Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

11. Cumhur-başkanı Abdullah Gül’den “seçim” tahmini:
“AK Parti’nin oyları azalır. Ama gene tek başına iktidar olur. Muhalefetin oyları artar.”
Yarım yüzyılı aşan gazetecilik hayatımda çok seçimler gördüm.
“Her defasında” diyemesem bile “genellikle” halkın “ortak aklının” en doğruyu sandıklardan çıkardığına tanık oldum.
Benim Atatürk eksenli siyasi çizgim bellidir.
İlk oyumu kullandığım partimi hiç değiştirmedim.
Ama...
Gazeteci olarak “siyaset analizlerime” bunu hiç yansıtmadım. Objektif baktım.
Aşağıdaki satırlar da böyle yorumlanarak okunmalı.

NASIL BİR AK PARTİ

SANIYORUM... Büyük olasılıkla bu kez de 7 Haziran seçimleri “ortak aklın” bir örneğini verecek.
AK Parti gene tek başına iktidar olabilir.
Ama...
“Dediğim dedik” havası alınmış...
Tırnakları törpülenmiş...
Geçmiş seçimlere göre fiyakasından hayli kaybetmiş bir AK Parti iktidarı.
Demokrasi ve siyaset dengeleri için böyle bir sonuç hayırlıdır.
Öte yandan, “siyasi istikrarın devamı için de” önemlidir.
Bütün dünya ekonomileri artçı depremlerle sarsılırken Türkiye ekonomisi hiç değilse siyasi belirsizlik yaşamadan 7 Haziran virajından sonra yoluna devam edebilir.
AK Parti de artık “yeni anayasa ve başkanlık sistemi dayatmak” girişimlerini bir başka seçim baharına bırakmak gerektiğini görür.
En azından durumunu ciddiyetle ve çıplak gözle bakarak yeniden düşünmek zorunluğunu hisseder.
Türkiye enerji israfında ısrarlı olmaz.

KOALİSYONLAR

AK Parti’nin sandıklardan daha düşük bir ihtimal olmakla beraber “tek başına iktidar çıkaramadığını” düşünelim.
Muhalafet partileri CHP, MHP, HDP bir “ortak hükümet” kurabilirler mi?
“Siyasete ve insana dair hiçbir şey şaşırtıcı değildir” söylemine rağmen “MHP ile HDP’nin aynı hükümetin ortakları olabileceklerine” kimse bahis oynamaz.
O halde geriye iki ihtimal kalır.
1- AK Parti -HDP ortak hükümeti...
2- Büyük koalisyon... Yani... AK Parti - CHP ortak hükümeti...
Bazı yeni yetmeler pek bilmezler ama 27 Mayıs’tan sonra demokrasiye geçildiği zaman “büyük koalisyon hükümeti” kurulmuştu.
Almanya’da da en büyük iki partinin ortaklığında bunun örneği yaşanmakta.
......................
HDP’nin Meclis’e girmesi ama muhalefette kalması, Türkiye’yi çok zorlayabilecek şartlarını AK Parti’ye dayatabileceği birinci “ortak hükümet” istikrar ve yönetilebilir Türkiye açılarından pek de tercih edilen formül değildir.
Ama...
“Olmaz” diye bir şey yok demokrasilerde.
İkincisi ise “istikrarı” nispeten koruyabilecek, yapısal reformları gerçekleştirecek, uçuk olmayan değil gerçekçi bir yeni anayasa yapabilecek Meclis tabanına yaslanır.
Cumhurbaşkanını da Anayasa sınırları içinde tutabilir.
Böyle bir ihtimal için bana ulaşan çoğu kamuoyu araştırmalarında “HDP’nin barajı şimdiden aşmış göründüğünü” belirtmeliyim.
Yüzde 10.40 en aşağısı...
Yüzde 12 eşiğine yaklaşanları da var.
......................
Türkiye’yi iyi okuyan bir yabancı gözlemci dostum ise şöyle bir gözlemini dile getirdi:
“Cemaat + Türkiye’nin diğer yörelerindeki Kürtlerden HDP’ye önemli oy kaymaları olacağını düşünüyorum.
HDP’nin barajı aşması değil, baraja takılması sürpriz olur.”
......................
CHP ve MHP bir sonraki yazıda...