Yazının başlarında belirttiğimi gibi fitil ateşlendi, patlama oldu.
Gene gözlemlerime göre, amaç toplumun sarsılıp, bir şeyleri görebilmesi.
Sarsıntının MGK'da da süreceği gibi duyarlı titreşimleri hissettim.
Bununla beraber 28 Şubat türü bir "bildiri" beklenmemeli.
Konuşmalar içe dönük olacak.
Hiç değilse şu aşamalarda.
Ama...
Herharde daha önceki MGK toplantılarından daha farklı bir manzara oluşabilir.
Cumhurbaşkanı Demirel de, rüzgarın doğrultusunu algılamış bulunmakta.

Sahiplenmek

Bu bağlamda şöyle söylemleri de yansıtayım:
"Bu ülke sahipsiz değildir.
Ekonomi çöktükten sonra ekonomik önlemler... Terörün kan batağına düştükten sonra teröre karşı önlem... İrticanın pençesi, irtica ağlarını ördükten sonra önlem.
Böyle olmaması için fitil ateşlendi."
Başbakan Ecevit'in de bu brifing sorununda polemiğe girmek istemeyişi, hangi duyarlı çevrelerle karşı karşıya bir görüntü vermemeye özenini vurguluyor.
"Laiklik konusunda daha birkaç hafta evvel koyduğum tavır hatırlanmalıdır.
Bu konuda kimse benden şüphe duyamaz" söylemi ile "Merve Kavakçı'nın yeminini engelleyişine" gönderme yapmakla yetinmektedir.
Bu söylemin adresi de aynı duyarlı çevreler.
Ayrıca...
Bülent Ecevit ile Mesut Yılmaz arasında bir paralel seziliyor.
Ümit etmek isteriz ki, MGK iki karşılıklı kamp haline gelmeden Türkiye'nin bütünlüğünü kucaklayacak bir anlayış birliğini gerçekleştirebilsin.
Çünkü Türkiye hepimizindir.

Boşluğun dolması

Devletin doruklarında, bu tavırlarla çözüm arayışları güncelin saptanması ve gelecek nesillerin kucaklanması amacını güdüyor.
Ancak...
Düşünmeliyiz.
Gülen hareketinin böylesine büyümesinin sebebi nedir?
Buraya gençlerin ekonomik sıkıntılarını, devletin ve demokratik kitle örgütlerinin gençlere sunumlarındaki yetersizliği not etmeliyiz.
Ayrıca...
Ruhsal, entelektüel ve felsefi boşluk da çok önemli.
1950 öncesinin laik Türkiye'sinde tiyatro, müzik, edebiyat, felsefe boyutlarında halkın toplanma yerleri olan halk evleri vardı.
Halk evleri adeta katledildi.
O boşluğa tekkeler, tarikatler, cemaatler yöneldi.
Tıpkı doğa gibi sosyal yaşamda da boşluk olmaz.
Ayrılıkçı terörden, çeteleşmeye, ekonomide köşe dönmeceliğe, tarikatlara, cemaatlere kadar bütün sosyal sapmalarda çözümleri sadece polisiye önlemlere bırakmamak, altyapıdaki kültür boşluğunu görmek gerek.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr