Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Kıbrıs karşılaşmasında golü oyuncular değil, Annan atacak.
"Top artık ne Papadopulos, ne Denktaş'ta... Vuruşu yapacak olan Annan" iddiasında olanlara göre senaryo böyle.
Yani...
"New York'ta, Denktaş, baskılarla masaya oturtuldu.
baskılarla masadan kaldırılmıyor.
Çünkü, kalksa, yerine oturtulacak olana her şeyin imzalatılacağı kaygısında.
Görüşmeleri gittiği yere kadar sürdürecek.
Sonra?..
Devreye, Yunanistan ve Türkiye girecek.
Onlarla da bir yere kadar ilerleme olur. Üzerinde anlaşılamayan konular, Annan tarafından doldurulacak ve referanduma sunulacak.
Öyle bir ağırlık binecek ki... KKTC'de oyların çoğunluğu EVET olacak."

Bu iddiada olanlara karşı iki "rezerv" öne sürülüyor:
- Birincisi... "Böylesine kaba çizgilerle oluşan tezgah, Türkiye'de eskiden z i n d e g ü ç l e r denilen, şimdilerde d u y a r l ı k u r u m l a r kod adıyla anılan çevrelere takılabilir."
Onlar ise, "Ağustostan sonra manzaranın farklı olabileceği" kaygısındalar.
- İkincisi... "Böyle bir tezgâhta, Denktaş öğütülerek, referandum vizesi alınarak, golü Annan'a attırarak sonuç alınması karşısında ya R u m t a r a f ı e n g e l i ?
Rum tarafının da Annan planından hiç memnun olmadığı, referandumda yüzde 60'ın üzerinde HAYIR çıkacağı yolunda iddialar var."
Bu söyleme verilen cevap ise şöyle oluyor:
"Bakmayın siz... Rumlar kayıkçı kavgası yapıyor. Annan planına dünden razılar. Ama bunu göstermek istemezler. Türk tarafının kamuoyuna şaşırtmaca veriyorlar."

Annan planı ekseninde çözüm isteyenlerin penceresinden ise görüntü farklı.
Onlara göre "Denktaş bir süre daha bekleyecek ve artık hiç zaman kalmadığında çömlek patlatacak.
Masadan kalkacak.
O zamana kadarki açıklamalarıyla yoğurarak oluşturduğu kamuoylarına da, c a- n ı m d a h a n e y a p s ı n a d a m dedirtecek.
İyi niyetle ve halkının yararlarını gözeterek elinden geleni yapmış ama sonuç alamamış lider imajını çizecek."
Bu kuşkuyu, bazı büyük devletlerin büyükelçileri de dile getirmekte.
Yani... Sonuç:
"Denktaş, maç bitmeden topu hakeme vermeyecek.
Bitiş düdüğü çalmadan son çalımı atmak istiyor" kuşkuları var.

Türkiye'de aklın yolu şunu gösteriyor:
- Türkiye, tarihin en büyük medeniyet projesi olan AB içinde yer almak kararlılığındadır. Ulusun büyük çoğunluğunun tercihi budur.
Kıbrıs da o büyük yürüyüşün yol haritası üzerinde geçilmesi gereken zorlu bir dönemeçtir.
Elbette dönemeçte, tekerin çıkmaması da gerekir.
- Türkiye, La Fontaine'nin masallarındaki akılsız karga değildir. Yunanistan'ın, AB'nin övgü dolduruşlarıyla ağzındaki peyniri düşüreceği sanılmasın. Deneyime ve kadrolara sahiptir.
- AB yol haritası, tam üyelik alamasa bile Türkiye'yi, ekonominin gerçeklerine, demokrasi, hukuk ve insan haklarının çağdaş ölçütlerine taşımaktadır.
- 11 Eylül sonrası Batı'da oluşan rüzgarlar ve İslam ülkelerinde demokrasiyi hedefleyen Büyük Ortadoğu Projesi, "kültürler çatışması" tezine dayalı eski politikaları iflas ettirdi. Batı politikaları, artık "kültürlerarası diyaloğu" hedef alan politikalara yönelmekte.
Bu da hem AB'de Türkiye'nin üyeliğine olumsuz bakışları olumluya çevirmekte... Hem de laik - demokratik Türkiye'yi İslam dünyasında model konumuna getirmekte.
Tıpkı...
Soğuk savaş yıllarında, Batı Almanya'nın Batı tarafından "model" hale getirilmesi gibi bir süreç başlayabilir.
Türkiye bütün bunları en azından "ıskalayamaz..."