Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Domuz gribinden daha kalıcı ve gelecek nesilleri de etkileyecek asıl potansiyel tehlike GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) yönetmeliğidir. Toz duman arasında kaynamasın...
Doğayla “Rus ruleti” oynanıyor çağımızda...
Paulo Coelho son romanında (*) “Gezegenimizi kurtaralım” diye seslenenleri bile eleştiriyor.
Bu seslenişte entelektüel burnu büyüklük olduğunu iddia ediyor.
Şu mesajı veriyor:
“Gezegeni kurtarmak iddiası da ne demek?..

H1N1 gider GDO kalır

Gezegen çok fazla rahatsız olduğunda sırtındaki bizleri silkeleyip atar. Sonra da milyonlarca yıllık yolculuğunu sürdürür... Olan bize olur.”
Gezegenin dengeleriyle ve doğanın duyarlılığıyla hiç ilgisi olmadığı izlenimini vermiş olan ve sadece bir pul payet, ışık sahne yaratığı gibi algılanan Michael Jackson’ın da bu gerçeğin altını çizmesi benim için sürpriz oldu.
Yaşamının, kamera arkası görüntülerle anlatıldığı filmde çalışma arkadaşlarıyla dertleşiyor.
“Her gün Amazonlarda kaç futbol sahası büyüklüğünde ağaç kesildiğini bilerek dehşete düşüyorum. Isınan, kutupları eriyen, suları kirlenen ve hızla tükenen gezegen için büyük üzüntü duyuyorum” söylüyor.
Ormandaki mutlu, küçük kız çocuğunu gösteriyor önce ve sonra da arkasındaki fon değişiyor, yerini ağaçları kesilmiş çorak topraklara bırakıyor. Masumlaşan çocuğun duygularını seslendiriyor.(**)
“Gün ışığına / yağmura / ormanlara / çiçekli çayırlara / denizlere / hayvanlara / tüm canlılara / ............ neler yaptık
Toprak ağlıyor
Rüyalarımıza, barışa neler yaptık
Ya bebeklerimize?..
Ya çocuklara?............
Biri bana bütün bunların nedenini anlatsın.”
.......................
Gelecek nesillerde GDO’lar için de böyle pişmanlık yakınmalarını yansıtan şarkılar olacak.
Genleriyle oynanmış meyveler, sebzeler, tahıllar yiyeceğiz.
Örneğin... Balık genli domates!.. Çünkü balık soğuğa dayanıklı, o halde balık genli domates soğuk havada da yetiştirilebilirmiş.
Böyle yüzlerce örnek...
Üstelik... Sadece GDO’lu ürünlerin ithalatı yeşil ışıkla sınırlı değil, belirli koşullarla GDO’lu tohumların ekilebileceği yolunda da kuşkular var.
Yönetmelikteki ifade muğlak... Kuş gribi geldi geçti.
Domuz gribi de (H1N1) geçecek.
Ama... Bu genleri değiştirilmiş meyveler, sebzeler, hatta belki kümes ve ahır hayvanları, su ürünleri kalıcı bir tehdit kaygısı veriyor.

TANRI SİZİ KUTSASIN

H1N1 gider GDO kalır

Michael Jackson, kendi hayatını anlatan filmde “doğa duyarlılığı”yla beni şaşırttı.
Sinemalarda gösterilen “Michael Jackson’s This Is It” adlı film için ben “M.J.(EMCEY) özel” diyorum.
Film, baştan sona kadar “kamera arkası” dediğimiz özel çekimlerle akan bir nehir...
Kameraların önündeki Michael Jackson başka, arkasındaki ise çok başka...
Provalar, notalar üzerinde çalışmalar, enstrümanlarda yeni ses arayışları, kendi aralarındaki konuşmalar, dansçılarla beden dili diyalogları, ışıkçılarla, sesçilerle Michael Jackson’a özel dilde konuşmalar...
Bu sonuncusundan bir örnek vereyim...
Michael Jackson “Kulağımdaki ses aygıtı kulağıma yumruk darbeleriyle vuruyor sanki... Oysa ben orta kulağımla duymak istiyorum” diye sesleniyor.
Cevap; “Tamam M.J. gereken ayarlamayı yapıyoruz” oluyor.
Çalışma arkadaşları, bu efsane sanatçıya isminin baş harfleriyle sesleniyorlar; “M.J. (EMCEY)”
Michael Jackson konserlerinin arkasında uzay laboratuvarı çalışmaları kadar ileri teknoloji beyin yoğun bir çalışma var.
Ama... En ilginci, Michael Jackson’ın malzeme taşıyıcısından ışıkçısına, dansçısına, vokal yapanına, enstrüman çalanına, yönetmenine kadar herkese olağanüstü nazik konuşmaları...
İstediği her şey sonrasında teşekkür ediyor ve ardından “Tanrı sizi korusun (kutsasın)” diye sesleniyor.
Bunları yaparken öldükten sonra kamera arkası çekimlerinin bir belgesel haline getirileceğini herhalde aklından bile geçirmiyordu.
Öylesine doğal, öylesine sakin, öylesine konsantre ve öylesine hepsinden bilgili olduğu hissediliyor ki...
Üstünlük taslamaya, hava atmaya hiç ihtiyacı yok.
Kapris, sert kelimeler, hırçınlık, bağırma-çağırma... Yok böyle şeyler...
Bütün arkadaşları “Onunla çalışmak büyük bir gurur ve büyük bir zevk” diyorlar.
Hiç tanımadığımız bambaşka bir insanmış meğer...
...........................
(*) Kazanan Yalnızdır/Can Yayınları/2009.
(**) Özetle yansıtıyorum...